06 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Küresel İnovasyon Endeksi (KİE) 2022

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

A+ A-

Birleşmiş Milletler ‘Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Örgütü (WIPO) her yıl KİE raporu yayınlar. 2002 Raporu’nda önemli saptamalar var. Özellikle Türk basınında fazla yer bul(a)mayan yönleriyle kısaca bakalım.

KİE MODELİ

Endekste toplam 5 grup değişkenden oluşan yenileşim (inovasyon) girdileri alt endeksi ve toplam 2 gruptan oluşan yenileşim çıktıları alt endeksi yani genel toplamda 7 grup değişken yer alıyor.

Yenileşim girdileri alt endeksindeki beş grup değişken ve alt bileşenleri şunlar:

1-Kurumlar (Siyasal çevre, Yasal çevre, İşletme çevresi)

2-İnsan sermayesi ve araştırma (Eğitim, Yükseköğretim, Araştırma ve Geliştirme)

3-Altyapı (Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Genel Altyapı, Ekolojik Sürdürülebilirlik)

4-Piyasaların Gelişmişliği (Kredi, Yatırım, Ticaret ve Rekabet)

5-İş Dünyasının Gelişmişliği (Bilgi Çalışanları, İnovasyon Bağlantıları, Bilgi İçselleştirilmesi)

Yenileşim çıktıları alt endeksindeki iki grup değişken ve alt bileşenleri şunlar:

1-Bilgi ve Teknoloji Çıktıları (Bilgi Üretimi, Bilginin Etkisi, Bilginin Yayılımı)

2-Yaratıcı Çıktılar (Maddi Olmayan Varlıklar, Yaratıcı Mal ve Hizmetler, Online Yaratıcılık)

KİE’de genel toplamda 81 gösterge olarak, her bir alt bileşene ait muhtelif sayıda göstergeler belirlenmiş. Bunlardan 65’i niceliksel-nesnel, 3’ü niteliksel-öznel, diğerleri karma-bileşik göstergeler biçiminde. 

KİE 2022 RAPORU’NDA GÖZE ÇARPANLAR

Genel sıralamada İsviçre son beş yıldır liderliği kimseye bırakmazken, ABD 2’nciliğe, Singapur 7’inciliğe, Almanya 8’nciliğe sıçramış. Hindistan ve Türkiye ilk 40’a girmişler. BRICS-T’ e bakalım: Brezilya (54), Rusya (47), Hindistan (40), Çin (2020: 14, 2021: 12; 2022: 11), Güney Afrika (61), Türkiye (37). Ülkeler gelir gruplarına göre sınıflandığında liderler şöyle: Yüksek gelir: İsviçre; Üst-orta gelir: Çin; Alt-orta gelir: Hindistan; Düşük gelir: Ruanda.

Yenileşim girdisi skorunun yenileşim çıktısı skoruna bölünmesiyle bulunan etkinlik bağlamında Türkiye etkin gözüküyor!

Raporda çalkantılı zamanlarda yenileşimin durumuna bakılıdığında gözüken manzara şöyle tanımlanmış:

1-Yenileşim yatırımlarında Kovid 19 salgını sonrasında artış var, ama bunun yeni gelişmelere karşı dayanıklılığının 2022’de devam edip etmeyeceği belirsiz gözüküyor.

2-Teknolojik gelişme, benimseme ve yenileşimin sosyo-ekonomik etkisinde zayıflık işaretleri gözüküyor. Yenileşim destekli büyümede tehlike var.

Raporda yenileşim, Prof. C. Christensen’in kategorize ettiği üzere üçe bölünmemiş:

Verimlilik, destekleyici ve yıkıcı inovasyon. Verimlilik yenileşiminde daha çok şirket içi süreçlere yoğunlaşılır ve dolaylı yönden müşteri ilişkileri ile fiyata etki edilir. Destekleyici yenileşiminde ise mevcut müşteriye satılan ürünün daha iyisi sunulmaya çalışılır. Bu yenileşim de önemli olmakla birlikte yaşamsal değil. Asıl önemli olan yıkıcı yenileşimdir. Mevcut müşterilerin satın alma miktarı yükseltilir ve daha önemlisi, geçmişte o ürünü tüketmeyenlerin ortaya çıkmasıyla bir pazar oluşturulur. Yıkıcı yenileşimin simgesini teknoloji olarak gösterebiliriz. Teknoloji yıkıcılar kendi yerleşik iş modellerini de tehdit edebilmektedirler. Bir teknolojinin yıkıcı olabilmesi için ise yenisiyle değiştirmek gerektiğinde pahalı olması veya devamlı iyileştirme gerektirmesi yeterli görülmüyor. Gerçek yıkıcı teknolojide, mevcut çalışma modelleri alaşağı edilir ve yenisiyle değiştirilir. Hatta mevcut şirketleri yok olmaya sürükleyebilir, daha önce etken olan şeyleri – marka, model, dağıtım ve tedarik zinciri ve Ar-Ge harcamaları vb. – edilgen duruma getiriyor.

TÜRKİYE GERÇEKTEN İYİ Mİ?

Endekste ülkemizin durumunun çok iyi olduğu belirtiliyor. Acaba? Örneğin yenileşim girdi alt endekslerinin ilkinde (Kurumlar) sıralamada taa 101’nciliğe düşmüşüz. Diğer girdi alt endekslerinde de 37-48 arasında dolaşıyoruz. Çıktı alt endekslerinden ilkinde (Bilgi ve teknoloji çıktıları) 47’inciyiz. Yıkıcı yenileşimi teknoloji ile simgeleştirmiştik, anımsayınız! Bu rada girdi puan sıralamamız 33 ama çıktı puan sıralamamız: 49!  Birkaç önemli göstergeye de bakalım mı ? Girdilerde Yasal çevrede 109’uncuyuz; Altyapıda çevresel performansta 125’inciyiz;  İş gelişmişliğinde ortak girişim ve stratejik işbirliğinde 116’ncıyız. Çıktılardan da birkaç örnek gerekirse, bilgi ve iletişim teknolojileri (BIT) dışsatımında 93’üncüyüz;  Yaratıcı mal ve hizmetlerde 72’nciyiz; Kültürel ve yaratıcı hizmetlerin toplam ihracat içindeki yüzdesi sıralamasında 77’inciyiz! Bu örnekleri uzatmak olanaklı ve bunlar zurnanın zırt dediği yerler.

Taklite (imitation) dayalı inovasyon (innovation) anlamında imovasyon (imovation) kimileyin kısa sürede iş yapabilir ama ülkeyi sıçratabilir mi acaba? Zor ve konjonktüre bağlı! Hatta zıplarken eklemelere zarar da verebilir!

TEKNOLOJİK GELECEK İÇİN İYİMSERLER VE KÖTÜMSERLER

Raporda kötümserlerin değindikleri hususlar şöyle belirtilmiş:

Dönüştürücü fikir (yıkıcı yenileşim kast ediliyor olmalı-M.B.) pek çıkmıyor / Yenileşim verimliliği arttırmıyor / Yenileşim dışındaki kimi diğer unsurlar (yaşlanan nüfus vb.) yenileşimle fark yaratmayı (yenileşimin bir amacı maliyet düşürme ise diğeri ve daha önemlisi fark yaratmak – M.B.) önlüyor.

İyimserlerin değindikleri hususlar ise şöyle vurgulanmış:

Tarihsel olarak bakıldığında durum iyi gözüküyor, durmaksızın üssel verimlilik büyümesi de yanlış bir göstergedir. / Yenileşimin soğurulması ve etki yaratması zaman alıcıdır, sabırlı olunmalıdır. / Verimlilik yanlış ölçülüyor olabilir (Hizmet ağırlıklı / odaklı ekonomide ölçüm sıkıntıları sözkonusu; online haritalar gibi ücretsiz dijital ölçümünde eksiklikler var vb.) / Maddi olmayan varlık yatırımlarının yetersiz ölçümü sözkonusu / Kalite iyileştirmelerinin ölçüme etkileri konusunda eksiklikler mevcut.

Millî Prodüktivite Merkezi’nde yıllarını geçirmiş ve verimlilik konusunda doktora yapmış biri olarak yukarıda söylenmiş olan saptamalara büyük ölçüde katıldığımı belirtmeliyim.

GELECEKTE NE OLACAK?

Raporda yenileşimi gelecekte etkileyecek iki dalgadan söz ediliyor: Dijital Çağ Dalgası ve Derin Bilim Dalgası.

Bunlardan ilki olan ‘dijital çağ dalgası’nda Enformasyon ve İletişim Teknolojileri (EİT) kurulum ve kullanımları ve gelişmiş EİT’nin benimsenmesi odaklı bir gelecek bekliyor dünyayı. EİT hem araştırma aracı olarak kullanılacak, hem de genel amaçlı gelişmiş bir teknoloji (şeylerin interneti ile birleşik yapay zeka vb.) olarak gündeme gelecek.

İkincisinde ise hem icat hem de yenileşim olarak dört başlık söz konusu olacak: yaşam bilimleri ve sağlık (kök hücre tedavileri ağırlıklı rejeneratif tıp vb.) / agro-gıda (kendini gübreleyen bitki vb.) / enerji ve temiz teknoloji (füzyon enerjisi vb.)  / mobilite-ulaşım (sürücüsüz araç, dronla mal teslimi vb).

SONSÖZ

Yenileşim için imovasyon ana strateji olmamalıdır. Verimlilik yenileşimi ve destekleyici yenileşimin ötesinde yıkıcı yenileşime odaklanılmalıdır. Ancak böylece fark yaratılabilir. Bu bir anlamda yenileşimden önce olmaz gibi gözüken icatları (inventions) bulup deliğinden çıkarmak gerekir. İcat çıkaramayan, yenileşimde 4. vitese çıkabilir mi? Nerdeee? Bunun için akademi ile sanayi işbirliği gerekir mi? Evet, ama bu taraklarda bezimiz yok! Çünkü üniversite-sanayi işbirliğinde endeksteki sıralamada 72’nciyiz. Biri genel sıralamadaki yerimiz 37’ye bak mı dedi? Kuşa bak taktiği, kanmayınız!