Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 15°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Genç öğretmenler ülkesiyiz

OECD’nin araştırmasına göre Türkiye’deki ortaokul öğretmenlerinin yaş ortalaması 38. TEDMEM’in değerlendirmesine göre de genç öğretmen profili, eğitim sisteminin geleceği açısından stratejik bir avantaj oluşturuyor. Genç profil, eğitimde yenilikçi uygulamaların benimsenmesi için önemli.

Genç öğretmenler ülkesiyiz
Z. RUHSAR ŞENOĞLU

Ortaokullarda yapılan bir araştırmaya göre 2024 yılında Türkiye’de bu kademedeki öğretmenlerin yaş ortalaması 38. OECD genelinde ortaokul öğretmenlerinin yaş ortalaması 45.

55 ülkeyi kapsayan Uluslararası Öğretim ve Öğrenim Anketi Uluslararası Öğretim ve Öğrenim Anketi (Teaching and Learning International Survey-TALIS), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesinde gerçekleştirildi. Amaç, farklı ülkelerdeki eğitim politikalarını ve bu politikaların okullara yansımalarını öğretmenler ve okul müdürlerinin bakış açısından incelemek.

Türkiye’de ortaokul öğretmenlerinin büyük çoğunluğu (yüzde 72,2) 30-49 yaş arasında. 50 yaş ve üzerindeki öğretmenler, daha çok devlet okullarında ve kentsel alanlarda görev alıyor.

Genç öğretmenler ülkesiyiz - Resim : 1

HÂLÂ KADIN MESLEĞİ

Türk Eğitim Derneği’nin araştırma birimi TEDMEM, görece genç öğretmen profilinin, eğitim sisteminin geleceği açısından stratejik bir avantaj oluşturduğunu savundu ve şu değerlendirmeyi yaptı: genç öğretmen profili, eğitimde yenilikçi uygulamaların benimsenmesi ve insan kaynağının etkin planlanması açısından önemli bir potansiyel taşımaktadır. Bununla birlikte, bu potansiyelin sürdürülebilir biçimde değerlendirilebilmesi, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin sürekli ve nitelikli bir biçimde desteklenmesine bağlıdır.

Türkiye’de ortaokul öğretmenlerinin yüzde 60,9’u kadın. Bu oran, OECD ülkelerinde daha yüksek: yüzde 69,8. TEMDEM “Toplumsal cinsiyet önyargıları nedeniyle öğretmenlik mesleği sıklıkla ‘kadın mesleği’ olarak algılanmaktadır” notunu düşüyor. Türkiye’de kadın öğretmen oranı, 2018’den 2024’e yüzde 5,1 oranında artmış.

Genç öğretmenler ülkesiyiz - Resim : 2

MESLEĞİN SAYGINLIĞI ARTIRILMALI

Aynı kademede görev yapan öğretmenlerin yüzde 86,2’si genel olarak mesleklerinden ve yüzde 78,3’ü mevcut çalışma ortamlarından memnun olduğunu ifade ediyor. Öğretmenlerin yalnızca beşte biri mesleklerinin toplumda değer gördüğünü düşünüyor. Maaşlarından memnun olanların oranı yüzde 21,3 ile OECD ortalamasının (yüzde 37,8) çok altında.

TEDMEM’in değerlendirmesi şöyle: “Öğretmenlik mesleğine yönelik düşük toplumsal değer algısı, eğitimde rol model etkisini zayıflatmakta ve güçlü adaylarının mesleğe yönelimini sekteye uğratma riski taşımaktadır. Bu tablo, aynı zamanda Türkiye’de ekonomik memnuniyetsizliklere rağmen öğretmenlerin mesleki bağlılık düzeylerinin güçlü olduğunu ortaya koymaktadır. Eğitim politikalarında yalnızca “öğretmen eğitimi”ne değil, aynı zamanda “öğretmen refahı ve statüsü”ne odaklanılması gerektiği açıktır. Bu bağlamda, öğretmen maaşlarının yaşam maliyetleriyle uyumlu biçimde güncellenmesi, mesleğe giriş koşullarının nitelik temelli yeniden yapılandırılması ve öğretmenlerin karar alma mekanizmalarına daha aktif biçimde dâhil edilmesi öncelikli adımlar olmalıdır.

Ayrıca, öğretmenlerin başarılarının görünür kılınacağı medya ve kamu iletişimi stratejileri geliştirilmesi; meslek içi ödül, tanınma ve kariyer ilerleme mekanizmalarının şeffaf olarak güçlendirilmesi gibi somut uygulamalar, öğretmenlik mesleğine yönelik toplumsal saygıyı ve mesleki motivasyonu artıracaktır.”

Türkiye’de öğretmenlerin haftalık ortalama çalışma süresi 31,1 saat (OECD ortalaması 41 saat). Öğretmenlerin ders hazırlığı ve ders planlamaya ayırdıkları zaman (4,5 saat) da OECD ortalamasına (7,4 saat) göre düşük. Bu tablonun da öğretim süreçlerinin niteliğini zayıflatabileceğine dikkat çeken TEDMEM, öğretmenlerin derse hazırlık ve mesleki gelişim etkinliklerine zaman ayırmalarını teşvik etmek için önerilerde bulunuyor.

Yapay zekâyı öğrenmekte ve özetlemekte kullanıyorlar

Türkiye’de yaklaşık her dört öğretmenden biri yapay zeka kullanıyor. Bu oran OECD ortalamasının altında olmakla birlikte ülkeler arasında belirgin farklar olması dikkat çekiyor. Singapur ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki öğretmenlerin yaklaşık yüzde 75’i yapay zeka kullanırken, Fransa ve Japonya’daki öğretmenlerin yüzde 20’sinden daha azı yapay zeka kullanıyor. TEDMEM, “Türkiye gibi ülkelerde yapay zeka kullanım oranlarının görece düşük olması, bu alandaki altyapı, dijital yeterlik, hizmet içi eğitim olanakları gibi etkenlerle yakından ilişkili olabilir.” değerlendirmesinde bulunuyor. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de öğretmenlerin büyük çoğunluğu yapay zekayı bir konuyu etkili şekilde öğrenmek ve özetlemek için kullanıyor (yüzde 88,3). Yapay zekayı ders planları oluşturmak için kullananların oranı ise yüzde 69,6. Öğretmenlerin yapay zekayı en az kullandıkları alan ise özel eğitim gereksinimi olan öğrencilerle çalışma (yüzde 41,3).

Öğretmen