27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Anjelika Akbar’la çocukluk ve gençlik şarkılarımız

Şule Perinçek

Şule Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Anjelika Akbar nereli? Bir Sovyet vatandaşı olarak Kazakistan’da doğmuş. Bir Türk vatandaşı olarak İstanbul’da yaşıyor demek galiba en güzel tanım. Zenginliğini anlatmak için yeterli veri.

26 Ocak’ta konseri vardı. Çocukluk ve gençlik şarkıları ve film müzikleri. Notasız. Çünkü ezberinde. Galiba dünyada bir ilke de tanıklık ettik. Rusça bilenler, orada çocukluğunu yaşayan izleyiciler koro oluşturdu. Fakat en ufak bir aksama yok. Müthiş bir uyum.

Konser salonu kalabalık.

Küçük yaşta izleyiciler de var.

Kola cips isterim diye tepinen yok.

Çatur çutur mısır patlağı kutularının sesleri gelmiyor.

İnsan ister istemez Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına gidiyor.

Köy Enstitüleri ve sanat… köylerde piyano… keman…

Oralarda yetişenlerin marşları bir ağızdan söyleyişleri…

Nereye geldik.

12 Eylül’den sonra çocuk yuvalarının önünden geçemez olmuştum.

Mucuk mucuk… yüzüm kızarırdı şarkı sesleri kulağıma takıldığında.

Biz TGB’li olan çocuklarımıza başka türküler öğrettik.

Vatan sevgisi… insan sevgisi… hayvan sevgisi… doğa sevgisi…

Rota böyle çizildi.

İstikamet dumanlı barlar değildi.

Anjelika Akbar’la çocukluk ve gençlik şarkılarımız - Resim : 1
Dünyada ilk kez yapılan bir konsere tanıklık ettik. Çocukluk şarkılarına eşlik eden seyirci, koro oldu.

DEVRİM YAPMAK YETMEZ YAŞAMALI

Sovyet çocuk ve gençlik filmlerinin müziklerini piyanoyla çalmadan önce Akbar konularını da anlatıyordu. Bazılarını hemen not ettim. Seyretsem dedim. O kadar yani.

Onların istikametleri de belli!

Yine bizdeki aynı Cumhuriyet’in ilk nesillerindeki özen var.

Geleceğimiz çocuklarımız.

Devrimi biz yaptık ilerletecek, taşıyacak onlar!

Emanet güvenli ellerde olmalı.

Çocuk filmi deyip geçmeyin.

Hatta çizgi film deyip de geçmeyin.

Müziklerini ünlü besteciler yapmış.

Bazıları Akbar’ın hocasıymış.

Sözlerini ünlü şairler yazmış.

Her sözcük imbikten geçiyor.

Anjelika Akbar’la çocukluk ve gençlik şarkılarımız - Resim : 2
Akbar’ı dinledikçe bizler de büyüdük. İlk gençlik yılları… aşklar…

Akbar dedi ki, “10 kat iyisi çocuklar için yapılırdı.”

Çünkü “Sen gülümsüyorsan, bütün dünya gülümser!”

Akbar’ı dinledikçe bizler de büyüdük. İlk gençlik yılları… aşklar… geldi filmlerle.

“Kırmızı Çadır” müziğine gerçekten aşık olduk.

Aşk acısı çekenin de umut olanın da müziği olur da nasıl yüreğiniz havalanmaz…

Anjelika Akbar’ın annesi müzisyen, babası da hem müzisyen hem felsefeci.

İyi bir karışım.

Akbar hem çalıyor hem dileklerde bulunuyor.

Ayıların sırtlarında dönen dünyanın şarkısını dinlerken biz de sözlerdeki aynı dileğe katıldık.

“Daha hızlı döndürsünler ki birbirini sevenler daha çabuk kavuşsun…”

Yalnız o da değil…

Devrimler daha çabuk olsun…

Neden?

Gideceğim ilk iş şu okul müziklerini değiştireceğim!

Aha işte o kadar somut!

OTİZM ÇOCUKLARDA ÇOK ARTIYOR NEDEN?

Anjelika Akbar’la çocukluk ve gençlik şarkılarımız - Resim : 3

Yeni bir araştırmaya göre, otizm küçük çocuklar arasında çok hızlı artıyor. Pediatrics dergisinde Perşembe (26 Ocak) günü yayımlanan bir çalışmaya göre, otizm oranları son 16 yılda üç katına çıkmış. Rutgers Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, New York ve New Jersey bölgelerinde 8 yaşındaki 4.000'den fazla çocuğu inceledi.

Otizm oranlarındaki bu artışın büyük ölçüde daha fazla farkındalık, daha gelişmiş tanı araçları ve daha kapsamlı bir otizm tanımından kaynaklandığını söylediler. Araştırmacılar ayrıca teşhislerdeki en büyük artışın zengin ailelerin çocukları arasında olduğunu belirterek, yetersiz hizmet alan topluluklardaki çocukların tıbbi kaynaklara aynı erişime sahip olmadığı sonucuna vardı.

Bu bir yorum, kuşkusuz.

Aile ilişkileri, beslenme vb de etken olabilir mi?

Artışın nedenleri üzerinde durulmuyor zaten.

Nasıl fark edersiniz… birinci soru. Daha çok onun yanıtı aranıyor.

Tanı nasıl konur… Erken tanı önemli… Ne yapmak gerekir. Tedavi konusunda bilgilendirmeler…

Tıp biraz da böyle oldu.

Yadırganmıyor.

Ne oldu da artıyor?

8 yaş altı çocuklarda özellikle artış var.

Neden?

Zengin aile çocukları?

Neden?

E onlar doktora gidebiliyor. Bir yanıyla ABD için doğru. O da bir ABD gerçeği.

Eşitsizlik giderek daha çok artıyor.

(Neden diye sorasım geliyor, ABD’de sorulmayan o kadar çok soru var ki. Bizi beğenmezler ama biz değiştirmeye meraklı, istekli, azimli ve iradeli bir toplumuz… Biz Allaha şükür Asyalıyız!)

Artışın nedeni araştırılıp, önlenmesi konusunda yatırım ne kadar yapılıyor?

İlaç tekellerinin izin vermesine bağlı!

Biliyorsunuz silah sektörünün önünde cirosu.

Önemli olan o.

Mantık bu.

Tanı.

Erken tanı.

Tedavi süreci.

Hastanın yaşamını uzatma ve iyileştirme… vb.

Gelsin kârlar.

Üfff ne çok işimiz var.