01 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Meslek ahlakı eğitimi

Begümşen Ergenekon

Begümşen Ergenekon

Gazete Yazarı

A+ A-

Günümüzde 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunuyla; en az ilköğretim okulunu bitirmiş 14-19 yaşları arasındaki öğrencilere pek çok dalda;  “ara eleman” yetiştiren çırak, kalfa ve ustalık eğitimleri; Esnaf ve Halk Eğitim Merkezleri tarafından verilmektedir. Bu yasanın 5. maddesi olduğu gibi eğitime ayrıldığı için bir kez daha hatırlamak gerekir (1):  “Eğitimin kapsamı, pratik meslek eğitimi ve denetimi, organizasyonu, fonunun kurulması ve finansmanı” kanunla düzenlenmiştir ve daima uygulamak lazımdır (Bkz. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun esnaf ve sanatkar kesimindeki pratik meslek eğitimini düzenleyen hükümleri).

Üniversitelerin bünyelerinde ise lise eğitiminden sonra 2 yıllık Meslek Yüksek Okulları eğitimini alma imkânı vardır. Dolayısıyla bu eğitimin; günümüzde artık aileden çocuklara geçmeyen ama örgün eğitimle elde edilen esnaflık ve sanatkârların üretiminin niteliği, müşteriye hizmet ve satışta hakkaniyet konularının nasıl edinildiği önemlidir.

Dolayısıyla öğrencilerin toplumsal özellikleri ve eğitim niteliği, ülke kalkınmasının ölçütleri arasındadır. Ahi Evran’ın manevi varlığı bugün hâlâ ahilik ahlakını başlattığı Kırşehir’de tazedir. Bu kültürel mirasın günümüzde korunabilmesi Türkiye’de mevcut meslek eğitimlerinin niteliği kadar, hangi sosyoekonomik özelliklere sahip öğrencilere (çıraklara) aktarıldığına da bağlıdır.  Bunun için Kırşehir, Kaman Meslek Okulunda yapılan bir araştırmaya bakabiliriz(2): İnceleme 2007-2008 Bahar yarıyılında Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama, Gıda Teknolojisi, İnşaat ve sondajcılık programlarına devam eden ve soruları yanıtlayan 290 öğrenci üzerinde yapılmıştır(3), (4). Araştırma sonuçlarına göre “Günümüzde öğrenciler tercih yaparken mezun olduklarında kolay iş bulabilecekleri, iyi para kazanabilecekleri meslekleri dikkate almaktadır.  Bazıları için bu durum istemedikleri bir mesleği ömür boyu yapmak demektir. Öğrencilerin yarısına yakın bölümünü kent kökenli değildir. Ebeveynlerinin eğitim durumuna göre, babaların eğitimi annelere göre daha yüksektir. Onların yüzde 41.72’si (121 kişi) ilkokul, yüzde 22.41’i (65 kişi) ortaokul, %23.79’u (69 kişi) lise, % 6.21’i (18 kişi) yüksekokul, %5.52’si (16 kişi) de fakülte mezunudur.  Öğrencilerin yüzde 73’nün anneleri çalışmadığı için aile sadece babanın geliriyle geçinir ve yüzde 70 alt gelir grubundadır. İlginçtir ki inşaat ile uğraşan babaların yüzde 60’nın çocuğu inşaat programında, aşçı olan babaların çocuklarının yüzde 70’i ise Gıda Teknolojisi programında okur. Öğrencilerin çoğunluğu çok çocuklu ailelerden gelir (3 ve üzeri kardeş). Öğrencilerin çoğunluğu baba, anne ve kardeşleri yanında barınır. Bu verilere göre öğrencilerin büyük bir çoğunluğu aileleri içinde en yüksek eğitim düzeyine sahiptirler. Elde edilen verilerden, öğrencilerin ailelerinin eğitim ve ekonomik durumlarının orta ve alt seviyede olduğu belirlenmiştir.”(5) Sonuçta amaç bir an önce eğitimi tamamlayıp iş bulmaktır.

İŞ AHLAKI VE DEĞERLERİ EĞİTİMİ

Ne yazık ki Meslek Yüksek okullarında verilen dersler arasında “iş ahlakı ve değerleri” öğretimi yoktur. Öğrencilerin çalışırken gerekli değerleri kazanacaklarının umulduğu anlaşılır. Örnek olarak Kaman Yüksek Okulunun 2 yıllık önlisans veren Bilgisayar Teknolojileri Bölümünün müfredatına bakıldığında öğrencilerin sade “Bilgisayar Donanımı, Web Tasarımı, Grafik ve Animasyon, İşletim Sistemleri, İnternet Programcılığı, Sunucu İşletim Sistemleri, Veri Tabanı Yönetim Sistemleri gibi derslerde teknolojinin çok değişik ortamlarda kullanımıyla ilgili bilgi ve becerilerle” donatılması amaçlanır. Çünkü “Bilgisayar Programcılığı ön lisans programından mezun olan öğrenciler, “Bilgisayar Programcısı” unvanı” alabilecekler ve “program mezunları kendi girişimlerini (sanatkâr olarak) yapabilecekleri gibi; kamu ve özel sektör kuruluşlarının bilgi işlem, yazılım, donanım, iletişim ağları ya da bakım onarım servislerinde ihtiyaç duyulan bilişim personeli açığını doldurabileceklerdir” denmektedir (6). Oysa Ahilik kültüründe meslek ahlakı (etik) değerlerine, üretimin niteliğine (kalite) ve üstün hizmete büyük önem verilir.

(1) https://mtegm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2018_05/18152030_DAYANAK.pdf

(2) https://www.ahievran.edu.tr/universitemiz/hakkimizda/tarihce

(3) Yrd. Doç. Dr. Şenay Sezgin Nartgün (Abant İzzet Baysal Üniversitesi

(4) Öğr. Gör. Engin Yüksel, Ahi Evran Üniversitesi Kaman Meslek Yüksek okulu

(5) Nartgün ve Yüksel, 2017: 218

(6) Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Kaman Meslek Yüksek Okulu resmi web sitesi”https://kamanmyo.ahievran.edu.tr/akademik/egitim-bilimleri-bolumu/egitim-bilimleri-bolumu, 24.01.2022

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları