19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Suriyesizler -(TAMAMI)

Ferhan Şensoy

Ferhan Şensoy

Eski Yazar

A+ A-

İskenderun’da 4 aydır bir camiyi mesken tutmuş Suriyeli sığınmacılar, otogarda dilencilik yapıyorlarmış. Suriyeli çocuklar otobüsün altında ezilme pahasına yolcuların peşine düşüp para istiyorlarmış. Anaları, beli silahlı babaları “Yallah tazzik!” diye tezahürat yaparak onları coşturuyor, çocuklar hareket halindeki otobüslerin çevresinde fırdolanıyorlarmış.

Dilencilerden şikayetçi Cami yetkilisi:

-Her gün bir kavgaları var, bizi taciz ediyorlar. Camiyi kirletiyorlar, temizleyin diyoruz, temizlemiyorlar. Kaymakam, Belediye Başkanı, polis hiç ilgilenmiyor.

demiş.

Kaymakam, Belediye Başkanı, polis ne yapsın ki? Onlar hükümetimizin misafirleri!

Şam ve Halep’ten gelen misafirlerimiz, para biriktirip Mısır’a gitmek istiyorlarmış. Bu da sevindirici aslında, yerleşik değiller, bir gün gidecekler. Belki de otogar hasılatından memnun kalarak gitmelerini öteleyebilirler. Kimse para vermezse, belki hemen giderler.

Urfa’ya konuşlanan Suriyeli sığınmacılar, ellerinde “Suriyeliyiz, Türkçe biliyoruz. Allah rızası için yardım edin” yazılı kağıtlarla, kapı kapı, dükkan dükkan dolaşıp para istiyorlarmış. Urfa esnafı önce Suriyelilerin dilenmesini üzüntüyle karşılamış, ellerinden geldiğince yardım etmiş ve fakat sayıları her geçen gün arttıkça bezmişler.

-Dükkana her gün onlarca Suriyeli dilenci geliyor. Devlet zaten onlara yardımcı oluyor. Artık bu işi meslek edinmişler. Birileri bizi bunlardan kurtarsın!

demiş ayakkabıcı.

-Kime yardım edeceğimizi şaşırdık. İhtiyaçları varsa çalışsınlar!

demiş lokantacı.

Ve fakat konfeksiyoncu;

-Dilencilere sahip çıkmamız lazım, onlar bizim din kardeşlerimiz.

deyince, konu kapanmış. Herkesin ağzı overloklanmış!

Bir Urfalı, bir Urfalı’ya demiş ki:

-Bre Urfalı, Suriye’ye geçip ordan Urfa’ya misafir mi gelsek?

Bre Urfalı demiş ki:

-Oraya gitmeye ne gerek var? Koyverelim sakalı, takarız belimize silahı, Suriye’den gelmiş gibi gerinerek gezeriz memleketimizde. Yer, içer beş kuruş ödemeyiz! Hükümetin misafiriyiz, elhamdülillah!

Suriyeliymiş gibi yaparak, bir Urfalı ile bre Urfalı ermişler murada, Suriyesizler çıkacak kerevet araştırmasına koyulmuş.