Borç batağındaki Avrupa’nın silahlanma arayışı
Batı (ABD ve Avrupa) Ukrayna savaşı başlamadan önce zaten bir ekonomik kriz ve borç batağı içindeydi. Ünlü Fransız ekonomist Jacques Attali, Batı’nın yaşadığı ekonomik krizle ilgili Ağustos 2011’de Le Monde gazetesine krizin çözümüyle ilgili “Ekonomi tarihinin bize öğrettiği gibi, borç krizi ancak ya bir savaş ya enflasyon ya da büyüme ile çözülür” demişti. Ukrayna savaşı Avrupa’da yaşanan krizi daha da derinleştirdi. Avrupa’nın küreselci liderleri son üç yıldır Rusya’ya karşı ABD ile Ukrayna’yı silahlandırarak savaştan beslendiler. Fakat bu savaş onları inanılmaz bir siyasi krize sürükledi. Artık ülkelerini yönetecek hükümetler bile kuramıyorlardı.

Trump’ın ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte tüm dengeler değişti. Trump Avrupa’nın savaş yanlısı küreselcilerine meydan okuyarak savaştan beslenen bu liderleri yalnız bıraktı. Rusya ile anlaşarak Ukrayna savaşını bitirme kararlığı gösterdi. Avrupa’yı koruyan ABD güvenlik şemsiyesini kapatma ve askerlerinin bir bölümünü çekmekle tehdit etti. Hatta NATO’dan çekilebileceğini ifade etti.
Geleneksel Batı ittifakı tam bir çöküşün eşiğine gelmiş durumda. Bir zamanlar Amerikan liderliği altında birleşmiş olan Batı parçalanıyor. Soğuk Savaş sonrası dünya düzenini dağılmakta ve yerini çok kutuplu bir dünyaya bırakmaktadır. ABD içe dönerek geri çekilirken Rusya, Çin ve hatta Türkiye bu boşluğu doldurmaya hazır görünüyor. Artık dünyanın merkezi büyük hammadde kaynaklarıyla, genç nüfusu ve güçlü ekonomileriyle Avrupa'dan Çin, Hindistan ve Rusya'ya kaymış durumda.
AVRUPA’NIN ÖNÜNDEKİ FIRSAT VE TEHLİKE
Bu yeni oluşan dünya dengelerinde Avrupa nasıl yer alacak? Gelişen dünya ile ilişkisi nasıl olacak? Gerçekten ABD’den bağımsız ve kendi ayakları üzerinde durabilecek bir yol izleyebilecek mi? Avrupa ve uluslararası siyaset ve jeopolitik uzmanı Ricardo Martins journal-neo’daki yazısında “Bunu yapmak için Avrupa'nın vizyoner liderlere ihtiyacı var. Ancak Macron De Gaulle değil, Starmer Churchill değil, Scholz (veya Merz) Adenauer değil ve von der Leyen Schuman değil” tespitinde bulunuyor.

ABD’de savaş yanlısı saldırgan Biden yenilmiştir. Fakat Avrupa’daki takipçileri ne yazık ki savaş kışkırtıcılığına devam ediyor. Halbuki bu gelişmeler Avrupa’nın önüne iki seçenek getirmiştir: Ya Trump’ın çizgisini izleyerek içe dönecek, başta Rusya olmak üzere Yeni Dünya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirecek, ekonomik ve siyasi sorunlarını çözme yönünde adım atacak ve dünyanın bağımsız kutuplarından biri olacak (ki bu dünya dengeleri ve barış açısından olumlu bir gelişme olacaktır) ya da Rusya’ya karşı savaşı kışkırtarak Avrupa’yı ateşe atacak. Böyle bir savaşın sadece Avrupa topraklarında kalmayıp bir “dünya savaşına” dönüşebileceği birçok lider ve gözlemcinin düşüncesi. Bugünün Avrupalı liderleri birinci seçenekte diretiyor, alabildiğine silahlanmayı gündeme getirerek Avrupa’yı ateşe atacak bir savaşa yelken açıyorlar.
SAVAŞ OYUNCAĞI ZELENSKİY
Trump ile Zelenskiy görüşmesinde yaşanan gergin anlar, Zelenskiy’nin Beyaz Saray’dan kovulması ve ardından Amerikan istihbarat desteği ve yardımlarının askıya alınması ABD ile eski kıta arasındaki uçurumu derinleştirdi.

Le Point dergisi Brüksel'deki bir kaynağın bunun bir “tuzak” olduğunu belirttiğini, bazı siyasi gözlemciler ve yazarların Zelenskiy’ye rolü ezberleterek Macron ve Starmer tarafından Trump’ın önüne atıldığı yorumları yapılıyor. ABD'nin Ukrayna ve Rusya temsilcisi Keith Kellogg Dış İlişkiler Konseyi'nde (CFR) yaptığı konuşmada Ukraynalılar ve Amerikalılar, Amerikan ve Ukrayna başkanları arasındaki kapalı kapılar ardındaki toplantı öncesinde basına yapılan konuşmanın “bir sahne prodüksiyonu gibi” olduğu konusunda hemfikirdi. Ricardo Martinsjournal-neo’daki yazısında “Fransa ve İngiltere tarafından organize edilen görüşmenin gergin geçmesi beklenirken diplomatik bir felakete dönüştü” diye yazdı.
Avrupa’nın bu savaş baronları hızla Zelenskiy’nin arkasında toplanarak Ukrayna'ya olan bağlılıklarını bir kez daha teyit ettiler. Amaçları artık bir savaş oyuncağına dönüşen Zelenskiy’yi savaş kışkırtıcılığında kullanmaktı.
Fakat Zelenskiy’nin geri adım attığını Trump’ın Kongre’de yaptığı konuşmadan öğreniyoruz: Trump Zelenskiy’den “Başkan Trump'ın sağlam liderliği altında barışı müzakere etme” arzusunu dile getiren ve “ABD'ye bugüne kadar Ukrayna'ya verdiği destek için teşekkür eden” bir mektup aldığını söyledi. Ukraynalı bir yetkilinin Agence France-Presse'e verdiği bilgiye göre Ukraynalılar ve Amerikalılar haftaya salı günü Suudi Arabistan'da bir araya gelecek.
SAVAŞ KIŞKIRTICISI PARİS, LONDRA VE BERLİN EKSENİ
Savaş çizmelerini giyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron zirveden zirveye, toplantıdan toplantıya koşuyor; Paris-Washington-Londra arasında mekik dokuyor. İç politikada iflas den Macron kendine uluslararası alanda özellikle de Avrupa’da kendine bir yer arıyor.
Macron’un bu telaşının nedeni: ABD Başkanı Trump’ın Ukrayna ve Avrupa’yı dışarıda bırakarak Rusya ile birlikte Ukrayna savaşını sona erdirmedeki kararlılığı. Sadece Macron mu telaşlı ve endişeli? Hayır. Avrupa Birliği’nin (AB) savaş yanlışı küreselci yöneticileri de korku içinde. Ve AB’den ayrılan İngiltere’nin Başbakanı Keir Starmer. Bir de Almanya’nın müstakbel Başbakanı Friedrich Merz var.
Seçildiğinden bu yana Avrupa’nın en saldırgan ve savaş yanlısı lideri Macron’dur. Ukrayna’yı silahlandırma, asker gönderme ve savaşın devamından yana olma konusunda en büyük destekçisi ise Starmer olmuştur. Ve son Almanya seçimlerini kazanan Merz de bu ikiliye katılmıştır. Fransa ve İngiltere hem BM daimî üyesi hem de nükleer güç. Almanya ise Merz ile silahlanmada dev adımlar atmaya hazırlanarak kendisini Avrupa’nın savunmasında merkezi bir rol oynayacağını düşünüyor. Müstakbel Şansölye, askeri bütçeyi GSYH'nin %2'sinin üzerine, Berlin'i Paris (%2.1) ve Londra'ya (%2.3) yaklaştıracak bir seviye olan %2.5'e çıkarmayı öngörüyor. Şimdiden koalisyon ortağı olacak sosyal demokratlarla Alman Anayasası'nda yer alan “borç freninin” kaldırılması konusunda anlaşmış durumdalar.
PARİS ZİRVESİNDEN SONRA LONDRA ZİRVESİ DE FİYASKO
Zelensky’nin Trump tarafından aşağılanması ve kovulmasından sonra Avrupalılar desteklerini göstermek için İngiltere Başbakanı Keir Starmer'in önerisiyle Londra'da acil bir güvenlik zirvesi topladılar. Ancak bir araya gelen bu Avrupa, tüm Üye Devletlerini temsil etmiyordu. Hatta azınlık durumundaydılar. 27 Üye Devletten sadece 11'i katılmıştı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban X hesabından şu paylaşımı yaptı: “Avrupalı liderler bugün Londra'da barışı tercih etmek yerine savaşı sürdürmeye karar verdiler. Ukrayna'nın savaşa devam etmesine karar verdiler. Bu yanlış, tehlikeli ve hatalı bir karar. Macaristan barıştan yana olmaya devam ediyor.”
İngiltere Başbakanı, Fransa ve Ukrayna ile birlikte savaşı sona erdirecek bir plan üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Buna göre: “Ukrayna'nın konumunu güçlendirmek için Kiev'e yapılan yardımların ve Rusya üzerindeki ekonomik baskının sürdürülmesi; Ukrayna'nın müzakere masasında olmasını ve herhangi bir barış anlaşmasının egemenliğini ve güvenliğini garanti altına almasını sağlamak ve gelecekteki herhangi bir işgali caydırmak için Ukrayna'yı silahlandırmaya devam etmek; Ukrayna'yı savunmak ve barışı garanti altına almak için bir “Gönüllüler Koalisyonu” kurulması planlandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in böyle bir planı kabul edeceğinin kesin olmadığını belirten Starmer, bunun için ABD'nin sağlam desteğinin gerektiğini söyledi. Ve daha sonraki bir tarihte ABD'ye daha resmi bir plan sunacağını ve Trump'la birlikte çalışacağını söyledi.
Londra’da toplanan Avrupa’nın küreselci liderleri savaşı uzatmak için Trump’ın onayını istiyorlar. ABD’nin desteği olmadan Ukrayna sorununun çözülemeyeceğini biliyorlar. Bırakalım Ukrayna’yı kendileri güvenliklerini NATO çerçevesinde ABD’ye teslim etmişlerdir. 2024'te GSYH'sinin yaklaşık %3.3'ünü savunmaya ayıran ABD Avrupa'nın düşük askeri harcamalarını eleştiriyor. Ocak ayında Trump, NATO üyesi ülkelerin GSYH'lerinin %5'ini savunmaya harcamaları gerektiğini ifade etmişti. Perşembe günü Trump bu düşüncesini tekrarladı. ABD'nin NATO'ya olan bağlılığını sorguladı ve ABD'nin, kendi gözünde, kendi savunmaları için yeterince harcama yapmayan ülkeleri kurtarmaya gelmemesi gerektiğini savundu.
PUTİN’DEN NAPOLYON YENİLGİSİ HATIRLATMASI
Macron 6 Mart 2025 Perşembe günü yapılan Olağanüstü Brüksel Zirvesinden bir gün önce televizyondan yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında “Rus tehdidinin orada olduğunu, bizi endişelendirdiğini, sınır tanımadığını ve bu tehlikeli dünya karşısında seyirci kalmanın delilik olacağını” belirtti. “Vergileri artırmadan savunmaya ek yatırım” yapma sözü verdi. Macron Avrupa'nın Fransız nükleer silahlarıyla korunmasına ilişkin “Avrupa kıtasındaki müttefiklerimizin caydırıcı gücümüz tarafından korunmasına ilişkin stratejik tartışmayı açmaya karar verdim” dedi.
Ukrayna'da gelecekte barışı garanti etmeye hazır ülkelerin Genelkurmay Başkanlarının önümüzdeki hafta Paris'te bir araya geleceğini açıklayan Macron, “Ukrayna'da barış Avrupa güçlerinin konuşlandırılmasını da gerektirebilir. Bu güçler bugün gidip cephede savaşmayacaklar, aksine barış imzalandıktan sonra buna tam olarak uyulmasını sağlamak için orada olacaklar” ifadelerini kullandı.
Macron’un bu açıklamalarına bir gün sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den yanıt geldi. Putin Macron’a I. Napolyon’un 1812'deki Rus seferinin felaketle sonuçlandığını hatırlattı. Fransa Cumhurbaşkanı'nın ismini vermeden “Hala Napolyon zamanına geri dönmek ve nasıl sona erdiğini unutmak isteyenler var.” dedi.
İmparator I. Napolyon 1812'de Büyük Ordu güçlerini Rus İmparatorluğu'nu işgal etmek üzere harekete geçirmiş ancak ünlü Berezina Muharebesi'nden tam bir fiyaskoya dönüşmüştü. Napolyon'un ordusundan 200 bin ila 250 bin askeri ölmüştü.
Olağanüstü Brüksel Zirvesi’nde silahlanma planı kabul edildi
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’nin “Avrupa'yı Yeniden Silahlandırmak” planını görüşmek üzere perşembe günü olağanüstü toplantı yapıldı. 27 Üye ülkenin devlet ve hükümet başkanları Avrupa’nın silahlanma planını kabul etti.
Leyen’nin son günlerde dile getirdiği silahlanma planı dört yıl içinde 800 milyar avroluk bir yatırımı içeriyor. Leyen Zirve öncesi üye devletlerin liderlerine gönderdiği mektupta “ReArm Europe” (Avrupa'yı Yeniden Silahlandırmak) planına ilişkin vizyonunu ortaya koydu. Salı günü Brüksel'de gazetecilere konuşan von der Leyen, AB'nin bir “yeniden silahlanma çağına” (ReArm Europe) girdiğini ve AB'nin geri kalmış bölgelerin kalkınmasına yönelik programından gelen fonların bile bu amaçla kullanılacağını açıkladı. Leyen, “ReArm Europe, güvenli ve dirençli bir Avrupa için yaklaşık 800 milyar avroyu harekete geçirebilir” dedi.
Avrupa Komisyonu Başkanı silah üretimi için 650 milyar avro toplamak amacıyla savunma harcamalarının GSYİH'nın ortalama %1.5'i oranında arttırılmasından söz etti. Üye Devletlerin sadece AB'nin değil Ukrayna'nın da ihtiyaçları için hava savunma sistemleri, topçu sistemleri, füzeler, mühimmat, insansız hava araçları ve anti-dron sistemlerinin üretimini arttırmalarını sağlayacak 150 milyar avro değerinde yeni bir kredi mekanizması oluşturulması önerilmekteydi.
Buna ek olarak Avrupa Komisyonu, üye ülkelerin askeri amaçlar için daha fazla borç alabilmelerini sağlamak üzere avronun istikrarını sağlamak için tasarlanan bütçe disiplini kurallarını gevşetmeyi gündeme getirdi. Yani silah yatırımı için yapılacak harcamalar, AB ülkelerinin kamu borcunun GSYH'nin %60'ını ve bütçe açığının GSYH'nin %3'ünü aşmasını yasaklayan İstikrar ve Büyüme Paktının dışında tutulacak. Böylece ülkeler mali ihlaller durumunda Avrupa yaptırım prosedürünü tetikleme korkusu olmadan askeri harcamaları arttırmalarına olanak sağlayacaktır.
DONDURULAN RUS VARLIKLARININ GELİRİ KULLANILACAK
AB ülkelerinin elinde bulunan, büyük bir kısmı Belçika'da dondurulan Rus merkez bankasının yaklaşık 210 milyar avroluk varlığının yılda 3 milyarlık gelirinin de kullanılmasını onayladı. Avrupa Komisyonu Başkanı Leyen toplantı sonrasında yaptığı açıklamada “Liderlerin, dondurulan Rus varlıklarından elde edilen olağanüstü gelirin kullanılması yönündeki teklifimizi onaylamalarından memnuniyet duyuyorum. Bu sayede Ukrayna için askeri teçhizat alımının finanse edilmesi mümkün olacaktır” dedi.
Komisyon Başkanı Leyen’nin bu planı Zelensky’nin de katıldığı Brüksel Zirvesi’nde kabul edildi. Avrupalılar ayrıca “Ukrayna ve Avrupa olmadan müzakere yapılamaz ve herhangi bir ateşkes ya da uzlaşmaya Ukrayna için sağlam ve inandırıcı güvenlik garantileri eşlik etmelidir” denilen Ukrayna'ya destek bildirisini onayladı. Ancak Macaristan metni imzalamadı.