18 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Feyza Hepçilingirler (2)

Kemal Ateş

Kemal Ateş

Gazete Yazarı

A+ A-

Ayvalık’ta kültürel etkinliklere, sanata, edebiyata ilgili bir çevre var. En başta İlçe Halk Kütüphanesi Müdürü Sayın Aygül Öncel yazarların sağlıklarında onurlandırılmasının bilincinde; bu bilinçle kaymakamlığın, belediyenin, daha başka kuruluşların da desteğiyle Feyza Hepçilingirler üzerine güzel bir program hazırlamışlar. Kenti Hepçilingirler’in fotoğraflarıyla donatmışlar. Ayvalık Kaymakamı Sayın Gökhan Görgülüarslan konuşmaları elinden geldiğince izledi, ilk günün akşamı da sayın eşiyle bizler onuruna bir yemek verdi. Diğer kentlerimizde de sanata, sanatçıya, yazarına, çizerine değer veren böyle örnek yöneticilerin çoğalmasını dilerim.
Ayvalıklılar, “Türkçenin Kraliçesi” diyorlar yazarları için. Güzel bir yakıştırma. Erkek olsaydı ben “Türkçenin Nasrettin Hocası” derdim. Onun yazdıkları Türkçe konusunda size bir şeyler öğretirken, güzel bir mizah yazısı da okuyorsunuz. Geveze sunucuların, kimi yazarların, siyasetçilerin gülünç Türkçelerinden örneklerle dolu Feyza Hanım’ın kitapları... Filmlerdeki, dizilerdeki dublaj Türkçesine gerçekten gülmemek elde değil:
“Sana her bakışımda buna inanamıyorum.”
“Korktuğunu düşündüğümüzü istiyor olamazsın.”
“Hiç de uzak olmayan bir zamanda beni sevmemek için sebeplere sahip olabilirsin.”
“Ne düşündüğünüzü bilmek isteyeceğimden emin olduğumu sanmıyorum.”
Tümcelerdeki öğe eksiklikleri, yanlış sözcük seçimi, yabancı sözcük düşkünlüğü, tamlama yanlışları, sözdizimine bağlı yanlışlar, deyimlerin yanlış kullanımı Hepçilingirler’in en çok üzerinde durduğu anlatım kusurlarından.
Kişiyi nasıl bilirsin demişler, kendim gibi... Kendimden biliyorum... Feyza Hanım başlangıçta dil üzerine bu kadar kitap yazacağını bilmiyordu, düşünmüyordu. Sormadım kendisine ama eminim... Biz ikimiz de sanki istemeden girdiğimiz bir kavganın içinde bulduk kendimizi. Bu güzel dilin uğradığı haksızlıklara, ilgisizliğe, bilgisizliğe sessiz kalamadık. Ayrıca romancılığımızdan, öykücülüğümüzden dolayı diğer uzmanlardan farklı olarak dili içerden göstermek gibi bir şansımız olduğunu da düşünüyorum. Dil üzerine yazdıklarımız zaman zaman romancılığımızın, öykücülüğümüzün önüne geçse de, ikimiz de asıl uğraşımız romandan, öyküden kopmadık. Feyza Hanım’ın Türkçe üzerine yazdığı güzel kitaplarının romancılığını, öykücülüğünü unutturmamasını dilerim.

Kırmızı Karanfil Ne Renk Solar
Üniversiteden pek çok romancı yetişti. Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Tahsin Yücel’e değin onlarca yazardan söz edebiliriz. Buna bakınca edebiyatımızda üniversiteyi konu alan epey roman bulacağınızı sanırsınız.
Bir Başka Şehir (İmge Y. 2015) adını verdiğim romanımda Behice Boran’ların, Pertev Naili Boratav’ların tasfiye edildiği yılları ve daha sonraki 12 Eylül dönemindeki tasfiyeyi anlatırken, üniversite üzerine yazılmış romanlar okumak istedim. Daha önce okuduklarıma bir kez daha döndüm. İki üç romandan fazlasını bulamadım. Oğuz Atay’ın Bir Bilim Adamının Romanı, Feyza Hanım’ın Kırmızı Karanfil Ne Renk Solar ve daha yakın zamanda yazılmış olan Dehen Altıner’in Sevgili Üniversite’si bu sayılı birkaç roman içinde yer alıyor... Ahmet Sipahioğlu’nun Tepelitaklak’ı daha yakın zamanlarda yazıldı. Sabahattin Ali’nin İçimizdeki Şeytan vb. romanlarda anlatılan kişiler arasında öğretim üyeleri de görülür, ancak doğrudan doğruya üniversiteyi konu alan romanlar geçmişte pek yazılmadı.
Feyza Hepçilingirler, YÖK’ün hışmına uğrayanlardan, YÖK’ün ilk romanını yazmak da ona nasip oldu. YÖK koridorları mahkeme koridorlarına döner bazen. 12 Eylül’ün en baskılı günlerinde İzmir’deki üniversitesinden Trabzon’a sürülen, evlilik sorunlarına bir de iş sorunları eklenen bir kadının öyküsü anlatılır. Feyza Hepçilingirler, Akademi Kitabevi, Sait Faik, Yunus Nadi ödüllerini kazandığı öykü kitaplarından sonra böyle başarılı bir romana da imza attı. İlgiyle, severek iki kez okudum. 1993 yılında yayımlanan bu romanıyla Feyza Hanım Sedat Simavi Ödülü’nü de kazanmıştı.

Okuma önerisi: Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan, Bilgi Yayınevi, Ankara 2019.