27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yaşar Hoca’nın kaderi Cumhuriyetin kaderi

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Dün Karacaahmet Şakirin Camii’ndeydik.
Yaşar Nuri Öztürk’ü uğurlamak için.Evden çıkarken pek iyimser değildim. Üsküdar’dan dolmuşa bindik.
Aşırı sıcak.
Bir süre sonra sevinerek farkettik: Neredeyse herkes Hoca’ya gidiyordu.
***
Camiye vardık. İki artı bir eksi.
Artı bir: Kalabalık büyük. Caminin iç ve dış avlusu dolu.
Taşıma değil. İnsanlar kendiliğinden yollara düşmüş.
***
Artı iki: Kadınlar... Her yaştan Cumhuriyet kadınları.
Bu kadar öne çıktıkları az cenaze hatırlıyorum.
Hocaya “mesajını aldık” demeye gelmişlerdi.
Bir kere daha teyid edildi: Cumhuriyet ve laiklik kadınlar için daha özel.
***
Eksi: Gençlik örgütlerine duyurulur. Mesela TGB ve TLB’ye.
Katılımda ağırlık orta yaş ve üstündeydi.
Bir grup gence sordum. Niçin fazla değildiniz diye.
Nedenlerden biri teknik: Okulların kapanması.
Diğeri yapısal: “Yaşar Hoca, bizim kuşaktan önce fenomen oldu.”
Onlar başka bir kavram kullandı. Ama ben “fenomen”i tercih ettim.
***
Bir tespit yapalım:
Cumhuriyetçi gençlikte laiklik hassasiyeti elbette yüksek.
Fakat “din sorunu” üzerine pek okumuyorlar galiba.
Sözel takılıyorlar anlaşılan.
***
Yaşar Hoca, laik Cumhuriyetin yıkılış döneminin yıldız ilahiyatçısıydı.
Karadeniz’in muhafazakâr ortamında büyüdü.
Geleneksel ve modern ilahiyat eğitimini harmanladı.
Zoru başardı: İlahiyatçı olarak Atatürk Cumhuriyetini keşfetti.
Cumhuriyet devlet eliyle tahrip edilirken o Atatürk’e sarıldı.
***
Devlette değil ama halkta karşılığını buldu: Kitaplarının tirajı milyonu aştı.
Tartışma programlarının baş konuğu oldu bir dönem.
Bir de baktık: Cumhuriyetle birlikte medya da teslim edildi. Yaşar Hoca’ya kapılarını kapattılar.
Ahir ömründe yolu Ulusal Kanal ve Aydınlık ile kesişti.
Cumhuriyetin iki mevzisinde vasiyetini konuştu, vasiyetini yazdı.
Malum: Ayrılar ayrı yerde, aynılar aynı yerde toplanır.
***
Hoca’nın kaybı vesilesiyle bir kere daha kaydedelim: Bugün bir “din sorunu”muz var.
İnsanımız dönüştürülüyor. Biçimleniyor.
Milyonlarca çocuğumuz her gün adeta yeniden formatlanıyor.
Ürünleri: Maalesef vasatın bile altında.
***
Ne yapacağız?
Önce: Bileceğiz. Tanıyacağız.
Ardından: Konuşacağız. Tartışacağız.
Sonra: Halleşmenin yolunu bulacağız.
Maalesef: Yolun henüz başındayız.
***
Yaşar Hoca, bu konuda etkili bir giriş yaptı.
Din kavrayışımızı Cumhuriyetçi bir temele oturtmaya çalıştı.
Bize düşen, yeni adımlar atmak.
***
Konuyu dışarıdan bir sesle bitirelim.
Muhammed İkbal. Pakistanlı şair ve İslamcı düşünce adamı.
Atatürk devrimlerini İslam dünyasında ilk selamlayan isimlerden.
Türkiye tecrübesini şöyle değerlendirir.
“İslam rönesansı bir gerçek ise, ki ben bunun bir gerçek olduğuna inanıyorum, biz de bir gün Türkler gibi akli ve zihni mirasımıza yeniden kıymet takdir etmeliyiz.”
“Bugün birçok Müslüman memleketlerin hali, eski kıymetleri sürekli tekrarlamaktan ibarettir.”
“Halbuki, Türk yeni kıymetler meydana getirme yolundadır. “
“O, benliğini kazandıran büyük tecrübeler yaşamıştır. Onda hayat hareket etmeye, değişmeye ve genişlemeye başlamıştır.”
(Bak: Son Çağlarda İslam Dünyasında Fikir Hareketleri, Ankara 1989).