27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Diyabet gelişiminde rol alan yeni hormon

Şehime G.Temel

Şehime G.Temel

Gazete Yazarı

A+ A-

Harvard Chan T.H Halk Sağlığı Okulu, Sabri Ülker Metabolik Araştırmalar Merkezi tarafından yürütülen araştırmada metabolizmayı düzenlemeye yardımcı olan ve hem tip 1 hem de tip 2 diyabetin gelişiminde kritik bir rol oynayabilen fabkin adlı yeni bir hormon tanımlandı.

Bulgular Nature dergisinde 8 Aralık’da "FABP4 ve nükleosit kinazlardan oluşan bir hormon kompleksi pankreas adacık fonksiyonunu düzenler" başlığıyla yayımlandı.

Araştırmacılar enerji depolarının adipositlerden serbest bırakılmasının, enerji açığını desteklemek için kritik öneme sahip olduğunu; ancak, insülin direnci ve/veya insülin yetersizliği ile ilişkili kontrolsüz veya kronik lipolizin, metabolik homeostazı bozduğunu belirttiler. Lipoliz, yakın zamanda tanımlanmış bir hormon olan yağ asidi bağlayıcı protein 4'ün (FABP4) salınımı ile olmakta. Dolaşımdaki FABP4 seviyeleri, hem klinik öncesi modellerde hem de insanlarda kardiyometabolik hastalıklar ile güçlü bir şekilde ilişkilendirilmiş olsa da, henüz hiçbir etki mekanizması tanımlanmamış. Bu çalışmada araştırmacılar, hormonal FABP4'ün, hücre dışı ATP ve ADP seviyelerini düzenlemek için adenosin kinaz (ADK) ve nükleozid difosfat kinaz (NDPK) ile fonksiyonel bir hormon kompleksi oluşturduğunu gösterdiklerini vurguladılar.

GÖKHAN HOTAMIŞLIGİL VE EKİBİNİN ÇALIŞMASI

Sabri Ülker Merkezi’nin direktörü Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, onlarca yıldır, pankreas beta hücrelerinden insülin üretimi gibi uygun endokrin yanıtları üretmek için adipositlerdeki enerji rezervlerinin durumunu ileten sinyali aradıklarını ve bu yolakları araştırdıklarını vurguladı. Artık ‘fabkin'i çok sıra dışı bir moleküler mekanizma yoluyla bu kritik işlevi kontrol eden yeni bir hormon olarak tanımladıklarını da sözlerine ekledi.

Yeni çalışmada, araştırmacılar, FABP4'ün yağ hücrelerinden salgılanıp kan dolaşımına girdiğinde, şimdi fabkin olarak tanımlanan protein kompleksini oluşturmak için NDPK ve ADK enzimleriyle bağlandığını gösterdi. Bu protein kompleksinde FABP4, biyolojide temel enerji birimleri olan ATP ve ADP olarak bilinen moleküllerin seviyelerini düzenlemek için NDPK ve ADK'nın aktivitesini değiştiyor. Araştırmacılar, yakındaki hücrelerdeki yüzey reseptörlerinin, ATP'nin ADP'ye değişen oranını algıladığını ve hücrelerin değişen enerji durumuna yanıt vermesini tetiklediğini keşfettiler. Bu nedenle, fabkin bu hedef hücrelerin işlevini düzenleyebilir.

DİYABETLİLERDE HORMONUN SEVİYESİ YÜKSEK ÇIKTI

Çalışma, tip 1 veya tip 2 diyabetli farelerde ve insan hastalarda kandaki fabkin seviyelerinin yüksek olduğunu gösterdi. Ayrıca çalışmada, fabkin aktivitesinin bloke edilmesinin hayvanlarda her iki diyabet formunun da gelişmesini engellediği gösterildi.

Sabri Ülker Merkezi ve moleküler metabolizma bölümünde araştırma görevlisi olan Kacey Prentice, “fabkin”in keşfi ile, bir adım geri atmaları ve hormonların nasıl çalıştığına dair temel anlayışlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektirdiğini belirtti. Ayrıca Dr. Prentice yeni bir hormon buldukları için son derece heyecanlı olduğunu, ancak bu keşfin uzun vadeli etkilerini görmek konusunda daha da heyecanlı olduğunu vurguladı.

Özgün içerik: https://www.nature.com/articles/s41586-021-04137-3