Çoban çeşmesi
Tıp eğitimini şiire olan merakı nedeniyle 4. sınıfta bırakan şair, milletvekili ve siyasetçi Faruk Nafiz Çamlıbel İstanbul’da doğar ve gömülür. Aynı zamanda tiyatro eserleri, ‘Yıldız Yağmuru’ adlı bir roman, Tevfik Fikret’in biyografisi, 110 adet makale, sohbet köşe yazısı; hakkında ise pek çok eser yazılmıştır. Onun olgunluk dönemi şiirleri için “Türkçe ile kaynaşan aruza özgü ses terbiyesi, anonim değer kazanmış olan aşk maceralarına özgü söyleyiş tarzı ve gözlemden gücünü alan içtenlik ‘Çoban Çeşmesi’, ‘Han Duvarları’, ‘Sanat’, ‘Bugün Yoldan Geçenler’, ‘Ayşe Sana’, ‘Kız Hüseyin’i Vurdular’ gibi şiirlerinde yeni bir bireşim olarak ortaya çıkar. İşte bu şiir kendi devrinde son derece özgün, yeni ve millidir. Hangi vezin ve hangi nazım biçimiyle söylenmiş olursa olsun, onda geçmiş dönemlere ait Türk şiir tarzlarının, zamanın ihtiyaçlarına göre gerçekleştirilmiş bir yorumunu buluruz” denir (https://www.biyografya.com/biyografi/4261). Şair aynı zamanda Anadolu’nun güzelliklerini de ustalıkla anlatır:
ÇOBAN ÇEŞMESİ
Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi.
"Göynünü Şirin'in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi..."
O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi.
Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu,
Kerem'in sazına cevap veren bu,
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu...
Sızmadı toprağa çoban çeşmesi.
Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda,
Ateşten kızaran bir gül arar da,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi,
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar.
Beyhude seslenir, beyhude çağlar,
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi...
Bu şiirin nazım biçimi ‘koşma’, nazım birimi ise ‘dörtlüktür’. Ölçüsü: 6+5 duraklı, 11’li hece ölçüsüdür. Uyak şeması: “abab / cccb / dddb / eeeb / fffb / gggb”dir. Mısra sonlarında tekrarlanan tunç uyak, tam uyak ve zengin uyak; tekrar eden kelimelerden meydana gelen (derinden derine, uzaktan uzağa, bağdan bağa) uyum bulunur. Çamlıbel, Anadolu’nun ıssız bir köşesindeki çeşmenin pek olaya ve eski efsanevi aşklara tanıklık ettiğini anlatır.
(https://edebitahlil.blogspot.com/2019). Bir diğer şiiri ise sıklıkla ‘İntizar’ adıyla duyduğumuz ve Udi Suat Sayın (İstanbul 1932-2006) tarafından Düyek makamında bestelenen Türk Müziği ezgisidir.
KISKANÇ
Sakın bir söz söyleme
Yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur
Sana göz koyan olur
Düşmanımdır seni kim
Bulursa cana yakın
(Anan) Annen bile okşasa
Benim bağrım kan olur
Dilerim tanrıdan ki
Sana açık kucaklar
Bir daha kapanmadan
Kara toprakla dolsun
Kan tükürsün adını
Bensiz anan dudaklar
Sana benim gözümle
Bakan gözler kör olsun