Mantar tüketenler dikkat! Uzman isimden hayati uyarı
Sonbaharın gelişiyle birlikte doğada kendiliğinden yetişen mantarlar yeniden görülmeye başlandı. Ancak uzmanlar, özellikle yağışlı havaların ardından toplanan yabani mantarların ciddi zehirlenmelere yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Şile Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Türk, “Bazı mantar zehirlenmelerinde belirtiler bir hafta sonra bile ortaya çıkabiliyor. Erken müdahale edilmezse kalıcı böbrek yetmezliği gelişebilir” dedi.
DOĞAL GÖRÜNÜMLERİ ALDATICI OLABİLİR
Pek çok kişi tarafından “doğadan gelen sağlıklı besin” olarak görülen yabani mantarlar, bazen ölümcül toksinler taşıyabiliyor. Özellikle ormanlık ve nemli bölgelerde yetişen bazı mantar türleri, yenilebilir olanlarla neredeyse birebir benzerlik gösterdiği için ayırt edilmeleri son derece güç. Türkiye’de her yıl onlarca kişi, “doğal ve organik” olduğu düşüncesiyle topladığı mantarları yedikten sonra zehirlenme belirtileriyle hastanelere başvuruyor. Uzmanlara göre bu zehirlenmeler, yalnızca bireyleri değil, pazarlarda satılan yabani mantarlar nedeniyle toplum sağlığını da tehdit ediyor.
'BAZI MANTARLAR SİNDİRİM SİSTEMİNİ, BAZILARI BÖBREKLERİ YA DA SİNİR SİSTEMİNİ ETKİLER'
Dr. Serap Türk, Türkiye’nin iklim koşulları nedeniyle çok sayıda mantar türüne ev sahipliği yaptığını, ancak bunların büyük bir kısmının zehirli olduğunu hatırlattı. Türk, “Her mantar zehirlenmesi aynı seyirde ilerlemez. Kimi vakalar hafif mide bulantısıyla sınırlı kalırken, bazıları ölümle sonuçlanabilir. Bunun nedeni farklı türlerin farklı toksinler taşımasıdır” diye konuştu.
Uzm. Dr. Türk, sindirim sistemini etkileyen Omphalotus, Clitocybe ve Inocybe türlerinin kısa sürede bulantı, kusma ve ishal yaptığını; Cortinarius türlerindeki “orellin” maddesinin ise böbreklerde kalıcı hasar oluşturabileceğini belirtti. “Bu tür zehirlenmelerde belirtiler bazen bir hafta sonra bile ortaya çıkabiliyor. Erken fark edilmezse kalıcı böbrek yetmezliği gelişebilir. Amanita muscaria gibi mantarlar ise sinir sistemini etkileyerek halüsinasyon, kas seğirmesi ve nöbetlere yol açabilir” dedi.
"Belirti varsa beklemeyin, hemen sağlık kuruluşuna başvurun"
Dr. Türk, vatandaşların türünü bilmedikleri mantarları kesinlikle tüketmemeleri gerektiğini vurguladı. “Herhangi bir belirti görüldüğünde ‘geçer’ diyerek beklemek büyük hata. En kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı” diyen Türk, şu önerilerde bulundu:
“Hasta, yediği mantarın örneğini —varsa kalan kısmını ya da pişirilmemiş halini— sağlık personeline göstermeli. Kusturma girişiminde bulunulmamalı, ‘zehri emer’ düşüncesiyle yoğurt, süt veya limon verilmemelidir. Kaynatmak, haşlamak ya da tuz eklemek toksinleri yok etmez. Bu yanlış inanışlar sadece müdahaleyi geciktirir. Unutulmamalı ki, bir tabak mantar bile bir ömür boyu sürecek sağlık sorunlarına neden olabilir.”