15 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hikaye bilindik!

Murat Bölükbaşı

Murat Bölükbaşı

Eski Yazar

A+ A-

Sevgili Atilla Türker’i 90’lı yıllarda Ankara Petrol Ofisi takımında oynarken tanıdım. Petrolü Süper Lig’e taşırken köşesinde hakkımda övgü dolu yazılarıyla performansıma olumlu katkı sağlayan bir etkisi olmuştu... Bana yazılarıyla katkı sağladığı için kendisine teşekkür borcumu bu vesileyle ödemek istedim.
Spor yazarlığından gelen ve futbolun en kılcal damarlarına kadar tesir eden bilgisi ve yaşanmışlıkları ile ses getiren yazılarını da takip etmeye gayret ederim. Atilla ağabey perşembe günü Habertürk’te yayınlanan ‘Karabük’te karanlık tablo’ yazısı ile üç maymunu oynayan herkesin aksine yine gündemi sarsan başarılı bir yazıyı kaleme almış ve ‘Kral çıplak’ demeye Türk futbolunun ali menfaatleri adına devam etmiştir. Karabükspor 190 milyon lira borcuyla adeta kıpırdayamaz hale gelmiş, emsallerine benzer bir şekilde yok oluş sürecine girmiştir. Karabükspor bu noktaya nasıl geldi veya getirildi? Hikaye bilindik! İddia edilen sanal ama yasal oyuncu ücretleri, ederinin çok katı bonservis bedelleri, menajer, oyuncu, yönetici, başkan ilişkileri... Orduspor,Kocaelispor, Gaziantepspor, Eskişehirspor, Karşıyaka, Mersin İdman Yurdu bir çırpıda aklıma gelenler... Hastalığı kapmış, ölümcül düzeye gelmemiş daha niceleri! Herkes ama herkes memnun değil ve şikayet ediyor, sorunu çözebilecek köklü çözüm yolları varken vira bismillah deyip kolları sıvayan yok! Alan memnun satan memnun; ‘Nerede para varsa orada pislik var’ derler ya yüzde yüz doğru. Sadece 650 milyon dolar yayın geliri olan bir sektörde hırsızlığın olmadığını düşünmek büyük saflık olur. Bu kulüplerin sportif başarı tablolarına bakınca çalıyor ama şampiyon oluyor, Avrupa da ses getiriyor, alt yapı oyuncu fabrikası gibi başarı hikayeleri de yok. Dolayısıyla da malum soru akla geliyor; Türk futbolu nereye gidiyor? Futbolun nereye gittiğini irdelemek için futbolu yönetenlerin böyle bir derdinin olup olmadığını sorgulamamız gerekiyor. Türk futbolunda kulüplerin çöküş hikayeleri yeni mi? Hayır değil. Futbolda yapılan yolsuzluk hikayeleri biliniyor mu? Evet biliniyor! Peki futbolu yönetenler ve devletimizi yönetenler Türk futbolunun çöküşüne sebep olacak bu hırsızlık düzenine son verecek spor yönetimi ve ekonomisi ile ilgili köklü kararlar alıp hayata geçirecek iradeyi gösterebiliyor mu? Hayır! PEKİ NEDEN? İşte asıl cevaplanması gereken soru bu!

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları
Neden? 26 Ekim 2018
Yırttık! 29 Eylül 2018
Mecburiyetler 08 Eylül 2018
Hacettepe SBT 06 Haziran 2018