TCMB Kasım Raporu: Maliyet baskısı bitmedi, talep kırılgan
TCMB’nin Kasım 2025 verileri üretimde sert bir daralma olmadığını ancak siparişler, rekabet gücü ve yatırım iştahında belirgin zayıflama yaşanırken, maliyet ve fiyat artışı baskısının sürdüğünü gösterdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kasım 2025’e ait İktisadi Yönelim İstatistikleri, Reel Kesim Güven Endeksi ve İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı sonuçlarını açıkladı. Anket, yıl boyunca sanayicilerin üretim, sipariş, ihracat ve maliyet beklentilerinde dalgalı ama temkinli bir görünüm ortaya koyarken; özellikle iç talep, ihracat siparişleri ve rekabet gücü tarafında belirgin bir zayıflamaya işaret etti.
Ankette yer alan “son üç aydaki üretim hacmi” dengesi, yıl genelinde pozitif bölgede kalmayı başardı. Yani fabrikalar tamamen frene basmış değil; üretim tarafında henüz sert bir daralma görülmüyor.
Buna karşılık, mevcut sipariş düzeyi ve gelecek üç aya ilişkin sipariş beklentileri zaman zaman eksi bölgeye sarkarak, özellikle yaz sonrasında firmaların sipariş almakta zorlandığını ve talep yavaşlamasını hissettiğini gösteriyor.
İKİNCİ YARIDA İHRACATTA İVME KAYBI
TCMB verilerine göre, yılın ilk yarısında “gelecek üç aya ait ihracat sipariş beklentisi” görece güçlü seyretti. Ancak yaz aylarıyla birlikte küresel talepteki belirsizlikler, Türkiye’nin dış siparişlerine de yansımaya başladı.
İkinci yarıda ihracat siparişlerinde görülen ivme kaybı, dış pazarlardaki oynaklığın ve sıkılaşan finansal koşulların reel sektörde ihtiyatı artırdığını ortaya koydu. Raporun en zayıf halkalarından biri, rekabet gücü tarafında ortaya çıkıyor. Özellikle “yurt içi rekabet gücü” göstergesi, yılın neredeyse tamamında negatif bölgede seyretti. Firmalar, artan maliyet baskıları ve agresif fiyat rekabeti nedeniyle iç pazarda rahat hareket edemediklerini bildiriyor. Benzer şekilde, AB dışı pazarlardaki rekabet gücü göstergeleri de arzu edilen seviyelerde değil. Bu tablo hem içeride hem dışarıda firmaların fiyat ve maliyet denkleminde sıkıştığını gösterdi.
MALİYET ARTIŞLARI HALA YÜKSEK
Sanayicilerin gelecek üç aya ilişkin satış fiyatı ve ortalama birim maliyet beklentileri, yıl boyunca güçlü biçimde pozitif kaldı. Bu da şu anlama geliyor:
- Üretici tarafında maliyet artışları hâlâ yüksek algılanıyor.
- Firmalar, bu maliyet baskılarını satış fiyatlarına yansıtmaya devam etmeyi bekliyor.
Başka bir deyişle, reel sektör cephesinden gelen sinyaller, “zam baskısı bitmiş değil.” mesajını veriyor. Bu durum, tüketici enflasyonu açısından da aşağı yönlü hareketin sınırlı ve dalgalı olabileceğine işaret ediyor.
KAPASİTE KULLANIMI YATAY SEYREDİYOR
İmalat sanayi kapasite kullanım oranı, yıl boyunca yüzde 74–76 bandında dalgalandı. Bu oranlar, ne tam kapasiteye yakın bir aşırı ısınmayı, ne de sert bir küçülmeyi işaret ediyor; daha çok orta karar, yatay bir seyre işaret ediyor. İmalat sanayiinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 74,1 seviyesine yükseldi. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış kapasite kullanım oranı ise kasım ayında bir önceki aya göre 0,2 puan artarak yüzde 74,4 seviyesinde gerçekleşti. Bu sanayide üç aydır süren toparlanma eğiliminin devam ettiğini teyit etti.
Kapasite kullanım oranı, basitçe fabrikaların sahip oldukları makine ve tesisleri ne ölçüde kullandığını gösteren bir ölçüdür. Bir işletmenin tüm makineleri tam zamanlı ve tam yükle çalışıyorsa, kapasite kullanımı yüzde 100’e yaklaşır. Makinelerin önemli bir kısmı âtıl duruyorsa veya düşük tempoda çalışıyorsa, bu oran daha aşağı seviyelerde seyreder.
SABİT SERMAYE HARCAMALARI ÖTELENİYOR
Raporun kritik göstergelerinden “gelecek üç ay boyunca sabit sermaye yatırımı harcaması beklentisi”, yılın son çeyreğine doğru eksi bölgeye geriledi.Bu da firmaların: Yeni makine ve teçhizat alımlarını, kapasite artırıcı yatırımlarını, uzun vadeli büyüme planlarını ertelediğini gösteriyor.
Yatırım kararlarının ötelenmesi, kısa vadede nakit akışını korumaya dönük savunmacı bir refleks olarak okunabilir; ancak orta–uzun vadede büyüme potansiyelini sınırlayan bir etki yaratma riski taşıyor.
TCMB’nin Kasım 2025 verileri bir arada değerlendirildiğinde ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
- Üretim tarafında henüz sert bir bozulma yok, kapasite kullanımı “orta karar” bir seviyede.
- Ancak siparişlerdeki zayıflama,
- Rekabet gücündeki belirgin düşüş,
- Yüksek maliyetler ve süren fiyat artışı beklentisi,
- Yatırım iştahındaki gerileme, reel sektörün yılın son çeyreğine “temkinli” hatta yer yer tedirgin bir gözle baktığını ortaya koyuyor.