27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Marketlerde kilit dönemi

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Geçen yılın başlarında…

100 lira ile pazara, markete gidilirdi.

Temel ihtiyaçlara yeterdi.

Ama şimdi değeri kalmadı.

Bugünün 100 lirası, eskinin 10 lirası bile değil.

Et ve süt ürünleri…

Manav bölümleri…

Yağların olduğu raflar…

İçki dolapları…

Kuyumcu dükkânı gibi…

Kuruyemiş artık lüks tüketim maddesi…

YENİ ÖNLEMLER

Bu durum yeni sorunları da getirdi.

Marketlerde çalışanlar satıştan çok güvenlikle meşgul.

Pahada yüksek, hacimde küçük ürünler…

İçki ve sigaralar…

Önce onlar kilit altına alındı.

Sonra arkası geldi.

Marketlerde kilit dönemi…

Giderek yaygınlaşıyor.

Kilit altına alınamayan pahalı ürünler…

Güvenlikli bölümlere konuluyor…

NEDEN?

Uzun süredir izliyorum.

Gerçekten acı veriyor.

Market yetkililerine ve çalışanlara sordum.

Şunları söylediler:

“Bu durum bizi de üzüyor.

Gelir dağılımı çok bozuldu.

Özellikle son dönemde.

Beraberinde hırsızlık olayları da arttı.

Kameralar var, yakalıyoruz.

Büyük çoğunluğu çaresizlikten.

Ama bizim de yapacağımız

bir şey yok.

Açık çıkınca sorumlu biz oluyoruz.”

SİSTEM SORUNU

Ayrılırken bir çalışan yanıma geldi.

Üniversite mezunuymuş.

“Öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki…

Gece gözümüze uyku girmiyor.

Mecbur kalmasa kimse bu duruma düşmez.

Pahalı ürünlere kilit vuruyoruz.

Şu fiyatlara bakın.

Hepsine kilit vurmak gerekiyor.

Nereye kadar?

Bu bir sistem sorunu.

Köklü adımlar atmak lazım.

Devrim dışında bir çözüm yok” dedi.

Benzer sözleri o kadar sık duyuyorum ki…

Halkın kafası giderek netleşiyor.

Çözümü de gerçekçi.

HHH

PES ARTIK

Pastaneler…

Eskiden daha çok gençler giderdi.

Aile harçlığı ile sokağa çıkanlar.

En çok da lise, üniversite öğrencileri…

Çok pahalı değillerdi.

Sıradan kahvehanelerin bir tık üstü…

Yıllardır uğramamıştım.

Geçtiğimiz günlerle yolum düştü.

Arkadaşlarla, Ankara’nın köklü bir pastanesinde buluştuk.

Hesap gelince gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Çay 23, kahve 35 lira…

Bir çayın maliyeti nedir ki.

En fazla 2-3 lira…

Pes artık…

ATEŞ PAHASI

Sonra merak ettim.

Birkaç pastanenin fiyatlarına baktım.

Hepsi aynı.

Hatta daha yüksek olanlar da var.

Her şey ateş pahası…

Peki bu fiyatlar gerçekçi mi?

Çalışanlara sordum “yorum yok”

dediler.

Anlaşılan serbest piyasa mantığı…

Döne döne aynı noktaya geliyoruz.

Bu sistem tıkanmış durumda.

Sistem içi çözüm yok…

HHH

MOTOSİKLETLİ KURYELER

Motosikletli kuryeler…

Pandemide önemli hizmetler yaptılar.

Sonrasında bir sektör oluştu.

İşsiz gençler geçim sağladı.

Her gün binlerce motosikletti kurye yollarda.

Ancak trafikte ciddi sorun oluşturuyorlar.

Gördüğüm manzara şu:

Trafik kurallarına uymuyorlar.

Kırmızı ışıkta durmuyorlar.

Her yerde, her an karşınıza çıkabilir.

Birçoğu ehliyetsiz.

Sık sık kazalara yol açıyorlar.

Yayalar için de risk yaratıyorlar.

Artık bir disiplin getirilmesi zorunlu.