02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Rusya’da hangisi önde: Lenin mi, Stalin mi?

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Ruslarla “yemek” sohbetine devam edelim. Rodina (Vatan) Partisi yöneticileriyle...
İstanbul’da buluştuğumuz geceye.
***
Gündem: Vladimir Putin?
Rusya’da bugünkü siyasi denge?
Bolşevizmin mirası?
Nasıl bir Suriye?
***
Rodina’cılar için dün de kaydettim.
İçte: Sol/milliyetçi geleneğe yaslanıyor.
Putin’e yakınlıklarını saklamıyorlar.
Dışta: Avrasyacılar.
Türkiye’de partner olarak Vatan Partisi’ni seçmişler.
***
Lenin ve Stalin’le başlayalım.
Bugünkü Rusya’da hangisi daha çok seviliyor acaba?
Rodina’cıların cevabından önce kısa bir tarihçe.
Lenin: Bolşevik Devrimi’nin ideolojik ve siyasi önderi.
Sovyetler Birliği’nin kurucusu (1917).
***
Stalin: Lenin’in erken ölümü üzerine....
Devrimin başına geçen (1924)...
Sovyet sisteminin inşasına...
Ve İkinci Dünya Savaşı’na önderlik eden...
Ülkesini iki büyük kuvvetten biri yapan isim.
***
Tekrar soruya dönelim.
Bugün Rusya’da hangisi daha çok seviliyor?
Hemen aklımıza Lenin geliyor değil mi?
Bir zamanlar ben de öyle düşünüyordum.
Fakat: Yanılıyoruz.
Rodina’cılar da masadaki beklentinin farkındaydılar.
Önce hafif bir tebessüm.
Sonra kısa bir cevap: “Stalin...”
***
Bizde aydınlardaki Lenin...
Halktaki Stalin algısından ne kadar farklı.
Rusya’da ise...
Bir şeyler öyle denk gelmiş.
Devrimin uygulayıcısı...
Devrim önderinin önüne geçmişti.
Rusya’da başka merkezlerdeki tespit de böyle.
***
Sormasak olmazdı.
Rodina’cılar nedenleri de anlattı
Lenin, anti-komünizmin birinci hedefiydi.
Sovyet sistemine karşı olan herkes...
Dünyada ve Rusya’da hepsi Lenin’i hedef aldı.
Aleyhinde yaygın negatif mitler oluşturuldu.
Çünkü devrimin sembol ismiydi.
***
Ters algılar da olmuş.
Mesela: Nikita Kruşçev döneminde...
Stalin’in kötülemek için güya Lenin’i övmüşler.
Komik, negatif şeylere yol açmış bu.
***
Stalin’in bir diğer artısı:
Büyük bir askeri zafere yaslanıyor.
İkinci Dünya Savaşı’nın muzaffer lideri.
***
Rodina’cıların anlatımıyla devam edelim.
Stalin’in etkili bir karizması vardı.
Ruslar güçlü bir millettir.
Güçlü olmayı da... Güçlü liderleri de severler.
Özlemleri de belli: Tekrar büyük devlet olmak.
***
Tarihi arka planı da var.
(Çar) Aleksandr’lardan birinin sözünü hatırlattılar.
Demiş ki: “Rusya’nın iki gerçek müttefiki var...”
Hangi devletler diye boşuna aramayın.
Çar hazretlerine göre bunlar dışta değil içte.
Bir: Ordusu.
iki: Donanması.
***
Not: Rusya’daki Putin sevgisi biliniyor.
Halktaki büyüklük özlemin temsilcisi o.
***
Putin’le devam.
Seçimlere katılım oranı göstergedir.
Halkın sisteme inancının ölçüsüdür.
Rusya’da iki ayrı seçime katılma oranı var.
Meclis için: Yüzde 45-50.
Devlet başkanlığı için: Yüzde 70.
Anlamı: Partisi bile Putin’le rekabet edemiyor.
***
Rodina’cıların siyasi özellikleri biliniyor.
Bir: Putin’e yakınlar.
İki: Liberalizme düşmanlar.
Biri diğerinin sebebi.
***
Onlara göre: Liberalizmi eşittir küreselleşme.
Küreselleşme de eşittir Amerika.
Amerika’yı da... Liberalizmi de Slavlığın düşmanı sayıyorlar.
Peki: Rusya’da liberalizmin siyasi temsilcisi kim?
Sordum: “Başbakan Dmitri Medvedev mi?”
İfade etmek istemediler.
Fakat, onu kastettikleri açıktı.
***
Şu soru hep gündemimde: Putin liberallerle köprüleri niçin atmıyor?
Cevap: “Denge politikası...”
“Putin’i doğru anlayalım: Denge adamıdır.”
“Batıyla ilişkileri koparmaz.”
* * *
Devamı da önemli: “Putin’in kendisi de 1990’lardaki liberal dönemin ürünü.”
“Kendisine ‘doğru liberal’ diyor.”
“O liberalizmi, insanların yaşamına karışmamak olarak anlıyor.”
***
Bir de komplo teorisi:
“Putin başa geçerken bir anlaşma yapıldı...”
“Rus özel devletiyle liberaller (Atlantikçiler) arasında.”
“Putin, 20 yıl liberalleri tasfiye etmeyecekti...”
Not: Bu durumda süre 2019’da doluyor.
***
Nasıl bir Suriye: Üniter mi, federal mi?
“Üniter ya da federal önemli değil.”
İki konu önemliymiş:
“Esad kalmalı.”
“Ülke laik olmalı.”
***
Rusya’da komünist partilerin durumu?
Gennadi Zuganov’un partisi yüzde 20 alıyor.
İki destekçi katman var.
Yaşlı kuşak: Eskiye özlem duyduğu için...
Genç kuşak: Kamucu eğitim ve iş vaatlerinden dolayı.
***
Rusya’da Hıristiyanlık?
Ortodoksluk bir tür “milli” din gibi.
Putin’in kiliseyle arası iyi.
Rodina’nın başkanı da dindar bir Ortodoks.
***
Rusya’da İslam?
“İslam bizde barışçıydı. Tatar İslamı diyorduk.”
“1991 sonrasında Çeçenistan’da Vahabilik ortaya çıktı.” “Vahabizm büyük tehdit.”
“IŞİD’e etnik Ruslardan bile katılanlar var.”
***
Sonuç.
Rusya: İmparatorluk geleneğine sahip derin bir ülke.
Tıpkı Türkiye gibi.
Siyaseten de... Kültür olarak da tanış olmalıyız.