Avrupa'da Trump korkusu ve Elon Musk hayaleti
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 6 Ocak Pazartesi günü Elysee Sarayı'nda düzenlenen büyükelçiler konferansında yaptığı konuşmada, adını vermeden Elon Musk ile ilgili şöyle dedi: “Kim hayal edebilirdi ki? 10 yıl önce, dünyanın en büyük sosyal ağlarından birinin sahibinin yeni bir uluslararası gericiliği destekleyeceği ve Almanya da dahil olmak üzere seçimlere doğrudan müdahale edeceği söylenseydi, bunu kim hayal edebilirdi?”
Macron’un bu sözleri aslında bir şaşkınlığın ifadesiydi.
Son günlerde, gelecekteki ABD Başkanı Trump yönetiminde “hükümetin verimliliğinden” sorumlu bir komisyonun başkanı veya bakanı olarak yer alacak olan Elon Musk, 23 Şubat'ta yapılması planlanan genel seçimlerden önce Almanya Alternatif Partisini (AfD) destekleyen çok sayıda açıklamada bulundu. Başbakan Olaf Scholz’a “deli”, “beceriksiz aptal” ve Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'e “anti-demokratik bir zorba” demesi tepkilere neden olmuştu. Ardından İngiltere Başbakanı Keir Starmer’i ağır ithamlarla ve hakaretlerle hedef aldı. Starmer'in başsavcıyken çocuk istismarı olaylarını yeterince soruşturmayan, toplu tecavüz olayını yıllardır örtbas eden “Aşağılık biri olduğunu” söyledi.
TRUMP DAHA KOLTUĞA OTURMADAN AVRUPA’YI SALLIYOR
Macron’un yukardaki açıklaması tartışmaları yeniden alevlendirdi. Romain Herreroshuffingtonpost.fr sitesindeki “Donald Trump ve Elon Musk provokasyonlarını artırıyor. Fransa ve Avrupa ne yapabilir?” başlıklı yazısına şu soruları sorarak başlıyor: “Kanada'yı ilhak etmeyi düşünen seçilmiş bir Amerikan başkanına karşı ne yapmalıyız? Donald Trump'ın Grönland'ı Danimarka'dan koparma arzusunun Avrupa Birliği için yarattığı tehdide nasıl yanıt vermeliyiz? Müttefiklere, İngiliz hükümetine ve Alman yöneticilere cepheden saldıran Elon Musk'ın bariz istikrarsızlaştırıcı eylemlerine nasıl yanıt vermeliyiz?” dedikten sonra çeşitli diplomat, uzman ve gazetecilerin endişelerini ve korkularını aktarıyor: Fransa'nın eski ABD Büyükelçisi Gérard Araud X’de yaptığı paylaşımda "ABD ile ilişkileri medeniyet ve varoluş temelli olan Avrupalılar, Trump ve Musk'ın giderek artan kışkırtıcı açıklamaları karşısında şaşkına dönmüş durumdalar. Bunun sadece lafta kalmasını umuyorlar” diye yazdı. Avrupa Düzenleme Merkezi'nde (Cerre) dijital mevzuat uzmanı olan Alexandre de Streel AFP' ye verdiği demeçte, “Trump ve Musk ile doğrudan mücadele etmek istemediğimize şüphe yok, çünkü tepkilerden korkuyoruz ” dedi. İngiliz gazeteci Edward Luce (eski bir Beyaz Saray muhabiri) Financial Times için kaleme aldığı bir makalede durumu şöyle özetliyor: “Avrupa'nın alışkanlığı her zaman en iyisini ummak olmuştur. Bu kez en kötüsüne hazırlanmalı.”
AB ülkeleri, Trump’ın göreve başlamasıyla birlikte, Washington'un Ukrayna'ya yardım etmeyi bırakacağından, Kiev’in Rusya’yı vurmak için Batı füzelerini kullanmasına karşı çıkmasından, Avrupa’yı dışlayarak Putin ile anlaşmasından ve güvenliklerini sağlamak için artık yanlarında olmayacağından korkuyor. Ayrıca Trump’ın, seçim kampanyasında açıkladığı gibi Avrupa'dan ithal edilen ürünlere uygulanan gümrük vergilerini arttırmasından da endişe ediyorlar. Ve hatta Trump, Avrupalı müttefiklerini NATO'yu terk etmekle tehdit etmekten çekinmiyor.
Fransız devlet radyosu France Info “Donald Trump'ın daha Beyaz Saray'a resmen girmeden Avrupalılar üzerinde baskı kurduğunu ve NATO müttefikleri olarak askeri harcamalarını ciddi ölçüde arttırmaları çağrısında bulunduğunu söylemek gerekir. Ya da Avrupa ürünlerine uygulanan Amerikan gümrük vergilerinin arttırılması tehdidini savurarak. Ve bu çok yönlü baskı stratejisi meyvelerini veriyor gibi görünüyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

GÜÇLÜNÜN HUKUKU VE ORMAN KANUNU
Le Monde’un AFP’ye dayandırdığı haberinde, Fransız Dışişleri Bakanına Elon Musk'ın yanı sıra ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Danimarka'ya bağlı özerk bir bölge olan Grönland'a yönelik tehditleri de soruldu. Grönland “Avrupa Birliği'nin bir toprağıdır. AB'nin dünyadaki herhangi bir ulusun kendi egemenlik sınırlarına saldırmasına izin vermesi söz konusu olamaz" dedi.
"Bana ABD'nin Grönland'ı işgal edeceğini düşünüp düşünmediğimi sorarsanız, cevabım hayır olur. En güçlülerin hukukunun geri geldiği bir döneme mi girdik? Cevabım evet" dedi. Yani “en güçlünün” koyduğu “Orman kanunlarının” geçerli olduğu bir döneme girildi.
Fransız Ulusal Meclis'in Avrupa İşleri Komitesi Başkanı Macronist Milletvekili Pieyre-Alexandre Anglade Huff Post'a verdiği demeçte , “Bir kez daha ormana dönüşen bir dünyada evrim geçirmeye hazır olmalıyız” dedi. Anglade şöyle devam ediyor: “Bu da Avrupalıların saflıklarına bir son vermeleri gerektiği ve Avrupa'nın nihayet savunma ve güvenliğini kendi ellerine alan bir güç haline gelmek için vites yükseltmesinin tam zamanı olduğu anlamına geliyor. Aksi takdirde, kendilerini zorla kabul ettirecek ve kuralları kendilerine göre yeniden tanımlayacak olan büyük imparatorluklara tabi olacağız."
AVRUPA KOMİSYONU SESSİZ
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in, Elon Musk'ın sözlerine karşı bir açıklamada bulunmaması üye ülkelerin yöneticileri tarafından eleştirildi. Komisyon Başkanının, 20 Ocak'ta yapılması planlanan yemin töreninden önce Donald Trump'ı kızdırmak istemediği yorumu yapılıyor.
Avrupa Birliği (AB), sosyal medya ağlarının sahipleri “dijital devlerin aşırılıklarıyla” mücadele etmek üzere yeni düzenlemeler kabul etmiş olmasına rağmen, şu ana kadar gündeme alınmamış ve hiçbir şey yapılmamış. Ursula von der Leyen şimdilik Amerikan platformlarına (Apple, Meta ve X) karşı yürütülen ve küresel cirolarının %6'sına kadar para cezasına çarptırılmalarına neden olabilecek mevcut soruşturmaları askıya almaya ve yenilerini başlatmamaya karar verdi. Avrupa Birliği’nin Dijital Hizmetler Yasası, X platformu ve diğer sosyal ağlar için sıkı kurallar getiriyor. Elon Musk’un Avrupalıları şaşkına çeviren çıkışlarının bu yasanın yumuşatılması için bir gözdağı olarak değerlendirenler de var.
Le Monde’da göre “seçim kampanyası sırasında Trump’ın Başkan Yardımcısı Adayı J.D. Vance, AB'nin Elon Musk'a yaptırım uygulaması halinde Washington'un NATO'ya desteğini çekebileceğini öne sürmüş.”
Trump ile işbirliği yapan ve onun seçim kampanyasını 250 milyon dolarla destekleyen, Tesla, SpaceX ve X’in sahibi Elon Musk yalnız değil. ABD’nin diğer sosyal medya ve teknoloji devleri de Trump’a destek için sıraya girmiş durumda: Meta'nın (Facebook, Instagram, WhatsApp) kurucusu Mark Zuckerberg. Yine Jeff Bezos (Amazon) ve Tim Cook (Apple). Bu girişimciler, Avrupa Birliği'nin vergi, ceza ve düzenleme getiren Dijital Hizmetler Yasasına ile mücadelede Trump’a güveniyor.
ELON MUSK’A KARŞI TEPKİLER YÜKSELMEYA BAŞLADI
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, 8 Ocak Çarşamba günü Avrupa Komisyonu'nu, Elon Musk'ın Avrupa kamuoyundaki tartışmalara müdahalesine karşı “son derece kararlı” davranmaya çağırdı. France Inter'e Avrupa Komisyonu'nun “bu tür davranışları caydırmak için kendisine verilen araçları çok daha güçlü bir şekilde kullanması” gerektiğini ifade etti.
Barrot, “Avrupa Komisyonu ya kamusal alanımızı korumak için kendimize verdiğimiz yasaları büyük bir kararlılıkla uygular ya da uygulamaz ve o zaman AB Üye Devletlerine, Fransa'ya bunu yapma kabiliyetini geri vermeyi kabul etmek zorunda kalır” dedi. Yani egemenlik alanlarında yetkiyi size verdik, eğer gerekeni yapmıyorsanız yetkiyi bize geri verin diyor.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de geçen çarşamba günü Musk'ın adını anmadan tepki gösterdi: “Başkan Macron'un birkaç gün önce söylediği gibi (...) gezegenin en zengin adamı tarafından yönetilen gerici uluslararası , kurumlarımıza açıkça saldırıyor, nefreti kışkırtıyor ve bir sonraki seçimlerde Almanya'daki Nazizm’in mirasçılarına açıkça destek çağrısında bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre, devlet radyosu NRK’ya yaptığı açıklamada, “Sosyal ağlara hatırı sayılır erişimi ve önemli ekonomik kaynakları olan bir adamın diğer ülkelerin içişlerine bu kadar doğrudan müdahil olmasını endişe verici buluyorum” diye konuştu.
Diğer taraftan Trump’a yakınlığıyla bilinen İtalya'dan Giorgia Meloni ve Macaristan'dan Viktor Orban'ın tutumları farklı. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Corriere della Sera 'da 3 Ocak'ta yayınlanan röportajında “Musk'tan bir dahi olarak bahsedenlerin şimdi sırf barikatta ‘kötü’ olarak kabul edilen tarafı seçtiği için onu bir canavar olarak tasvir ettiğini görmek beni gülümsetiyor” diyerek Musk’a tavır alanlarla alay ediyor ve düzenli olarak Elon Musk'ın “dehasını” övüyor.
Röportajda Meloni, “bir dahi” ve “ her zaman geleceğe bakan olağanüstü bir yenilikçi” olarak tanımladığı Musk ile “mükemmel ilişkileri” olduğunu söylüyor. Orban, geçen ay ABD’de hem Trump hem de Musk ile görüşmüştü. Orban Avrupa’da Trump’ın en güvendiği liderlerin başında geliyor.
Elon Musk’un Avrupalıları şaşkına çeviren itham ve açıklamaları
Avrupalılar Trump endişesi içindeyken başlarına bir de Elon Musk “bela” oldu. Musk'ın açıklamaları aslında Trump’ın Avrupa’ya bakışının öncü çıkışları olarak değerlendirilebilir. Trump ağzına geleni rahatlıkla söylüyor ama Musk, Trump’ın söyleyemediklerini de söylüyor. Bir bakıma Trump’ın sesi konumunda.

Bir de unutmayalım Elon Musk X’in yanı sıra Tesla ve SpaceX’in sahibi bir milyarder. Tesla Alman otomotiv sektöründe 10 kişiyi istihdam ediyor. Diğer taraftan birçok Avrupalı lider kendi ülkelerinde yatırım yapmasını bekliyor.
ALMAN SOSYAL DEMOKRATLARI HEDEF ALDI AFD’Yİ DESTEKLEDİ
Elon Musk’un X sosyal ağında AfD’yi desteklediğini açıklaması, 23 Şubat 2025'te yapılacak erken genel seçim kampanyasının ortasına bomba gibi düştü. Musk bununla kalmadı 28 Aralık 2024 tarihinde Die Welt 'in Pazar baskısı Welt am Sonntag 'da bir yazı kaleme aldı. Almanya’nın “ekonomik ve kültürel çöküşün eşiğinde” ve “AfD 'nin (ülke) için tek umut ışığı olduğunu” yazdı. X'te Kekius Maximus takma adıyla AfD'nin seçimlerde “destansı bir zafer kazanacağını” iddia etti.
Elon Musk’un Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'e ve Başbakan Olaf Scholz’a yaptığı hakaretler yenilir yutulur cinsten değil. Scholz yaptığı açıklamada “Almanya'da her şey halkın iradesine göre gerçekleşir, Amerikalı bir milyarderin düzensiz açıklamalarına göre değil” dedi. Sosyal Demokrat Başbakan “Alman Cumhurbaşkanı anti-demokratik bir zorba değildir ve Almanya güçlü ve istikrarlı bir demokrasidir. Bay Musk ne derse desin” dedi. Le Figaro’ya göre Scholz, Musk'ın “Putin Rusya'sı ile daha yakın ilişkileri savunan ve transatlantik bağları zayıflatmak isteyen bir parti olan” AfD'ye verdiği desteği “bu hakaretlerden çok daha sorunlu” olarak değerlendiriyor.
Elon Musk AfD Eş Başkanı Alice Weidel’e X üzerinden bir röportaj teklif etti. Bu röportaj 9 Ocak 2025 Perşembe günü X’te canlı olarak yayınlandı. Binlerce dinleyici tarafından izlenen söyleşide Weidel partisinin politikalarını anlatma olanağı buldu. Yayında Musk insanları Alice Weidel'e oy vermeye çağırdı. “Almanya'yı sadece AfD kurtarabilir. Hikâyenin sonu” diye bağırdı.
MUSK İNGİLTERE BAŞBAKANI'NI YERDEN YERE VURDU
Musk Almanya’dan sonra İngiltere Başbakanı Keir Starmer'e yöneldi. Starmer'in başsavcıyken çocuk istismarı vakalarını yeterince soruşturmamakla suçladı ve “Aşağılık biri olduğunu” söyledi. Amerikalı milyarder X’te şu paylaşımı yaptı: “Birleşik Krallık'ta tecavüz gibi ciddi suçlarda polisin şüphelileri suçlayabilmesi için Kraliyet Savcılık Servisi'nin (CPS) onayı gerekmektedir. Tecavüzcü çeteler adaletle yüzleşmeden genç kızları istismar edebilirken CPS'in başında kim vardı? Keir Starmer."
Le Figaro olayı şöyle haberleştirdi: “Milyarder, son birkaç gün içinde sosyal paylaşım ağı X üzerinden yayınladığı bir dizi mesajda İngiliz hükümetinin başındaki ismi hedef aldı. On yıldan uzun bir süre önce ortaya çıkan ve İngiltere'nin kuzeyinde on yıllar boyunca 1.500'den fazla kız çocuğuna ve genç kadına yönelik tecavüz ve cinsel istismar vakasının yetkililer tarafından ele alınış biçimine saldırdı. Sorumluların çoğu Pakistan'dan gelen erkeklerdi ve yetkililer bu vakanın üstesinden gelememekle suçlandı.”
İngiltere Başbakanı Musk’un bu açıklamaları karşısında CPS başkanı olarak “davaları yeniden açtığını” ve “Asyalı bir istismar çetesine karşı ilk suçlamaları getirdiğini” söyleyerek kendini savundu.