Özgür Özel’in ekonomi politikası

23 Kasım 2023 günü Sözcü TV’de, Uğur Dündar moderatörlüğünde, CHP Genel Başkanlığı'na yeni seçilen Sn. Özgür Özel’le uygulayacağı politikaları ile ilgili program vardı. Özgür Özel’in Genel Başkanlığa gelme sürecindeki temel sloganı “değişimdi.” Herkes bu sloganın genel başkan değişikliğinden başka bir şey olmadığını tabi ki biliyordu. Bende bundan emindim. Ama Özgür Özel’in ağzından politikalarını dinlemek gerekiyordu. Özgür Özel’i dinledim.

Sn. Özel ile yapılan programın tabi ki benim açımdan önemli olan kısmı ekonomi politikalarını anlattığı bölümdü. Uğur Dündar’da ekonomiyi sorarken, diğer bölümlerden bağımsız olarak sundu. “Sokakta kime sorsanız birinci ikinci ve üçüncü sorunu ekonomi, siz ne dersiniz?” diye soruyu yönlendirdi.

Özgür Özel’in verdiği cevabı tamamen kendi ağzından çıkan kelimelerle aşağıya aktarıyorum.

DOĞU İLE SORUNU VAR

“Dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz. Batılı emperyalistleri kastederek hem tatil hayallerini hem emperyalist hayallerini bu topraklar için kuruyorlar…. Mustafa Kemal’in düşmanları batıda idi ama memleketin yönünü yine batıda gösterdi. Muasır medeniyetleri yakalayın geçin dedi. Onun gösterdiği tarafta bilim var, onun gösterdiği tarafta güçlü hukuk devletleri var. Gösterdiği tarafta parlamento var, gösterdiği tarafta yargı var. Onun işaret ettiği yerde Avrupa Birliği var, ortalama milli geliri 45.000 dolar, ki Macaristan 19.000 dolarla bu ortalamayı aşağıya çekiyor. (Macaristan bariz bir şekilde özellikle seçilmiş.)

Atatürk rota batı diyor, onu yakalayın geçin diyor. Geminin son kaptanı var (Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek) döndürdü geminin istikametini doğuya, ben Avrupa Birliği'ni ne yapacağım diyor. Şanghay İşbirliği Örgütü, gelir 4.500 dolar. Şimdi esas mesele burada. Türkiye Tayyip Erdoğan’ın dediği yere giderse şimdikinin yarısı kadar daha fakirleşecek…….

-Yönü batı olmayanın,
-Avrupa Birliğine girmek, tam üye olmak hedefi olmayanın, gençlerimize dünyanın en güzel ülkelerini vizesiz dolaşma olanağı verecek
-Hedefi hukuk devleti olmayanın,
-Hedefi bağımsız bir yargı ve basın olmayanın Cebinde para olmuyor. Çünkü öyle olursan, iyi yönetilirsen hem sana yabancı yatırım geliyor.

Hem ucuz kredi alıyorsun. Hem herkes seninle birlikte olmak istiyor. Seni içlerine alıyorlar. Kendi seviyelerine çıkarıyorlar. Bakın şimdi hızla yeni katılanları yükseltiyorlar.”

ÜRETİM GÜCÜNDEN HABERSİZ

Yukarıda yazılanlar bire bir Sn. Özel’in konuşmalarından aktarılmadır. Kelime dahi değiştirmeden. Tabi ki bir eczacıdan ekonomi bilmesini bekleyemeyiz. Ama içinde bulunduğu aşağılık kompleksini anlamak mümkün değil. “Seni kendi seviyelerine çıkarıyorlarmış.” Adam yerine konmak istiyor. Dünyanın en güzel ülkelerini vizesiz gezmekmiş. Hatırlarım, hocam Sn. Mümtaz Soysal Dışişleri Bakanımızdı. Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlarına mütekabiliyet esası gereği vize koymuştu. Nereden nereye. Özgür Özel sıcak paraların nasıl geleceği, ucuz borcun nasıl alınacağını ezberlemiş. Neredeyse nefret dili kullandığı doğunun Çin, Endonezya, Vietnam Bangladeş, Hindistan ve diğerlerinin dünyanın üretim gücü haline geldiklerinin farkında bile değil. Ağzından üretim çıkmadı. Yat Tayyip, kalk Tayyip. Tayyip Erdoğan nefreti üzerine kurulan politika şimdilik tabanda da karşılık buluyor. Ama nereye kadar. Sonunda bu güzel uyku sona erecek. Bakın bakalım Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk bize hangi yönü gösteriyor. Özgür Özel’in bizi yönlendirdiği batı hakkında kanaati ne?

ATATÜRK DOĞU'YA İŞARET ETTİ

“Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum.
Bağımsızlık ve hürriyetine kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşları şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelik olarak vuku bulacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen manileri yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı geçecektir.”

Atatürk'ün Mısır Büyükelçisiyle yaptığı konuşmadan-27 Mart 1933