03 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yazıklar olsun

Cengiz Çakır

Cengiz Çakır

Gazete Yazarı

A+ A-

Birkaç gün önce tarımla ilgili bir gruptan ulaştırılan videoyu izledim. Devasa bir iş makinesi, kıskacıyla tutup, limon ağacının belini kırarak kökünden ayırıyor. Kıskacı kullanarak köklerin etrafını açtıktan sonra kökü kavrayıp söküp çıkarıyor. Güzelce silkeleyip toprakları döktükten sonra yığının üstüne atıyor. Toplam 40 saniye içinde yetişkin limon ağacı yok oluyor. Bahçenin sahibi olduğunu tahmin ettiğim bir erkeğin sesi bu ağaçlardan 3 bin adet olduğunu ve hepsinin sökülerek arazinin tarlaya dönüştürüleceğini söylüyor. Üstelik tarlaya ne ekeceğini bilmediğini de itiraf ediyor.

İÇLER ACISI

Tarım destekleri ve ucuz krediler para babalarının iştahını kabartıyor. Sanki kolay bir iş gibi de gözüküyor. Doğru dürüst eğitim görmemiş insanlar bile bu çiftçiliği yaptığına göre ben niye yapmayayım diye düşünüyor olmalılar. Hele önlerinde başarılı birkaç örnek varsa tutmayın artık heveslileri. Koyun sürüsü gibi hepsi aynı ürünü yetiştirmeye, aynı tarzda hayvancılık yapmaya kalkışır. Doğal ve ekonomik dengeleri kendi elleriyle bozarlar. Sonra da ağlaşır veya saçma sapan işler yaparlar.

Kulaktan dolma bilgilerle, ciddi bir hazırlık yapmadan işe girişirler. Toprak etüdü yapılmadan, su kalitesi ve yeterlilik derecesi incelenmeden, pazarlama olanakları düşünülmeden milyonlar toprağa gömülür.

Çeşitlerin özellikleri nedir? İşletmenin bulunduğu bölgeye hangisi uyar? Döllenme şekli nasıldır? Hastalık ve zararlılara dayanıklı mıdır? Ağaçları dikmeyi, aşılamayı, budamayı, sulamayı, gübrelemeyi, ilaçlamayı bilmeden entansif tarım yapamazsınız.

SAVURGANLIK

Binlerce fidanı, tonlarca kimyasalı, makineleri, işgücünü, sermayeyi, krediyi kullanarak bahçeyi kurdunuz ve verimli hale geldi. Ürün para etmediği için şimdi de sökmek için kaynak harcıyorsunuz. Aklınız neredeydi? Neden başlangıçta iyi bir yapılabilirlik (fizibilite) raporu hazırlatmadınız? Ürünün dünyadaki durumu nedir? Ülkemizdeki durum nasıldır? Piyasa nasıldır? Ne gibi gelişmeler beklenmektedir? Olası verim ne kadardır? Kaça satılır? Kaça mal olur? Sermaye ihtiyacı ne kadardır? Kredi gerekiyor mu? Nakit akışı uygun mu? Geri ödeme süresi ne kadar? Rantabilitesi kaç? Bunlar ortaya konmadan uzun vadeli yatırım yapılırsa olacağı budur elbette.

Mal, mülk sizin olabilir ama kullandığınız bu kaynaklar aynı zamanda bir milli servettir. Keyfi olarak yok edemezsiniz.

ESKİ UYGULAMA

1965 yılında fakülteden mezun olunca ziraat yüksek mühendisi olarak Denizli Teknik Ziraat Müdürlüğü emrinde çalışmak üzere atandım. Deneyimli bir meslektaş ile keşif yapmak üzere bir ceviz bahçesine gittik. Bahçe sahibi verimi azalmış olan ağaçlarını kesmek için izin istemişti. Kırk adet ceviz ağacını tek tek inceleyip, kaçının dallarının kuruduğunu, hangilerinin kesilebileceğini belirten bir rapor düzenlendi. Kaç ağacın kesildiği Tarım İşleri Genel Müdürlüğü'ne ve Devlet İstatistik Enstitüsü'ne yazıyla bildirildi. O zaman kimsenin haklı bir gerekçesi olmadan ağaç kesmesine izin verilmezdi. Bu usuller 1980 sonrasının küreselleşme curcunası sırasında kaldırılmıştır. Şimdi sadece orman ağaçları ve kamuya ait alanlardaki ağaçlar nispeten korunmaktadır. Kişilere ait tapulu arazilerdeki ağaçların varlığı insafsızların insafına kalmıştır.

HAYVANLARIN KORUNMASI

Hayvanları Koruma Kanunu'na göre

a) Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirenlere

b) Hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlayanlara hayvan başına bin beş yüz Türk lirası idari para cezası verilir. Bu Kanunda, ceza hükmü altına alınmış fiillerin tekrarı halinde para cezaları bir kat, daha fazla tekrarı halinde üç kat artırılarak verilir.

Aynı yasaya göre bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Birden fazla hayvan söz konusu ise ceza yarısı kadar artırılır.

Bitkiler de canlıdır. Hayvanlar gibi ağaçların da korunması için yasal bir düzenleme yapılarak ağaç katliamı önlenmelidir.