Yandex
25 Haziran 2025 Çarşamba
İstanbul 21°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Avrupa’da milliyetçi partilere yargı engeli

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Avrupa’da milliyetçi partilerin yükselişi, küreselci hükümetlerin ve savaş kışkırtıcısı liderlerin korkulu rüyası oldu. Sistem her türlü ayak oyunlarıyla, seçim hileleriyle, istihbarat elemanlarıyla ve yargısıyla milliyetçi dalganın önünü kesmek istemektedir. Almanya’da aylardır milliyetçi Almanya için Alternatif (AfD)'in kapatılması tartışılıyor. Fransa’da yargı darbesiyle Ulusal Birlik Partisi Lideri Marine Le Pen’in 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması engellenmek isteniyor.

AĞIZLARINDA BİR ‘AŞIRI SAĞCI’ TEKERLEMESİ

Bugün Rusya düşmanlığı yaparak halkına karşı silahlanan Macron’lar, Merz’ler; elbette Rusya ile dostluğu savunan, Ukrayna’ya silah ve asker gönderilmesine karşı çıkan, NATO’ya ve ulusal egemenliklerini ayaklar altına alan Brüksel diktatörlüğüne meydan okuyan Marine Le Pen’in Ulusal Birlik'i ile AfD gibi milliyetçi partileri, “Aşırı sağ, ırkçı, faşist” diye nitelendirerek şeytanlaştırmak isteyecektir. Emperyalizmin küreselci sağ ve sosyal demokrat parti yöneticileri, milliyetçilere karşı birlikte hareket ederek bu söyleme sarıldı.

‘RUS AJANI’ DEDİLER ‘BEŞİNCİ KOL’ DEDİLER

Macron ve takımı sosyal demokratlar ve yeşillerle birlikte, gerek Avrupa Parlamentosu (AP), gerekse Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde, Marine Le Pen’in Rusya dostluğunu hedef alan bir seçim kampanyası yürüttü. Macron’un partisinin AP adayı Valérie Hayer Le Figaro gazetesine verdiği röportajda Le Pen ve Ulusal Birlik partisi için “Bu güçler Avrupa'yı içeriden yıkmak istiyorlar. Bunlar Trump ve Putin'in objektif müttefikleridir… Avrupa’da Putin’in müttefikleriyle mücadele etmek gerekir.” diyordu.

Mart 2024’te Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme açıklamasından sonra yapılan Meclis görüşmesinde, Başbakan Gabriel Attal, asker göndermeye karşı çıkan Marine Le Pen'e “2022'de (cumhurbaşkanı) seçilmiş olsaydınız, Ukraynalıları ezmek için Rusya'ya silah tedarik ediyor olacaktık.” diye sesleniyordu. Le Pen’in geçen cumhurbaşkanlığı seçimi programında “Rusya ile askeri ittifakı” savunduğunu hatırlatmıştı. Seçimlerle ilgili televizyon programında Yeşillerin Lideri Marie Toussaint Le Pen’in “Rus ajanı” olduğunu; sosyal demokratların AP adayı Raphael Glucksmann ise Ulusal Birlik partisinin Rusya hesabına “Beşinci kol” faaliyeti yürüttüğünü belirterek Le Pen’in Rusya dostluğuna kinlerini kusmuşlardı.

YETMEDİ YARGI DARBESİ YAPTILAR

Bunlara rağmen Marine Le Pen’in partisi hem AP seçimlerinden hem de milletvekili seçimlerinden birinci parti olarak çıktı. Ve 2027 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin favori adayıydı. Bu kez de adaylığının önünü kesmek için bir yargı darbesi düzenlediler ve temyiz hakkını hiçe sayarak derhal uygulanmak üzere beş yıl seçimlerde aday olamama dahil kamu haklarından mahrum bırakan ceza verdiler.

Macron cephesi ve sosyal demokratlar bu karar üzerine “Hak, Hukuk, Adalet” naraları attı. Halbuki bu değerler Avrupa’da artık ayaklar altındadır. Romanya cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlayınız; milliyetçi aday Calin Georgescu birinci turda en çok oyu alınca AB’nin baskısı ve Anayasa Mahkemesi kararı ile seçimleri iptal ettiler. Bugün aynı yöntemlerle Almanya için Alternatif AfD’ye saldırıyorlar.

ALMANYA AfD’NİN KAPATILMASINI TARTIŞIYOR

İç istihbarattan sorumlu Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı, 2 Mayıs cuma günü, AfD'nin “liberal ve demokratik temel düzene karşı emelleri olduğuna dair göstergelerin” kendi gözünde “kesinlik” kazandığını belirterek partiyi “teyit edilmiş aşırı sağcı” olarak sınıflandırdı.

Bu karar ile birlikte, federal servisler AfD üyelerinin özel iletişimleri de dahil olmak üzere, daha geniş kaynaklarla, telefon dinlemeleri yaparak ve parti içine muhbirler sokarak daha kolay izleyebilecek.

Aynı zamanda bu karar, AfD’nin kapatılması çabalarının arttığı bir dönemde Karlsruhe'deki Anayasa Mahkemesi'nde açılacak bir kapatma davasına bir dayanak teşkil edecektir. 6 Mayıs’ta Başbakan olarak yemin ederek göreve başlayacak olan Friedrich Merz, istihbarat servisleri tarafından izlemeye alınan AfD’nin yasaklanıp yasaklanmayacağı gibi hassas bir konuyu değerlendirmek zorunda kalacak.

AfD: SİZ DEMOKRASİNİN YÜZ KARASISINIZ

AfD liderleri Alice Weidel ve Tino Chrupalla kararı kınayarak bunu “demokrasiye darbe” ve “siyasi amaçlı” bir karar olarak nitelendirdi. Ancak milliyetçi partinin liderleri “demokrasi için tehlikeli olan bu iftiralara karşı kendilerini yasal olarak savunmaya devam edecekleri” sözünü verdi.

AfD Milletvekili Peter Boehringer, “Siz demokrasinin yüz karasısınız. Kendinizi süper demokrat ve kaliteli demokrat olarak adlandırıyor olabilirsiniz, ancak siz bunun tam tersisiniz.” açıklamasında bulundu.

AfD geçen şubat yapılan erken parlamento seçimlerinde tarihi bir başarıya imza atmıştı. Oyların yüzde 20'sinden fazlasını alarak oy oranını ikiye katladı. İki hafta önce yapılan anketlere göre parti, bu hafta Başbakan olarak yemin edecek olan Friedrich Merz'in Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ile koalisyon ortağı Hristiyan Sosyal Birliği (CSU)'nin toplam oy oranını bile geride bırakarak ülkenin birinci partisi durumuna geldi.

Avrupa