16 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye’de antrenör olmak

Murat Bölükbaşı

Murat Bölükbaşı

Eski Yazar

A+ A-

HÜRRİYETGazetesi spor yazarı Uğur Meleke, köşesinde paylaştığı ‘Teknik direktörlük ölüyor’ yazısından sonra futbolda kronikleşen bu konuyu derinliğine yazma ihtiyacı hissettim. Bu sorun sadece ülkemizin değil, dünya futbolunun önemli bir sorunudur. Ben antrenör kıyımı konusunda Türkiye ayağındaki nedenleri sizlerle paylaşacağım. İlk problem sezon başı kendisini gösterir, konu siyasettir. Siyasi erk’in iradesiyle takımın başına gelen antrenör, kulüp yönetimin, kamuoyun, taraftarın, basının pasif muhalefetine rağmen takımın başına gelir; dolayısıyla bu birliktelik olumsuz bir durumda ilk durakta sonlanır. İkincisi yöneticidir. Yönetici teknik idareye müdahale ihtiyacı hisseder. Aslında o kulübü idare etmekten ziyade takımı idare etme kabiliyetine sahiptir(!) Ben daha iyi yönetirim düşüncesine kendini öyle inandırmıştır ki, teknik adamın sorumluluk alanına müdahale kaçınılmaz, sonucu ise ayrılıktır. Üçüncü ayak oyuncudur.

Antrenörün çalışma tarzını beğenmeyen, forma şansı bulamayan, sahaya yansıyan kötü oyunda sorumluluk almak yerine teknik direktörü hedef göstererek geçici bir avans alan oyuncu ve oyuncu grubu, antrenör kıyımında en önemli etkenlerin başında gelir. Çünkü futbolda kurumsallığı, ilkesi, yönetim ve yönetişim bilgisi, kabiliyeti, tutarlı çizgisi, deneyimi olmayan idare anlayışı, ‘Tüm oyuncuları değiştiremeyiz bari hocayı değiştirelim’ anlayışı ile hareket eder. Dördüncüsü ülkemizde oyun odaklı bir karardan ziyade sonuç odaklı kararlar alınmasıdır. Yani siz saha içi ve dışında futbol adına olumlu her şeyi yap, sonucu almazsan valizini toplamaya başlayabilirsin. Beşincisi oyuncu menajerleriyle olan ilişkinizdir. Futboldaki kirli ilişkilerin önemli saç ayağından biri olan kulüple organik bağı oluşmuş menajerlerin kulüp yönetimleriyle olan çıkar ilişkileri antrenörün görevine devam edip etmeme noktasında belirleyici rol oynar. Altıncı ayak ise taraftar ve basın ayağıdır. Eğer bu iki unsur sizi göndermeye karar verdiyse ‘alemi cihan’ olsanız ilk beş ayağı geçseniz de altıncı ayakta yatar, sezonu bitirme ve kalibrenizi gösterme hedefinizi bir başka umuda saklarsınız. Tüm bu olumsuzlukları aşıp başarıyla uzun süreli bir kontrat yapıyorsanız ya müthiş vizyonel, misyonel kurumsal deneyime sahip bir takımda çalışıyorsunuz yada bir bukalemunun gösterebileceği doğal yetenekleri layığı ile sergiliyorsunuz demektir.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları
Neden? 26 Ekim 2018
Yırttık! 29 Eylül 2018
Mecburiyetler 08 Eylül 2018
Hacettepe SBT 06 Haziran 2018