18 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Taktik aynı, kostüm farklı

Fikret Otyam

Fikret Otyam

Eski Yazar

A+ A-

Evren Devrim Zelyut / aydinlik.com.tr ekonomi editörü

Dünya Trump ile, bizde dışarıda Suriye, içeride başkanlık tartışmaları ile uğraşırken, İngiltere’de majestelerinin hükümeti eski sömürge stratejilerini canlandırma yolunda adımlar atmaya başladı.

İngiliz tarihine baktığımızda iki çeşit sömürge yapısı görüyoruz; tam ve yarı sömürgeler. Tam sömürgelerde ekonomik ve siyasal bağımsızlık ele geçiriliyordu. Yarı sömürgelerde ise ekonomik yapı ele geçirilir, siyasi bağımsızlığa kısıtlı izin verilirdi. Bu bağlamda Hindistan tam bir sömürge, Osmanlı Devleti ise yarı sömürge idi.

Yarı sömürge yapılan ülkeleri ele geçirme yolu ise “serbest ticaret anlaşmaları”dır. Bu anlaşmalarla girilen ülkeye, İngiltere’den sermaye ihracı yapılır, ülke borçlandırılır, stratejik kurum ve yerler ele geçirilirdi. Bu süreçte yerel tüm küçük üreticiler öldürülerek, İngiliz refahı için ucuz hammadde ve insan kaynağı kullanılarak üretim yapılır, ülkenin adeta kanı emilirdi.

Tam sömürgelerde, iktisadi operasyonlara ek olarak askeri güç de kullanılırdı. İşgal edilen ülkede Zorunlu kalmadıkça ülkenin din ve kültürüne müdahale yapılmaz, sadece üretimi ucuza mal edip, çok kazanmaya dikkat edilirdi. Bu nedenle Hindistan gibi tam sömürgelerde İngiliz hükümdarlığı uzun süreler mevcudiyetini sürdürebilmiştir.

Sömürge politikasının esası, sömürülen ülkelerin İngiltere’ye karşı dış ticaret açığı vermesine dayanır. Yani Hindistan’ın yerel ekonomisi küçülerek işsizlik aratacak, ekonomisi rekabetçi üretim kapasitesini yitirerek İngiltere’ye bağlı hale gelecek, ithalatı ihracatından çok daha büyük olacaktı.

İngiliz politikası hedef ülkeye uygulanırken o ülkenin sempatisini kazanmak için, yerel kıyafetler giyilerek “bizden beri” imajı verilmeye çalışılırdı. Bu yerel kıyafetli ajanlar hedef ülke yöneticilerini ikna etmeye çalışırlardı. Tarihte bu konuda İngilizlerin başarılı olduğunu da biliyoruz.

Günümüze geldiğimizde ise İngiltere’nin AB üyeliği süresince özellikle Almanya karşısında önemli dış ticaret açıkları verdiğini görüyoruz. Eski sömürgelerinin tadı damağında olan İngiltere, AB üyeliğinden istediğini bulamadı. Bu nedenle yaşanan Brexit sürecinin bitiminde, AB’nin yerine konulacak yeni alternatifler araştırılmaya başlandı. Doğal olarak akıllara ilk gelen de Hindistan oldu.

Bu noktada Hint ekonomisine hızlıca bir bakalım. Hindistan ekonomisinin büyüme hızı adeta göz kamaştırıyor. 2015 yılında Çin 6,9% büyürken, Hindistan’da bu oran 7,6% oldu. Fakir ve kalabalık bir nüfusu olan Hindistan, gelişmekte olan orta gelir gurubu ile gelişmiş ülkelerin iştahını çeken mükemmel bir pazar.

(Aşağıdaki grafikte Hint, Çin ve Amerikan büyüme hızlarını görebiliriz.)

Birçok gelişmekte olan ülkede doğal zenginlikler en büyük ihraç kalemi iken, bu tür mallara talep olduğunda işler yolunda gider. Ancak Hindistan ve Çin gibi ülkelerde en büyük sermaye insan gücüdür. İhracat kalemleri ise mal ve hizmetlerdir. İnsani sermayeleri sadece kaba kuvvet şeklinde değil, entellektüel boyutu ile diğer gelişmekte olan ülkelerden ayrılır.

İngiltere başbakanı Therasa May ülkesine ticari bir açılım ararken, sömürgeci refleksleri nedeni ile geçenlerde Hindistan’a gitti.

Taktik aynı, kostüm farklı - Resim : 1

Bu ziyaretin amacının, İngiltere için sömürgecilik dönemini aratmayacak bir serbest mübadele anlaşması olduğu çok netti. İngilizler bu seferde Hindistan’ı yarı sömürge yapabilir miyizin peşindeler. Ancak karşılarında çok farklı bir Hindistan var. Ziyaret esnasında Therasa May bir Budist tapınağını ziyaret ederek yerel giysiler giydi ancak bu hareketler, Hint kökenli olup Avrupa’ya geçiş için İngiltere’yi kullanan, sayısı en az 800 olan Hint şirketinin Brexit ile oluşan sorunlarını çözmüyor.

May Budist kıyafeti ve eski Lawrence taktikleri ile, Hindistan sanayisinin sektör bazında sıkı gümrüklerle korunan duvarlarını da aşamaz. Dünya, majestelerinin bir zamanlar sömürdüğü dünya değil, kimse de saf değil.

Taktik aynı, kostüm farklı - Resim : 2

İngilizler artık almak istiyorsa önce vermek zorundalar. Örneğin 350 bin öğrenciyi yurt dışına gönderme kapasitesine sahip olan, Hint orta gelir tabakasına daha kolay vize erişimi gibi.

İngiltere ve Batı artık Asya ile eşit şartlarda olduğunun farkına varmalı. Avrupa nüfusu hızla yaşlanırken Doğu ise gençleşiyor. Evet Asya’da hala sorunlar var ancak iş başındaki yönetimler bunları çözme yolunda gayretli ve kendilerini sömürge durumuna düşürmeyecek kadar da akıllılar.

Taktik aynı, kostüm farklı - Resim : 3