Konsoldan Kokpite: Dijital Teknoloji Otomobillerin Kalbine Girdi

BMW ve Audi, araç içi zamanın daha keyifli geçmesi için dijital oyun deneyimlerini merkezine alan çözümler sunmaya başladı. BMW, AirConsole iş birliğiyle sunduğu in-car gaming (araç içi oyun) özelliğini, “Race” isimli kısa filmde tanıtarak, kullanıcıların akıllı telefonlarını kontrolcü olarak kullanabildikleri eğlenceli çok oyunculu oyunlara vurgu yapıyor.

Bu özellik sayesinde, örneğin BMW i5 modelinde, sürücüler şarj sırasında ekran üzerinden sanal yarışlara katılabiliyor. Dört kişiye kadar çoklu oyuncu desteği bulunan sistem, günlük kullanımda beklenmedik eğlenceli anlar sunabiliyor. BMW bu çözümle, teknolojinin eğlence yönünü öne çıkarırken, AirConsole ile yaptığı iş birliğiyle bunu yazılım altyapısına entegre ediyor.

Benzer şekilde Audi de AirConsole platformunu destekleyen modellerinde – Audi A5, Q5, A6, A6 e-tron ve Q6 e-tron – yolculara MMI dokunmatik ekranı üzerinden birlikte oyun oynama imkânı sunuyor. Özellikle MMI yolcu ekranı bulunan modellerde sürüş sırasında da oyun deneyimi mümkün kılınırken, dinamik gizlilik modu sayesinde oyun ekranı yalnızca yolcuya gösteriliyor. Bu özellik, hem gündelik kısa mesafeli kullanımlarda hem uzun yolculuklarda eğlenceyi artırmayı amaçlıyor. Kullanıcılar, araç ekranında beliren QR kodu cep telefonlarıyla tarayarak oyunlara katılabiliyor.

Audi ayrıca 40. yılına özel Pictionary™ Car Party oyununu yıl sonuna kadar sadece kendi kullanıcılarına sunarak bu alandaki özgünlüğünü artırıyor. Söz konusu oyun portföyü, bilgi yarışmalarından (örneğin “Who Wants to Be a Millionaire?”) beceri oyunlarına kadar geniş bir yelpazeye yayılmış durumda.

CUPRA cephesinde ise araç içi oyunlaştırma yerine dijital müşteri etkileşimi ve deneyimi ön plana çıkıyor. Marka, showroom ortamlarını yalnızca fiziksel bir satış noktası olmaktan çıkarıp dijital teknolojilerle desteklenmiş çok kanallı deneyim merkezlerine dönüştürmeyi hedefliyor. Bu yaklaşımla CUPRA, fiziksel ve sanal dünyanın birleştiği, etkileşimli bir yapı kurarak kullanıcıların otomobille olan bağını satın alma aşamasından itibaren dijital bir zeminde yeniden şekillendiriyor. Oyun değil ama deneyim odaklı dijitalleşme, CUPRA’nın da mobilite alanında fark yaratma stratejisinin bir parçası olarak öne çıkıyor.

SÜRÜŞ ASİSTANLARI GÜNDELİK HAYATA ENTEGRE EDİLİYOR

BMW’nin “innovation campaign” adı altında yürüttüğü küresel kampanya, gelişmiş dijital sürüş destek sistemlerini sıra dışı senaryolarla tanıtıyor. Örneğin, Apple Watch ile çalışan BMW Digital Key ya da BMW Digital Key Plus sayesinde fiziksel anahtar ihtiyacı ortadan kalkıyor. Bu sistem; aracı açma, çalıştırma ve kilitleme işlemlerinin tamamını akıllı saat üzerinden gerçekleştirebiliyor. “Tight” isimli kısa filmde, dar pantolon cebine sığmayan fiziksel anahtar yerine Apple Watch ile aracına erişen sürücü bu özelliği deneyimliyor.

Bununla birlikte Motorway Assistant sistemi, otoyollarda 130 km/s hıza kadar seviye 2+ otomatik sürüş desteği sunuyor. Özellikle Active Lane Change Assistant, bazı pazarlarda sunulan gözle şerit değiştirme özelliğiyle dikkat çekiyor. “Mustache” isimli videoda BMW i5 sürücüsü, bu özelliği kullanarak direksiyon kontrolünü araca bırakıyor ve aynada bıyığını düzeltirken gözlüklerini rahatça takıyor. “Top Dog” adlı kısa filmde ise BMW X5, Remote Control Parking özelliği sayesinde sürücüsüz bir şekilde geri geri park yerinden çıkıyor.

Aslında tüm kontrol, araç dışındaki sahibi tarafından My BMW uygulaması üzerinden sağlanıyor. Bu teknoloji, özellikle dar garajlar ve sıkışık park alanlarında avantaj sağlıyor. Yapay Zekâ Destekli Kişisel Asistanlar Devrede BMW Intelligent Personal Assistant, doğal dil anlayışı sayesinde hem araç fonksiyonlarını açıklıyor hem de çeşitli senaryolarda esprili tepkiler verebiliyor. “Bye, Honey” adlı kısa filmde, annesiyle sohbet etmeyen bir genç kız, sürücünün “ejector koltuğu” esprisini ciddiye almıyor. Ancak BMW'nin dijital asistanı geri sayımı sürdürünce genç kız endişeleniyor ve sonunda tepki veriyor. Asistan, bu noktada “şakaydı” diyerek konuşmayı yumuşatıyor ve en yakın burger restoranını öneriyor. Bu tür senaryolar, dijital asistanların yalnızca komut alan değil, aynı zamanda diyalog kurabilen çözümler sunduğunu gösteriyor.

FİZİKSEL ve SANAL DÜNYA BİRLEŞİYOR: CUPRA EXPERIENCE

CUPRA, fiziksel ve dijital deneyimi bir araya getiren yeni showroom konseptiyle müşteriyle kurduğu etkileşimi dönüştürüyor. Marka, geleneksel satış noktalarını çok kanallı ve etkileşimli alanlara dönüştürerek, otomobilin keşif ve satın alma sürecine dijital bir boyut kazandırıyor. Yeni yapı, kullanıcıların ürünleri fiziksel olarak görüp deneyimlemesinin yanı sıra, dijital arayüzler üzerinden araç konfigürasyonu, kişiselleştirme ve bilgi alma süreçlerini de entegre biçimde sunuyor. Böylece CUPRA, yalnızca ürün sunmakla kalmayıp, markayla duygusal bağ kurulan bir deneyim alanı oluşturmayı hedefliyor.

Yeni showroom tasarımı, kullanıcıyı hem fiziksel hem sanal ortamda CUPRA evrenine dahil eden bir deneyim yaklaşımı olarak öne çıkıyor. Bu yapı sayesinde müşteriler, markayla ilk temastan araç teslimatına kadar tüm süreçte daha bağlantılı, katılımcı ve dijital bir kullanıcı yolculuğu yaşayabiliyor. CUPRA’nın bu stratejisi, dijitalleşmenin sadece araç teknolojilerine değil, otomobilin çevresindeki tüm temas noktalarına entegre edildiğini gösteriyor.

BAĞLANTILI ARAÇ EKOSİSTEMLERİ GENİŞLİYOR

Audi’nin AirConsole'u entegre ettiği Audi Application Store, araç içi dijital yaşamın temel taşı olarak konumlanıyor. Spotify, YouTube ve DAZN gibi içerik platformlarının yanı sıra Articly gibi haber uygulamaları da sistemde yer alıyor. Bu uygulamalar doğrudan araç içi MMI üzerinden kullanılabiliyor. Kullanıcıların mağazayı etkin biçimde kullanabilmeleri için Android tabanlı bilgi-eğlence sistemine, myAudi hesabına ve aktif bir veri bağlantısına sahip olmaları gerekiyor.

Audi, ayrıca kullanıcılarına her ay belirli bir veri kotasını ücretsiz sunuyor; bu kota yalnızca oyunlarda değil, müzik ve video gibi tüm dijital içerikler için de geçerli. Teknoloji, Sadece Fonksiyon Değil, Deneyim Sunuyor BMW’nin kampanya videolarında da vurguladığı gibi, teknolojinin amacı yalnızca sürücülere yardımcı olmak değil, aynı zamanda onların hayatına değer katmak. Örneğin Curve-Ahead View sistemi, virajları önceden renkli olarak Head-Up Display üzerinde göstererek sürüş güvenliğini artırıyor.

Aynı zamanda sürücüye anlık hız geri bildirimi de sağlanıyor. “Fish” isimli filmde BMW X1, hassas bir yolcuyla – su torbası içindeki bir Japon balığı – birlikte virajlı yollarda ilerliyor. Bagajda balığın hemen yanında dikenli kaktüslerle dolu bir kutunun bulunduğu bu sahnede, Curve-Ahead View özelliği sürüşü daha dikkatli ve güvenli hale getiriyor. Bu teknoloji, BMW Operating System 9 ve BMW Digital Premium’a sahip modellerde sunuluyor.

SÜRÜŞ, ARTIK BİR DENEYİM PLATFORMU

BMW, Audi ve CUPRA’nın dijitalleşme odaklı yenilikleri, otomobilin yalnızca bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda bağlantılı, eğlenceli ve kişiselleştirilebilir bir yaşam alanına dönüştüğünü gösteriyor. Akıllı sürüş destek sistemlerinden sanal showroom’lara, oyun platformlarından kişisel asistanlara kadar sunulan bu çözümler, kullanıcı beklentilerine göre şekillenen yeni nesil bir mobilite anlayışının ipuçlarını veriyor. Bu gelişmeler, otomotiv endüstrisinin yazılım ve deneyim ekseninde nasıl evrildiğinin çarpıcı bir yansıması.