02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kaçırılan paraları getirmiyorlar!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Nisan 2018 sonu itibarıyla cari işlemler açığı 57 milyar doları aştı. İktidar hormonlu ve sürdürülemez ilk çeyrek büyüme rakamlarıyla övünürken, diğer yandan cari açık ve enflasyon patladı maalesef.

Yılın ikinci yarısında giderek düşeceği aşikar olan büyüme rakamlarının, yıl sonunda toplam-ortalama yüzde 3.5’i bulması bile zor görünüyor esasında.

Benim dikkatimi çeken ise, 2017 Ocak-Nisan döneminde, kaynağı ve sahibi meçhul para hareketlerinin yer aldığı ödemeler dengesinin net-hata noksan kaleminde 8.2 milyar doların ülke dışına çıkmasına rağmen, 2018 yılının ilk 4 ayında 3.7 milyar dolarlık bir net-hata noksan kalemi girişi olması.

Yani kimin-ne amaçla-nasıl ve neye dayanarak çıkardığı (veya kaçırdığı) kaynağı belli olmayan ve sahibi meçhul para hareketlerinde, geçen yıl çıkan paraların, yarısının bile bu yıl geri dönmediği görülüyor.

Öte yandan ödemeler dengesine göre, 4 aylık ihracat 57.7 milyar dolar olarak gerçekleşmişken, ithalatın ise 79.9 milyar dolar olarak gerçekleştiği görülüyor.

4 aylık ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 oranında artmış görünürken, ithalatın ise, aynı dönemde tam 3 katı yani yüzde 21.7 oranında arttığı görülüyor.

Türkiye hala tekstil, un fabrikası teşvikleri, fındık, kayısı ihracatı ile dünyada bugün teknoloji-bilim ve rekabetin eriştiği seviyelerde bir ihracat avantajı sağlayamıyor ne yazık ki.

Çünkü ileri teknoloji kullanan, katma değer yaratan bir imalat ve ihracat seviyesinin çok altında bir seviyede ihracatımızın niteliği.

Tanınmış iktisatçı, Prof. M. Ratetzki’nin yakın geçmişte yaptığı uluslararası bir hesaplamaya göre dünyada dış ticarete konu olan bazı mal ve ürünlerin “kg fiyatları” dolar bazında aşağıdaki gibi açıklanmıştır.

Kaçırılan paraları getirmiyorlar! - Resim : 1

Tablo açık ve gerçekler ortada. Beşeri sermayeye yani, insana ve eğitime önem vermez ve de yüksek teknolojiden, katma değeri yüksek ürün ve mal üretiminden uzak kalırsanız. Bir kamyon tarım ürünü karşılığında bir dizüstü bilgisayarı ancak satın alabilirsiniz.

İthalatınız da böylece ihracat rakamlarının 3 katına ulaşır.

Bu cari açık ve enflasyon düzeyi, ne faizleri düşürmeye imkan verir, ne de Türkiye’nin sağlıklı ve sürdürülebilir büyümesine fırsat verir.

Bu politikalar da, bu kafalar da, bu kadrolar da değişmedikçe, köklü-kalıcı- akılcı ve sürdürülebilir adımlar atılamaz ve önlemler alınamaz

Değişim şart...