02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İran’a ambargo bize de düşecek-2

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD-İran ilişkilerine devam...
Yakın tarihte dört dönem görüyor.
***
Bir: Şahlık dönemi.
İran ABD kampındadır.
Bölgede “vekil jandarma” görevindedir.
***
İki: İslam devrimi dönemi.
1979’da başlar.
İran, bütünüyle Amerikan karşıtı mevzidedir.
Tahran, yönünü Avrasya’ya döndü.
Temel müttefikleri: Rusya, Çin ve Türkiye.
Şanghay İşbirliği Örgütü’ne tam üyelik yolunda.
***
Üç: Nükleer anlaşma dönemi.
Görüşmeler 2013’te başlar
İmza: 14 Temmuz 2015.
Ara dönemdir.
***
Dört: Trump dönemi...
Görülen o ki...
Yeniden ikinci döneme dönülecek.
***
Üçüncü dönemi açalım.
ABD’nin nükleer anlaşmayla hedefleri açıktır.
Ambargoyu adım adım kaldırarak...
İran’daki “Reformcu” kanadı güçlendirmek.
Böylece İran’ın iç politikasını...
Ve dış politikasını kökten değiştirmek.
***
Soru: ABD ambargoları niçin önemli?
Malum: 1979’dan beri uygulanıyor.
Nükleer çalışmalar bahanesiyle artırıldı.
Sonuçları ağır oldu.
Hem devlet için... Hem de halk için.
Yaygın görüş: Ambargoyu kaldırtan kuvvet...
Halkta büyük destek kazanır.
***
Bir soru: ABD, Reformcuları neden güçlendirmek istiyor?
Washington’un beklentisi belli:
Güçlendirilen Reformcular üzerinden...
İran’da bir sistem değişikliği yapmak.
Özellikle “velayeti fakih” sistemini...
Yani “Rehber”liği kaldırmak.
Zira: Rehberlik, İran rejiminin merkezi makamıdır.
Bu, “iç”teki değişim hedefidir.
***
ABD’nin bir de “dış” hedefi vardı.
İran’ı Rusya ve Çin’den koparmak...
Atlantik kampına çekmek.
Bunun karşılığında...
İran’ın bölgedeki bazı alanlardaki varlığını...
Nüfuzunu kabul etmek. Bir tür “paylaşım” yani...
***
Bir soru daha: Reformcular için bunlar önemli mi?
Bir yere kadar “evet”.
Çünkü onların algısı şöyle: Seçim kazanıyorlar, fakat iktidar olamıyorlar.
Ekonomi: Devlet ve vakıf şirketleri üzerinden... Muhafazakârların kontrolünde.
Silahlı güçler: Hepsi Rehber’e bağlı.
Yargı: Rehber’in denetiminde.
Dış politika: Rehber’in elinde.
Medya: Gazetelerin bir kısmı... Televizyonların tamamı Rehber’in kontrolünde.
***
Temel devlet organları da öyle.
Uzmanlar (Hubrigan) Meclisi: Rehberi seçer, denetler.
Anayasayı Koruyucular Konseyi (Şûrayı Nigehban): Her kademedeki seçimlerde adayları onaylama makamı.
Veto edilenler seçime katılamıyor.
* * *
Cumhurbaşkanı adayları onay almak zorunda.
Mesela: İki eski cumhurbaşkanı...
Haşimi Rafsancani 2013’te...
Mahmut Ahmedinejad 2017’de veto edildiler.
Kendilerine, “cumhurbaşkanı olmaya uygun değilsiniz” denildi.
Dikkat: Rafsancani reformcu, Ahmedinejad muhafazakârdır.
Yani hep Reformcular veto edilmiyor.
***
Geriye üç kurum kalıyor.
İslami Şûra Meclisi, Cumhurbaşkanlığı ve onun kurduğu hükümet.
Buralarda bazı dönemlerde “Reformcular” çoğunluk olabiliyor.
Fakat üçünün de yetkileri sınırlı.
***
Bütün bunlardan şu sonuç çıkıyor.
İran modern bir toplum.
Sınıf farklılıklarına dayanan çoğulcu bir yapısı var.
Reformcular da hem hükümet, hem muktedir olmak istiyorlar.
“İç”teki engelleri aşmak için de...
Bir yere kadar... “Dış” desteğe ihtiyaç duyuyorlar.
Temel engel: Onlara göre Rehberlik makamı.
(Not: Durum, Türkiye’deki bir döneme ne kadar benziyor.
Asıl engel TSK görüldü. Ergenekon ve Balyoz’la aşıldı.)
***
Hasan Ruhani. Reformcu Cumhurbaşkanı.
Önceki gün bir adım attı.
“Rehber”in dokunulmazlığını tartışmaya açtı.
“Bu ülkede hiç kimse hatadan esirgenmiş ve masum değildir. Biz eleştiriye karşı değiliz. Herkes eleştirilebilmelidir. Bu konuda istisna yoktur. Ülkedeki tüm yetkililer eleştirilebilir. 12. İmam zuhur ettiğinde, o zaman dahi eleştiri yapılabilir’’ (8 Ocak 2018).
Oysa: Şii teolojisine göre 12 imamın tamamı masumdur.
Yani günah işlemez. Hata yapmaz.
Ruhani doğrudan burayı hedefledi.
***
Açıklama, hangi bağlamda söylendiği de önemli.
Ülkede sokak gösterileri olmuş...
28 Aralık 2017’de başlamış, henüz sönmüş...
Başta Rehber... Muhafazakarlar gösterilerden dolayı ABD’yi, İsrail’i, Suudi Arabistan’ı suçlamış...
Cumhurbaşkanı Ruhani, sıcağı sıcağına böyle konuşuyor.
***
Ruhani, göstericilerin siyasal taleplerine de sahip çıktı.
‘’Taleplerinin sadece ekonomik olduğunu söylemek İran halkına hakaret etmek ve olayları çarpıtmak olur. Halkın ekonomik, siyasi ve toplumsal talepleri var.’’
Zamanlama, vurgu, üslup...
Reformcu Ruhani, bir mevzilenme içinde gözüküyor.
Haydi hayırlısı!
***
Burada önemli bir husus daha var.
Önceki yazıda ayrıntılı anlattım.
İran’daki bazı kanatların iddiasına göre...
ABD Reformculara bir teklif paketi vermişti 2013’te.
Bir tür ABD-İran uzlaşması konmuştu masaya.
Bölgede “İkinci İsrail” de vardı pakette.
Bunun sonuçları ne oldu?
***
İddialar, belirtiler dışında bilgi yok.
Fakat bazı gel-gitler yaşandı.
Kesindir: Bağdat’ta bir toplantı oldu.
Bir kuvvet, Suriye devletiyle PKK’yı buluşturdu.
Suriye’de üç kanton böyle kuruldu.
Bölge ülkeleri PKK’yı uzun süre pek rahatsız etmedi.
***
Fakat, ABD’nin bütünüyle PKK/PYD’nin arkasına geçmesi...
Suriye-Irak sınırında İran’ın önünü kesmeye kalkması...
Barzanilerin bağımsızlık referandumu İran’ı...
Özellikle Muhafazakarları netleştirdi:
İkinci İsrail geliyor... Ve de İran’la komşu oluyor.
İran’ın sadece bütünlüğü değil... Rejimi de hedefte.
Sonuç: Tahran, ABD’ye karşı koymada kararlı.
ABD’nin cevabı: Gözüken, nükleer anlaşmadan çekilip ambargo düzenine geçecek.
***
Özet: Türkiye, İran ve Pakistan...
ABD üçünü birden hedeflemiş gözüküyor.
Bölgenin gündeminde: Ambargolar, ekonomik kriz ve iç karışıklık tehditleri var.
Bölgesel tehdide, bölgesel cevap verilmeli.
Yani Suriye/İdlib aymazlığı sürdürülebilir değil.