20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Beş puan daha

Hakan Topkurulu

Hakan Topkurulu

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu hafta iki önemli görüşme yaptım. Elektrikli araçların geliştirilmesinde Türkiye’de önemli rol oynayan Sayın Önder Yol ve Türkiye’nin ekonomideki milli dönüşümlerinin Merkez Bankası Başkanı Sayın Murat Uysal.

Sn. Yol beni, devletin kendisine İstanbul Teknik Üniversitesinde elektrikli traktörün geliştirilmesi için tahsis edilmiş olan laboratuvarda kabul etti. Önder Yol daha önce gördüğüm Önder Yol’dan hiç farklı değildi. Yine bir şeyler yaratmanın heyecanı ile konuşuyordu. “Ben milliyetçiyim. Türkiye’den gitmem. Ne yaparsam burada yapacağım.” sık sık tekrarladığı cümle idi. Kafasında yeni projeler vardı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi için 2006 model dizel bir otobüsü, yeni bir elektrikli araç olarak tekrar trafiğe soktuklarını söyledi. Otobüs halen Topkapı-Beşiktaş arası çalışıyormuş. Otobüsün belediyeye maliyeti emsallerine göre dörtte bir oranında imiş. Hedefinin, belediye toplu taşım sisteminin “0” maliyetli hale getirilmesi olduğunu heyecanla söyledi.

Önder Yol Türkiye’nin insan gücünün ne kadar birikimli ve azimli olduğunu kanıtlıyor. Sn. Yol yolun açık olsun. Müjdelerini bekliyoruz. Özellikle Türk çiftçisi elektrikli traktörün neden geciktiğini merak ediyor.

MİLLİ HAMLELER

Bir diğer görüşmem ise, ekonominin nasıl milli uygulamalarla yönetilebileceğini, tüm zorluklara rağmen attığı adımlarla gösteren Merkez Bankası eski başkanlarından Sayın Murat Uysal idi.

Halk bankası üst düzey yöneticiliği döneminde, İran Merkez Bankası ile başlatılan ve Türkiye’nin 2008 küresel krizinden, Sayın Cumhurbaşkanının ifadesi ile ‘teğet’ geçerek kurtulmasında önemli katkı sağlayan ekonomik ilişkilerin yönetilmesi. Bu ilişkilerin iki ülke arasında ticareti nasıl rahatlattığı, geliştirdiğini anlattı. O dönem çalıştığım kuruluşun İran’a artan ticaretinden bunun canlı şahidiyim.

Türkiye’nin altınlarının Amerika ve İngiltere’den Türkiye’ye getirilmesi, sıcak paraya bağımlılığın azaltılması süreci, Merkez Bankasının altın rezervlerinin biriktirilmesi. Türkiye’de üretilen altının ayrıcalıklı alıcısının Merkez Bankamız olması. Bankacılık kesiminin Londra Swap piyasasına bağımlılığının azaltılmaya başlanması. Daha bir çok gerçek milli başarı, ekonomi kariyerinde yer alıyor.

Murat Uysal Türkiye’nin geleceğine çok ciddi ışık tutan, milli ekonomistlere cesaret veren bir başkan idi. Kendisini tanımakla büyük mutluluk duydum. Devlet hizmetinin devam etmesi dileklerimle.

ÜÇ KURUŞUN ONLARIN OLSUN

Sayın Şimşek ve Sayın Erkan, Merkez Bankası politika faizini 5 puan daha artırarak, 35 puana yükselttiler. Öncelikle liberallerin dedikleri gibi değil faizlerin serbest piyasada belirlenmeyip, devlet tarafından piyasalara veri olarak verildiğini bir kez daha gördük. Serbest piyasa ve rasyonel piyasa hayalleri ile insanları kandırmaya devam ettiler.

Faizler beş puan daha arttı, ne oldu? Ticaret ve sanayinin işletme sermayesi ve yatırım maliyetleri artması haricinde hiç bir şey. Yabancılardan döviz mi geldi? Döviz geldi de, kurlar mı düştü?

Bu kadar kârlı bir piyasaya girmek varken, yabancılar neyi bekliyor acaba?

İsveç’in NATO’ya girişinin onaylanmasını olmasın? Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını Yunanistan, İsrail’e vermesini olmasın? Karadeniz’e ABD savaş gemilerinin serbestçe girmesinin sağlanması olmasın?

Suriye’nin kuzeyinden ve Kıbrıs’tan Türk askerinin çekilmesi olmasın? İsrail’in kayıtsız şartsız desteklenmesi olmasın? Ukrayna’ya silah (İHA, SİHA) temininin devam etmesi olmasın? Yapısal reformlar yalanlarının ardında Türkiye’nin Türkiye olmaktan çıkarak Atlantik sisteminin sömürgesi olmamızı bekliyor olmasınlar.

Göreceksiniz Türkiye sonunda “üç kuruş paraları kendilerinin olsun” diyecek.

Merkez Bankası Faiz Enflasyon İsveç NATO