05 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sarayın Bozkurtları

Soner Polat

Soner Polat

Eski Yazar

A+ A-

Sabahattin Önkibar gazetecilik ahlak ve namusuna sahip güvenilir ve duayen bir gazetecidir. Yazıları çok okunur ve ilgi uyandırır. Kulis bilgilerini mükemmel şekilde okurlarına yansıtır. Aynı zamanda deneyimli bir televizyon programcısı ve usta bir yazardır. Kitapları bomba gibi gündemi sarsar. Son kitabı Kaynak Yayınları tarafından piyasaya sürülmüş: “Sarayın Bozkurtları”! Kitap akıcı üslup nedeniyle su gibi akıp gidiyor. Bir çırpıda notlar alarak okudum. Türk milliyetçiliğinin kökenleri, fikir ayrılıkları, keskin dönüşler merak ettiğim konulardı. Kafamdaki bütün soruların cevaplarını, hareketin içinden gelen Sayın Önkibar’ın tarafsız tanıklığı ile bu kitapta buldum. Bazı kesitler sunuyorum. Ara başlıklar bana aittir:

İLK KESKİN AYRILIŞ, ADANA KONGRESİ

Kamuoyu tarafından bilinen 1944’teki Irkçılık-Turancılık Davası, Başbakan Saracoğlu ile Sabahattin Ali’nin, Türkçü Hüseyin Nihal Atsız’a açtığı davalardır. Atsız, Turancı-Türkçülüğün ideologlarından biri ve mücadele adamıydı ki hapse girip bedel ödemiştir. Sadece komünizme değil İslamcılığa muhalefeti de biliniyor. Atsız’ın “Bozkurtların Ölümü” ve “Bozkurtlar Diriliyor” isimli romanları genç kuşaklar üzerinde etkili olmuştur. Atsız’ın MHP’nin önceli olan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)’yle bağı, ideolojik anlamda 1969’da yapılan Adana Kongresi’nde sona erdi.

ALLAH, TANRI’YI KOVDU!

Türkçü-ülkücü hareketteki ilk ayrışma olan 8 Şubat 1969 Adana Kongresi’nde Türkeş, Türkçülüğü İslam’la harmanlama projesini yürürlüğe koymuştu. “Tanrı Dağı” ifadesinin yanına “Hira Dağı” ilave edilip, “Kanımız aksa da zafer İslam’ın” sloganına zemin hazırlandı. Ertesi gün Atsız gazetecilere şu açıklamayı yaptı: “MHP’de Allah, Tanrı’yı kovdu”. Bozkurt yerine Üç Hilal benimsendi. Bozkurtlar, ülkücülere dönüştürüldü. Türkçü yerine milliyetçi sıfatına geçildi. MHP’nin bu yeni kulvara girmesinde, dönemin MİT Müsteşarı Fuat Doğu, CIA Bölge Direktörü Ruzi Nazar ve MİT mensubu Enver Altaylı gibi isimlerin etkisi söz konusuydu.

MECBURDUK, AÇIKLAYAMAYACAĞIM ŞEYLER VAR!

Dış etki bağlamında NATO ve dolayısıyla ABD’nin SSCB’yi çevrelemek için uygulamaya koyduğu Yeşil Kuşak Projesi, ülkücü hareketin fikri zemininin oluşmasına katkı yaptı. Bu konuda sorulan bir suale Türkeş şöyle cevap vermişti: “Mecburduk... Size açıklayamayacağım, anlatamayacağım şeyler var... Dış dengeler için bu yeni istikamet zorunluluktu...”

TÜRKÇE EZAN!

Cumhuriyet gazetesinin o dönem ünlü yazarı Cevat Fehmi Başkut, Alparslan Türkeş’le röportaj yapar (17 Temmuz 1960). Türkeş şöyle der: “Türk camilerinde Türkçe ezan okunur, Arapça değil”! Bu ifadelerin sahibi olan Türkeş, 1995 yılında “Ezan Türkçe okunmalı” dediği için dönemin ünlü DGM Savcısı Nusret Demiral’ı partisinin milletvekili adaylığından ihraç etmişti.

1960’lı yılların sonunda açılan komando kampları masum değil emperyal bir projeydi. Komanda kamplarını MİT ile Kontrgerilla organize ediyordu ama perde gerisindeki patron NATO’ydu. Doğu Almanya’dan yayın yapan komünist Bizim Radyo, finansman kaynağı olarak NATO’yu işaret ediyordu.

AB SÜRECİNİ KİME BORÇLUYUZ?

Koalisyon ortağı ANAP’ın o dönem Genel Başkanı olan Mesut Yılmaz yıllar sonra şu itirafı seslendirmiştir: “AB’ye uyum yasaları sürecinde Devlet Bahçeli’nin kararlı desteği olmazsa bir milim mesafe alamazdık; zira aslında Ecevit de AB’ye çok sıcak değildi. Bahçeli’nin desteği sayesinde o kanunları geçirdik. Bu itibarla AB noktasında alınan mesafede en büyük pay sahibi aslında Devlet Bey’dir.”

DEĞERLENDİRME

Sabahattin Önkibar ilginç kesitlerle bizleri Türkçülüğün, ülkücülüğün sırları ile buluşturuyor. Kritik süreçler ve dönüm noktalarında gelişen olaylar bütünüyle tanık ifadeleri ile naklediliyor. Gerçeklik duygusu bir an bile kaybolmuyor! Kitapta güncel ve bugüne ışık tutan çarpıcı bilgiler de var. Türkiye resmini tamamlamamıza yardımcı oluyor. Mükemmel bir yaz kitabı! Kitabınızı alın, deniz kıyısında şezlongunuza uzanın ve kitabın sayfaları arasında keyifli bir yolculuğa çıkın! Yolunuz açık olsun...