03 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tarım ürünlerinin fiyatını etkileyen etmenler

Cengiz Çakır

Cengiz Çakır

Gazete Yazarı

A+ A-

Parasız yatılı öğrenci olarak Denizli Lisesi'nde altı yıl okudum. Ortaokul ikinci sınıfta tarih dersimize giren Faik Açıkalın adında yaşlı bir öğretmenimiz vardı. “Mısır” uygarlığı ile ilgili bir konu işleniyordu. Hocamız, Mısır Firavunu rüyasında yedi zayıf ineğin yedi şişman ineği yuttuğunu görmüş, dedi. Saray görevlileri bu rüyayı, Mısır'da yedi yıl bolluk olacağı, bunu yedi yıllık bir kıtlık döneminin izleyeceği şeklinde yorumlamışlar. Firavun bolluk dönemlerinde üretilen tahılların depolanmasını emrederek, kıtlık döneminin sıkıntılarını atlatmayı başarmış diye anlatmıştı. Faik hocamız biz lisede iken vefat etti, hafta sonuna denk gelen cenaze törenine yatılı öğrenciler olarak bizler katıldık. Ben mezarı başında bir konuşma yaparak şükran duygularımızı dile getirdim.

İÇ FAKTÖRLER

Tarihin en eski dönemlerinden beri tarımsal üretimin toplumsal açıdan önemli olduğunu görüyoruz. Eskiden kuraklık, çekirge salgını, pas hastalığı, dolu, sel gibi doğal afetler önemliydi. Savaşlar, isyanlar, eşkıyalık gibi toplumsal olaylar da eksik olmazdı. Bunların hepsi maalesef çağımızda da varlığını koruyor ve tarımsal üretimi etkiliyor. Bunlara ekonomik riskler de eklendi. Her şey yolunda gidip bol ürün aldığınızda piyasa fiyatları aşırı derecede düşüyor ve elinize geçen para masrafları bile karşılamıyor. Emeğiniz boşa gidiyor, üstelik zarar ediyorsunuz. Ailenizin geçimi ve işletmenizin geleceği konusunda endişeye kapılıyorsunuz.

DIŞ ETMENLER

Bazı tarımsal ürünlerin dünya piyasası var. Buğday, mısır, pamuk, kahve, kakao, sığır eti, şeker ve yağ bunlardan başlıcaları. Dış ticaretin etkisiyle dünyanın öbür ucundaki bir gelişme bile yurt içi fiyatları etkilemektedir. Örneğin geçen yıl İspanya, İtalya, Tunus gibi Akdeniz ülkelerinde kuraklık nedeniyle zeytin rekoltesinde düşme oldu. Rastlantı eseri bizim zeytin rekoltemiz tarihi bir rekor seviyesine ulaştı. Dış talebin yüksek olması nedeniyle zeytinyağı fiyatları katlandı. İhracat arttı ama fiyatlar zeytinyağının iç tüketimini caydıracak hale geldi.

Diğer taraftan dünyada pamuk üretimi arttığı ve stoklarda yeterli pamuk olduğu için lif pamuk fiyatları düşmektedir. Bizim pamuk üreticileri rekor düzeyde verim aldıkları halde zarar etmektedir. Dekar başına bin liradan fazla prim alan bu muhteremler hala yakınmaktadır ve önümüzdeki yıl pamuk ekmeyeceklerini dile getirmektedir. Halen kütlü pamuğun kilogramı başına 160 kuruş olan fark ödemesi desteğinin (prim) 5 liraya çıkarılmasını istiyorlar. Yani pamuk yetiştiriyorum diye dekar başına 2500 lira prim isteniyor. Mazot ve gübre destekleri hariç. El insaf!

ÇABUK BOZULAN ÜRÜNLER

Yaş meyve ve sebzeler, çiğ süt gibi çabuk bozulabilen ürünler söz konusu olunca durum daha nazik hale gelir. Sağlıklı bir hayvanın memesinden hijyenik bir ortamda sağılan süt, yarım saat içinde +4 santigrat dereceye kadar soğutulup, soğuk zincirle fabrikaya nakledilirse işlenmek için birkaç gün bekletilebilir.
Hayvanın vücut sıcaklığında olan süt, sıcak ortamda bekletilirse içindeki bakteriler olağanüstü bir hızla çoğalır ve süt niteliğini kaybeder. Bu tür çabuk bozulan ürünlerin büyük tüketim merkezlerine yakın yerlerde üretilmesi gerekir. İstanbul'un yaş meyve ve sebze ihtiyacı çoğunlukla Antalya ve Mersin gibi 850 kilometre uzak yerlerden karşılanırsa nakliye masrafları yükselecektir. Karayolundan, kamyonlarla ithal malı akaryakıt kullanarak yapılan taşımanın maliyeti her geçen gün artmaktadır.

Taze sebzeler içinde en fazla kuru maddeye sahip olanı bezelyedir ama onun bile %85'i sudan oluşur. Yüksek oranda su içeren bu ürünler çabuk bozulur. Soğuk hava depolarında bile kısa bir süre muhafaza edilebilirler. Soğutma için fazla miktarda elektrik enerjisi kullanıldığı için depolama masrafları yüksektir.

PAZARLAMA MARJI

Taşıması zahmetli, muhafazası zor, fire oranı yüksek olan ürünlere tüketicinin ödediği fiyat ile üreticinin eline geçen fiyat arasında büyük bir fark oluşmaktadır. “Pazarlama marjı” olarak adlandırılan bu farkın fazlalığı, pazarlama kanallarının iyi işlemediğinin kanıtıdır. Sonuçta hem üreticiler hem de tüketiciler durumdan memnun değildir. Kapitalist sistemin doğasında olan dönemsel dalgalanmalar da durumu olumsuz etkilemektedir. Bir yazı dizisi halinde tarımsal ürün fiyatlarını ele alacağız.

Tarım Üretim Fiyat