‘Gıda enflasyonunu düşürmek enflasyonu yenmenin başlangıcı’
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç: Tarım, ekonomimizin yapıtaşı. Gıda enflasyonunu aşağı çekmek elimizde.
Türkiye, Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen dünyanın en büyük gıda fuarı olarak kabul edilen Anuga’da bu yıl 110 ülke arasında İtalya, İspanya ve Çin’den sonra en fazla firma ile katılan 4’üncü ülke oldu. Türk katılımcılarla birlikte fuarda yer alan ve burada konuşma yapan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, tarımın, Türkiye ekonomisinin bugün de yarın da değişmez yapı taşı olduğunu söyledi.
Avdagiç, tarımda üretimi artıracak ve potansiyel büyümeyi harekete geçirecek tedbirlerin en kısa zamanda planlanması ve uygulamaya konulması gerektiğini belirterek, “Burada yapabileceklerimiz belki daha sınırlı ama gıda enflasyonunu aşağıya çekebilmek elimizde. Devlet yetkililerinin bize aktardığına göre yaşanan geniş kuraklıktan dolayı, yağışların az olmasına bağlı gıda enflasyonunda 3,5-4 puanlık artış oldu.” diye konuştu.
10 MİLYON KİŞİ GEÇİMİNİ TARIM VE GIDADAN SAĞLIYOR
Avdagiç, Türkiye’de 10 milyona yakın kişinin geçimini tarım, gıda ve içecek sektörüyle sağladığını ve bu yılın ilk yedi ayında tarım, gıda ve içecek sektörü ihracatının 15,5 milyar dolar olduğunu söyledi.
Yedi ayda sektör ithalatının yüzde 21 artarak 11,3 milyar dolardan 13,7 milyar dolara yükseldiğini aktaran Avdagiç, “Böylece tarım, gıda ve içecek sektörümüz bu dönemde 1,79 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi.” bilgisini paylaştı.
İTO Başkanı Avdagiç, gıda enflasyonunu düşürmenin enflasyonu yenmenin başlangıcı olduğunu belirtti, bunun uzun perspektifli bir yaklaşımı zorunlu kıldığına işaret etti.
‘VATAN SEVDASI TARIMLA BAŞLAR’
Avdagiç, vatan sevdasının tarımla başladığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarımı, Türkiye’nin sevdası yapmak zorundayız. Bunun için tarımda teknoloji kullanımını artırmalı ve yeni nesil teknolojik tarımsal girişimcilik hamlesini başlatmalıyız. Türkiye’nin refahını yaygınlaştırması, teknolojiyi sanayinin yanı sıra tarımda da kullanmasıyla mümkün olacaktır. Anadolu’nun kalıcı refahı tarımsal üretimle, endüstriyel tarımla mümkün olacaktır. Çünkü vatan sevdası tarımla başlar. Önce Anadolu’yu yeniden ‘bereketli hilal’in en verimli üssüne çevirmeliyiz. Sonra vizyonumuzu yurt dışını da içine alacak şekilde genişletmeliyiz.”
Avdagiç, küresel gıda ve içecek pazarı büyüklüğünün de 2024’te 6,7 trilyon dolar değerine ulaştığını kaydederek, İTO olarak, Türk gıda firmalarının Köln’de iki yılda bir düzenlenen Anuga’nın yanı sıra Fransa, Çin, Kanada, Hindistan ve Endonezya’daki SIAL Gıda ve İçecek fuarlarına katılarak yenilikçi ürünlerini dünyaya satmalarına katkı verdiklerini aktardı.
Küresel gıda ve içecek pazarının yıllık ortalama yüzde 6,2 büyüme göstermesinin beklendiğini anlatan Avdagiç, “Fuarları Türk girişimcisinin büyüyen pazardaki konumunu daha da güçlendirmesi için önemli bir fırsat olarak görüyoruz.” diye konuştu.
DAHA GÜÇLÜ KONUM İÇİN DÖRT ÖNEMLİ KONU
Türk gıda sektörünün endüstriyel tarım uygulamalarıyla dünyada daha güçlü bir konum elde etmesi için dört konunun önem taşıdığını belirten Avdagiç, şunları kaydetti:
“Asya ve Afrika’ya daha çok odaklanmalıyız. Türk geleneksel ve organik gıda ürünlerini gelişen pazarlarda tanıtmalıyız. İkincisi, dünya çapında yeni güçlü markalarımızı oluşturmalıyız. Yenilikçi tarım teknolojileri ve yerli üretime dayalı güçlü bir altyapı kurarak, gıda sektöründe sürdürülebilirliği sağlayabiliriz. Dördüncü olarak gıda taşımacılığında yaşanan aksaklıkların önüne geçecek şekilde lojistik altyapımızı daha da güçlendirmeliyiz.”
ENTEGRE YATIRIM
Avdagiç, Orta Vadeli Program hedeflerine değinerek, “Orta Vadeli Program’da yer alan katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin üretimi, işlenmesi ve pazarlanmasına yönelik entegre yatırım modellerinin teşvik edilmesi hedefini değerli buluyoruz.” diye konuştu.
Kullanılmayan tarım arazilerinin üretime kazandırılması için yapılan çalışmaları da çok önemsediklerini ifade eden Avdagiç, şu değerlendirmei yaptı:
“Kaynaklarımızı etkin kullanmalıyız. Modern tarım teknoloji uygulamalarını, topraksız tarım ve dikey tarım gibi uygulamaları yaygınlaştırmalıyız. Tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi ve gıda israfının azaltılması da tarımsal verimlilik artışını destekleyecektir.”
