19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mescid-i Aksa elinizden alınırken sadece izleyeceksiniz

Evren Devrim Zelyut

Evren Devrim Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

1453 yılında o zamanın İstanbul ahalisi olan Bizanslılar, “Melekler dişi mi erkek mi?” diye tartışırken teknolojiye meraklı bir ulus tarafından kuşatmaya alınmışlardı. Kuşatmayı planlayan ve yürüten sultanın pozitif bilimlere son derece meraklı bir kişi olduğu biliniyordu. Öyle ki, sultanın kendisine rakip olarak gördüğü milletlerin dillerini de akıcı bir şekilde konuştuğu söylenirdi. Hatta sultan bununla da kalmayarak, savunma sanayisi ile ilgili dünyada ne kadar yenilik varsa yakından takip eder, ülkesine getirirdi…

Türkiye’de yaşadığım toplumun ekonomik, sosyal ve politik alanlarında konuşulan, tartışılan gündem maddelerine baktığımda gördüğüm düzey bana, Bizans’ın son zamanlarını hatırlatırken, tarih boyunca Türklerin neden bu kadar çok devlet kurup yıktıklarını da daha iyi öğretiyor. Ama artık deniz bitti… Bizans nasıl üç kıtaya hakim bir imparatorlukken küçüle küçüle bir şehre sıkışıp kaldı ise, şimdi de Türkiye aynı yola iteklenmeye başlandı.

Kimse kusura bakmasın. Bize bir şey olmaz demesin. Cuma namazından çıktıktan sonra meydanlarda bağırınca İsrail’in ya da Amerika’nın elindeki füzelerin bir gün şehirlerimizi vurma riskini gidermiş olmuyoruz. Zira teknoloji yaratmaktan uzağız.

Kudüs diyoruz, Mescid-i Aksa diyoruz; güzel diyoruz ama Kudüs’ü hangi uçakla koruyacağız? Bana bir İslam ülkesinin ürettiği savaş uçağını gösterin? Bir tank gösterin? Bir füze sistemi gösterin? Gösteremezsiniz… Ama ben size Mescid-i Aksa’yı elimizden alacak robot askerlerin ilk örneğini göstereyim mi? İşte size Amerikan Massachusetts Institute of Technology isimli üniversiteden çıkmış Boston Dynamics firmasının geliştirdiği “Atlas”

20-30 yıl sonra Amerikan askerleri sadece komuta merkezinde oturup kahvelerini yudumlarken savaş meydanlarında bu robotlar en tehlikeli görevleri icra edecekler.

DÜNYA NEREYE TÜRKİYE NEREYE?

Devekuşu gibi başımızı kuma gömerek bizleri bekleyen tehlikeyi görmezden gelemeyiz. Bu ülkenin bakanları, Cumhurbaşkanı’nın önüne acil olarak eğitim, ekonomi ve hukuk alanında hazırlanan geniş kapsamlı reform planlarını koymak zorundadır. Yapısal reformlar konusunda geç kalıyoruz ve bu geç kalış Türk/İslam dünyasına çok ama çok pahalıya patlamak üzere.

Aşağıdaki tablo yıllar itibari ile ülkelerin aldıkları patent sayılarını gösteriyor. Yani tablo, geliştirilen yeni ve ticari fikirlerin, buluşların sayısını bize ifade ediyor. Yeni ve ticari fikir geliştirmek ise teknoloji geliştirmeye bağlıdır. Teknoloji geliştiriyorsanız sattığınız mallar ona göre daha değerli ve nadir olur, çok para kazanırsınız, ekonominiz güçlü olur, ordunuz güçlü olur sizi kimse yıkamaz. Teknoloji geliştirdikçe dünyada söz sahibi olur, imparatorluk yolunda ilerlersiniz. Teknolojiniz yoksa, ileri teknoloji sahipleri bir gün gelir, tıpkı Bizans’ı yıktıkları gibi sizi yıkarlar…

Mescid-i Aksa elinizden alınırken sadece izleyeceksiniz - Resim : 1

Kaynak: World Intellectual Property Organization - WİPO

Tablonun verdiği mesajlar çok net:

1-Çin, önümüzdeki yılların askeri ve ekonomik lideri olacak. Çin ve Hindistan ile çok yakın ilişkiler kurmamız gerekiyor. Bu ilişki sadece yılda bir ziyaretle değil, kurulacak “Uzakdoğu müsteşarlığı” ile yakından takip edilmelidir.

2-Halihazırda çatışma yaşadığımız devletler bizden teknoloji konusunda açık ara öndeler. Ürettikleri fikri sermaye bizden çok çok fazladır.

3-Teknolojik birikimlerini ticarete çeviren tablodaki rakip ülkeler ile aradaki farkı kapatmamız şart. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti de bir şekilde küçülmek zorunda kalacak.

Sözün özü, eğer Mescid-i Aksa’yı savunmak istiyorsak, dinsel eğitime yoğunlaşmak yerine bilimsel eğitime dayalı teknolojik yapılanmayı hızla tamamlamamız şart. Biz teknoloji yerine siyaseti tartışmaya devam eder isek; yıllar sonra Mescid-i Aksa giderken sadece izlemek zorunda kalacağız…