02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
SON DAKİKA

Sosyal demokrat belediyecilik

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

Yerel seçimler yaklaşırken belediyelerin büyüteç altına alınması gerekir çünkü belediyelere yasa ile toplumsal görevler ve özellikle belediye çalışanları ile ilgili olarak çok önemli sorumluluklar yüklenmiştir. Belediyeler siyasi partilerin kılcal damarlarıdır. İyi çalışır ve görevlerini eksiksiz yerine getirirlerse bundan toplum kadar o siyasi parti de önemli kazanımlar elde eder. Bunun için siyasetin içeriğinin iyi anlaşılması gerekir. Siyasi makamlar eski Yunan’dan bu yana sürekli onur makamları olarak algılanmıştır ama zaman içinde bu makamlar bazıları tarafından yanlış bir yaklaşımla yorumlanmaya başlamıştır. Siyaset yapanlar ‘Ben partim için ne yapabilirim’ diye sormalıdır, ‘Partim benim için ne yapabilir’ diye değil. Kapitalizmin gelişme süreci içinde bu yaklaşım ‘partim benim için ne yapabilir’e dönüşmüştür. Siyasetin yozlaşması bu algılamanın yaygınlaşması ile özünden çok şey kaybetmiştir. Belediyeler bu yanılgının en çok yansıdığı yerler olmuştur.
BELEDİYE YÖNETİCİLERİ NİTELİKLİ OLMALIDIR
Yerel seçimler sürecine girdiğimiz bugünlerde siyasi partilerde bir aday olma seli akmaya başlamıştır. İnanılmaz isimler belediye başkanı olabilmek için partilerin ve parti yöneticilerinin kapılarında nöbet tutmaktadır. İlk bakışta garipsenecek bu durumun perdesini araladığınızda arkasında çıkar sağlama tutkusunun varlığını göreceksiniz. Bazı siyasiler belediyeleri kişisel çıkar sağlamanın en kolay yolu olarak görmektedirler. Rüşvet, görevli kişilerin yetkilerini kullanarak veya kullanmayarak haksız kazanç elde etmesi olarak tanımlanabilir. Bu hastalık sadece bize özgü değil tüm dünyayı kapsayan bir sosyal olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunu önlemenin tek yolu siyasal erki kullanacakların nitelikli kişilerden oluşmasından geçer. Nitelikli kişiyi birikimli ve kişisel kazanç peşinde olmayacak kişi olarak tanımlamak gerekir. Bu kişinin bilgisi ve sosyal sorumluluk anlayış düzeyi onun belediyelerde veya devlette sağlıklı, toplum yararına hizmet vereceğini varsayar. O nedenle siyasi partiler özellikle belediye başkan adaylarını belirlerken onları sıkı elekten geçirmeli ve kendine değil topluma hizmet edecek kişilerden belirlemelidir.
DOĞRULUKTAN, EMEKTEN YANA BEŞİKTAŞ ÖRNEĞİ
Anlatmaya çalıştıklarımızı İstanbul’da Beşiktaş’ta yaşanan belediyecilik deneyimi ile anlatmaya çalışalım. CHP’nin bazı yan etkilerle burası için belirlediği başkan yaptığı kişinin yaptığı yanlış uygulamaları İçişleri Bakanlığı’nın radarına takıldı ve görevden alındı. Görevden alınan başkan geride mutsuz belediye çalışanları ve ödenmesi olanaksız borçlar bıraktı. Belediye Meclisinin yerine seçtiği başkan vekili Tahir Doğaç yıllarını verdiği partinin ve yaşadığı ilçenin sorunlarını bilen bir kişi olarak sosyal demokrat kişiliği ile belediyenin sorunlarının çözümüne odaklandı. Belediye çalışanlarının sorunlarını dinlemeye, onlar için toplusözleşmelerde belediye olanakları içinde en iyisini sağlamaya ve belediyenin dağ gibi borçlarını ödemeye başladı. Çalışanların güler yüzlü belediye hizmetleri vermesini sağladı. İlçe halkının partisine bakış açısı değiştirdi ve erozyona uğrayan itibarını yüceltti. Bugün belediye çalışanları da ilçe halkı da onun çalışmalarından son derece memnun. Her belediye başkanı belediye hizmetlerine böyle toplumcu bir anlayışla yaklaşmalı ve kendisini değil ili, ilçeyi, beldeyi zenginleştirmeye çalışmalı.
İŞÇİNİN VE HALKIN ÇIKARLARI ÖNCELİKLİDİR
Yurdun her yöresinde belediyeler çok önemli bir istihdam kaynağıdır. Sayıları yüz binleri bulan işçilerin çoğu sendikalıdır. Sözleşmelerle çıkarları iyi koruma altındadır ve böyle olması da gerekir çünkü sosyo-ekonomik sorunları çözülmüş işçiler topluma daha iyi hizmet verir. Öyleyse belediyeler halka iyi hizmet vermek için önce işçilerine iş ve ücret güvencesi vermek zorundadır. Beşiktaş Belediye Başkan Vekili Tahir Doğaç bunu başardı. Diğer belediyelerin onu örnek almasında toplum adına yarar vardır.