21 Mayıs 2024 Salı
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKHTYRKA

Begümşen Ergenekon

Begümşen Ergenekon

Gazete Yazarı

A+ A-

Rus-Ukrayna çatışmasının ilk günlerinde TV’de Aktyrka (Okhtyrka) ismini duyunca kulak kesildim. Hiç yabancı değildi. İlk hecenin “Ak” olduğundan emindim. İkinci hece, Norveçce imlası ile “Türk”  demek olabilirdi. Yanılmamıştım. Kaynağım Wikipedia’ya göre, kelime Türkçe olup  “Ak Kale”; “Sakin Nehir” hatta “Pusu Yeri” anlamlarını taşıyordu. Kuzey Doğu Ukrayna’nın Sumy bölgesindeydi. Şehir ve onun kalesi masmavi Vorskla Nehri’nin (1) kıyısında, 1641’de Kazaklar tarafından “Türkçe Beyaz Tepe” ismiyle kurulmuş ve “Akhtyrsk” adı verilmişti (2,3).  Hussar Süvarileri ve Kazak savaşçıları ile ünlüydü. 1961’de keşfedilmesinden beri ülkenin petrol başkenti olarak bilinirdi. Buradaki “Geleni/Gelonus” ören yerinde; Heredot’a göre (4) Türk soylu İskitlerin bir kolu olan Sarmatlar ile akrabamız Fin soylu Budini Yörükleri yaşamıştı. Kazılarda bulunan kurganlar burada İskitlerin varlığına işaret eden ölü gömme adetine işaret etmekteydi. Merakla sitedeki mavi yazılara basarak güvenilir ve yansız olacağına şüphelerim olsa da bilgiden bilgiye geçiş yaparak okumaya devam ettim.   

AKHTYRKA İKONU

“Akkale’ye” ait ilginç bir bilgiye göre 1739 yılında, papaz Vasily Danilov bahçede çim keserken, kollarının arasında oğlu İsa’yı tutan Meryem Ana’nın ahşap resmini (ikon) etrafa saçtığı şavk sayesinde fark eder. Alıp evine götürür. Rüyasında Meryem Ana, resmi suyla yıkayarak tozdan arındırmasını ister. Papaz isteneni yapar ve suyu ertesi gün nehre dökmek için bir kaba koyup, uykuya dalar. Ertesi sabah suyu dökmek için yola çıkar ama Meryem Ana kulağına “Eve geri dön ve bu suyu sakla çünkü yüksek ateşi olan herkesi iyileştirecek” der. Papazın uzun süredir ateşler içinde yanan bir kızı vardır. O, sudan içer içmez iyileşir. Derken ikonu bir tamirciye verir, o da tamirden sonra ikonu yıkayıp ateşlenen oğluna içirir ve bu çocuk da derhal iyileşir. Derken 1748’de Veydel Barones’i  Aktyrka’ya gelir.  Meryem Ana rüyasında ona görünür ve günlerinin sayılı olduğunu ve eğer mülkünü ihtiyacı olanlara dağıtırsa iki kızını koruyacağını söyler. İsteği yerine getirdikten 5 gün sonra ölür. Bu haber İmparatoriçe Elizabeth’in kulağına gider ve öksüz iki genç kızı huzuruna çağırır, büyütür ve kontlarla evlendirir. 1751’de Kutsal Ortodoksluk, ikonu “Mucize” olarak takdis eder. 1753 yılında ikonun bulunduğu yere bir katedral inşa edilir ve ikon içine yerleştirilir. Ama ikon 1903’te St. Petersburga tadilata gönderilirken çalınır. Eser 1950 yılında San Francisco’da ortaya çıkar ve saklanmak üzere Sydney Başkiposluğuna teslim edilir. Akhtyrka İkonunun adı “Samara”dır ve kutsanmış kopyaları Moskova, Kudüs ve başka kiliselerde de bulunur (5).

AKHTYRKA ÇOCUKLAR KASABASI

Bu bilgiler arasında evsiz çocukların terbiyesi ve eğitimi için Köy Enstitüleri benzeri bir uygulama hakkında bilgi de karşıma çıktı. Şöyle ki 1920-193O yılları arasında bölgede yaşanan 1. Dünya Savaşı, kıtlık ve ailelerin parçalanması, ebeveynlerin ölümleri nedeniyle kalacak yeri olmayan ve sahipsiz kalarak suçluluğa yönelen çocuklar ve gençlerin islahı gerekir. Bu amaçla Sumy’de eğitmen Mathew Likich Dovhopolyuk harekete geçer. Öğrenciler keyfiyete alışıktır ve getirilen düzene karşı koyar. Bu direnci kırmak için işini iyi yapan ve zamanında bitiren çocuklara daha iyi, lezzetli yiyecekler verilir. Böylece ödüllendirme usulüyle kurallara ve içinde yaşadıkları topluma teşvik edilirler. Epey çabadan sonra bu koskocaman yerleşkede çocuklar için yurtlar, okullar, bir öğrenci kulübü, bir çamaşırhane, bir hastane ve revir ile işlikler vardır. Bu kasabada 120 hektar tarım arazisi, 70 hektar bağ-bahçe, bir çiftlik, arı kovanları, bir değirmen, bir meyve kurutma makinası ile marangozluk, metal ve dikiş işliği vardır. Bu kurumun amacı iş eğitimi vermektir. Dolayısıyla kendi işini kendi gören, üreten bir işgücü meydana getirilir. Herkes çalışır. Okul öncesi çocuklar günde 2 saat dışarıda hafif işlerde, 8-11 yaşındakiler 3 saat, 15 yaş ve üstü 4 saat, daha büyükler ise 6 saat iş görürler. Bu iş bölümü sonunda ahenkli bir toplum kültürü ve refah yaratılır (6). İşte böyle değerli okurlarım.

(1) Karadeniz’e dökülen Dinyeper’in güney kolu.

(2) https://en.wikipedia.org/wiki/Okhtyrka.  

(3) Norveç dilinde “Tyrkisk” = Türk demektir.

(4) Herodot Tarihi: 4. Kitap

(5) Bkz dipnot 2.

(6) Olha Bilashenko, Anti-crisis Management of M. Dovhopolyuk: The Experience of the Okhtyrka Children’s town A.S. Makarenko Sumy State Pedagogical University Sumy Ukraine, PP. 123-124; May 29, 2020 Eastern European Conference of Management and Economics 

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları