Kamu işçisinden ilk grev geldi

Toplu iş sözleşmesi sürecinin aylardır belirsizlik içinde sürmesi, emekçileri artık sabrın değil, mücadelenin tarafı olmaya yöneltti. Hükümet, Şubat ayından bu yana kamu işçisini oyaladı, en son yüzde 17 gibi kabul edilmeyecek rakamlar teklif etti. TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonları, defalarca uyarı eylemi yaptı fakat hükümetten taleplerine uygun cevabı alamadı.

Bütün bu gelişmeler üzerine HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Öz Büro İş Sendikası, kamudaki ilk grev kararını alarak, emeğin ve emekçinin en son başvuracağı eylem şeklini uygulamaya başladı. Emeğin sesi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nden yükseldi.

'BİR TARAFTAN ORMANLARIMIZ

ÖBÜR TARAFTAN BORDROLARIMIZ YANIYOR'

Grevi üniversite çalışanı emekçilerle birlikte başlatan Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba, "Çeşme, Ödemiş, Seferihisar ve ülkemizin birçok noktasında devam eden yangınların hepimizin içini yakıyor. Şu anda nefes aldığımız ormanlarımız, ciğerlerimiz yanıyor. Alevlerin tam ortasında, canı pahasına mücadele eden askerlerimize, itfaiyecilerimize, orman emekçilerimize, UMKE ve AFAD ekiplerine minnettarız." sözleriyle başladığı açıklamayı şöyle sürdürdü:

"Aynı zamanda bilinmelidir ki bizim bordrolarımız da yanıyor. Geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı ve belirsizlik içinde bir başka yangını da evlerimizde yaşıyoruz. Evimizde yangın var, soframızda yangın var, emeğimizde yangın var.

Direncimizin, umudumuzun ve haklılığımızın bugüne kadar anlaşılmamış olması nedeniyle, bugün kamuda ilk grevi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'nde başlatıyoruz. Bu grev, hak grevidir. Bu grev, geçinemeyen insanların isyanının adıdır. Bu grev, emeğin direncidir.”

KONFEDERASYONLARA ÇAĞRI:

'EN BÜYÜK EYLEM GREVDİR'

Konfederasyonlara da açık çağrıda bulunan Gülbaba, işçi aidatlarıyla ayakta duran yapıların artık sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Emekçinin cebinden alınan aidatlar, işçinin masadaki gücüne dönüşmüyorsa bu yapıların kendini sorgulaması gerekir. Sendikalar geriye dönük aidat farklarından vazgeçmelidir.

"Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz; elinden hesap makinasını düşürmeyen hayatı rakam ve makam zannedenlere karşı kamu işçilerinin uzun süredir beklediği toplu iş sözleşmesi sürecine destek vermesidir.

"Bizler, alın terinin karşılığını gecikmeden almak isteyen, devletine ve milletine bağlı çalışanlarız.”