03 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

En iyi antrenör kim?

Atilla Özalp

Atilla Özalp

Gazete Yazarı

A+ A-

FUTBOL dünyasının en iyi antrenörünün kim olduğu sorusu cevaplanırken en çok teknik adamın çalıştığı takımlarda elde ettiği kupaların sayısı göz önüne alınıyor. Gerçekten de en iyi antrenörü belirleyecek tek şey elde edilen kupalar mı? Kupaların kazanıldığı kadroyla başka bir antrenör çalışsa aynı başarıyı elde edemez mi? Mesela ligde şampiyonluk yaşayan bir teknik direktör, küme düşen takımda çalışsaydı yine şampiyon mu olurdu? 

SİHİRLİ DEĞNEK

Bunu deneyimlemenin şansı hiç olmuyor çünkü başarıya ulaşan antrenörü daha kısıtlı bütçelerle oluşan takımlarda çalışırken görmek pek mümkün değil. Dolayısıyla bu konuda bir kıyaslama da yapılamıyor. Oysa gönül, aynı teknik direktörleri daha donanımsız kadrolarda çalışırken de görmek istiyor. Bakalım gerçekten teknik direktörün elinde sihirli değnek var mı yok mu!..

Başarı, üst düzey oyuncularla elde edilen kupalar değildir. Başarı, kısıtlı bir kadroyla ortaya konan güzel futboldur. 

TEKNİK DİREKTÖRÜN SATRANÇ OYUNCUSUNDAN TEK FARKI...

Teknik direktörleri satranç oyuncularına benzetirim. Yalnız arada tek bir fark vardır; satranç oyununda şartlar eşittir, futbolda ise eşit olmayan şartlarda mücadele vardır. Satrançta bilgi ve zeka açısından daha donanımlı olan kişi oyunu kendi lehine çevirecek taktiklerle sonuca gider. Futbolda ise yetenek ve fiziksel bakımdan daha donanımlı oyunculara sahip olan teknik direktör maçı kazanır. Yani taktikten daha çok, kaliteli oyunculara sahip olmak teknik direktöre avantaj sağlar. 

Satrancın en değerli taşları vezir, at, fil ve kaledir. Piyonlar ise takımdaştır. Maç boyunca takımdaki yıldız oyuncuları besleyen, her tarafa koşan, basan, top kazanan oyuncular gibidir. Ama sadece piyonlardan oluşan takımların vezir, at, fil ve kale gibi özel yetenekleri olan takımlarla mücadele etmesi de çok zordur.

YARIŞTA ŞARTLAR EŞİT OLMAYINCA...

Bir taraf çok daha yüksek bütçeli ve dolayısıyla daha yetenekli oyuncularla donanmıştır. Diğer tarafta ise yokluklar söz konusudur. Kısıtlı bir bütçeyle beraber, sorunlara çözüm bulacak futbol geçmişleri de olmayınca yöneticiler çaresizce menajerlere teslim olurlar. Böyle olunca lig sonunda hem maddi hem de manevi bakımdan beklentiler gerçekleşmez.

Teknik adamlar eşit şartlarda yarışsalar dünyanın en iyi teknik direktörü şu diye bir isim verebilirim ama şartlar eşit olmayınca vitrinde olan antrenörleri en iyi diye ilan etmek de doğru olmaz. Bu yüzden benim için en iyi teknik direktör, elde edilen kupalardan çok, büyük önder Atatürk'ün dediği gibi "Sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını" takımında oynatan tüm antrenörlerdir. Bu konuda skora bakmam...