Akil ile Akile -(TAMAMI)
-Neyi anlatacağız yani biz halka?
sorusunu koydu masaya Akile.
-Süreci.
yanıtını verdi Akil.
-Süreç ne?
-İçinde bulunduğumuz durum. Bizi barışa götürecek zaman dilimi.
İki ay yani.
-İki ay sonra barış mı olacak?
-Gayet tabii Akile... İki aya bitirin bu işi, dedi ya usta.
-Neyi, nasıl bitiriyoruz? Tam anlamış değilim. Ne önereceğiz halka?
dedi kafası karmakarışmış Akile.
-Barış önereceğiz!
diye yanıtladı, işi iki ayda bitirmeye kararlı Akil.
-Çözümünüz nedir, diye soracak halk.
-Çözüm barışmak işte... Silahlar susacak, el sıkışıp helalleşecekler.
-Ne oldu ki helalleşiyoruz, diye sormaz mı halk?
sorusunu toplu iğneledi masanın örtüsüne Akile. Bir an duraladı Akil.
-Silahlar susacak. Akan kan duracak.
gevelemesini ifraz etti Akil masa örtüsüne.
-Nasıl susacak silahlar? Teröristler ne yapacak?
diye sorunca Akile, sinirlendi Akil:
-Terörist diye bir şey yok. Onlar bizim kardeşimiz. Silahlar
gömülecek. İsteyen Kandil’e gidecek.
-Kandil’e gidenler orada ne yapacaklar?
-Bir şey yapmayacaklar Akile.
-Bir şey yapmayacaklarsa, niye oraya gidiyorlar?
-Ne yaparlarsa yapsınlar, bize ne?
-Onlar orada rahat durmazlar!
kuşkusunu serpti masa örtüsüne Akile. Gayet akil bir suskunluk oldu.
-Silivri’ye gidiyor muyuz?
sorusuyla bozdu suskunluğu Akile.
-Ne işimiz var Silivri’de, biz akiliz!
diye yanıtladı Akil.
-Sizin aklınıza turp sıkayım, akil insanların hepsi Silivri’de!
diye düşündü, masanın bumburuşuk örtüsü.