OVP çöküyor, sıcak para kaçıyor, Babacan sevdalıları susuyor!

Her zaman yazıp-konuşuyorum, Türkiye’nin bu hale düşmesinde en büyük sorumluluklardan birisi de TÜSİAD ve onun dümen suyunda yayın yapan Merkez Medya zihniyetinin üzerindedir.Çünkü daima kısa vadeli-miyop bakış açısı ile hareket ederek, Milli olan her şeye mesafeli ve düşmanca tavır aldılar. Neo-liberal sıcak para politikalarını kayıtsız-şartsız desteklediler. Ülkede üretim yerine ithalatın, tasarruf yerine borçlanmanın, yatırım yerine tüketimin önünü açan, enflasyon ve işsizliği azdıran ekonomi politikaları ve onun bir numaralı sorumlusu A. Babacan-D. Yılmaz ve E. Başçı ekibine sonsuz destek verdiler avuçları patlayana kadar alkışladılar.İşte gün geldi, devran döndü A. Babacan’ın, K. Derviş’in sadık bir izleyicisi olarak yıllardan beri aynen sürdürdüğü, hatalı ekonomi politikalarında deniz bitti.Büyüme yüzde 3’ün altına indi. 2012 yılında 150 milyar dolar, 2014 yılsonunda ise, 130 milyar doları aşan sıcak para Ağustos 2015 itibarıyla 95 milyar dolara indi artık kaçıyor.Merkez Bankası’nın döviz rezervleri eridi. İşsizlik çift haneye fırladı. Ekonomide durgunluğun yanı sıra, petrol fiyatlarındaki tarihi düşüşe rağmen enflasyon dizginlenemedi. Hane halkı gırtlağına kadar borç batağına battı.Toplam dış borçlar ilk defa 400 milyar doları aştı. Kişi başına düşen milli gelir 10 bin dolardan 8-9 bin dolara düştü.A Babacan ve ekibinin büyük şovlarla ilan ettikleri Orta Vadeli Program (2015-2017) 1 yıl geçmeden çöktü. Bütün hedefleri ulaşılamaz hale geldi. Milli gelirde geleneksel hesaplama yöntemi değiştirilerek, milletin ve ekonomistlerin zekâsıyla alay edilerek durum kurtarılmaya çalışıldı. Aynen Yunanistan’ın yaptığı gibi istatistik ve verilerle oynanarak kredibilite kaybına sebebiyet verildi.Tüm bunlar olurken, A. Babacan-D.Yılmaz ve E. Başçı’dan oluşan, sıcak paracı-neo-liberal-yapsatçı-rantçı- borçlanmacı ekonominin sorumluları yere göğe koyulamadı.Ama şimdi, Merkez Medya ve TÜSİAD ne ses ne de soluk veriyor.Övüp, parlattıkları, gayrı-milli, hatalı neo-liberal sıcak para politikalarının sorumlularının koyduğu bütün hedeflerinin ve sanal kazanımlarının bugün nasıl yerle yeksan olduğu görülmesine rağmen, gıkları bile çıkmıyor nedense.Türkiye’nin ekonomide, sat kurtulcu, piyasa tapınıcısı, altta kalanın canının çıktığı -neo-liberal bir vahşi kapitalizme, bir kumarhane kapitalizmine dönüşmesine karşı, alternatif ekonomi politikalarını öneren ve bu gidişata itiraz eden gerçek ekonomistlerini, siyaset ve devlet adamlarını yok sayıp, sansür ettiler.Şimdi K. Derviş-A. Babacan ikilisinin ve onları pohpohlayan çıkarcı-fırsatçı TÜSİAD tayfasının ve merkez medyasının hali gerçekten de perişan. 1 Kasım’dan sonra da, umdukları o “sözde” istikrarın kaf dağının arkasında olduğunu yaşayarak görecekler.Türkiye’nin gerçekçi kur uygulayan, sermayeyi tabana yayan, tarımı-üretimi-KOBİ’leri gözeten, kartelleşmeyi ve tekelleşmeyi asgariye indiren, haklı rekabetin egemen olduğu, arz yanlısı-ihracata dönük karma bir üretim ekonomisine doğru, yepyeni ekonomi politikalarını uygulaması dışında bir çıkış olmadığını ve kalmadığını er veya geç anlayacaklar.Anlayacaklar ama, herhalde o gün de çok geç kalmış olacaklar...