05 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD'ye sıcak para dilekçesi mi?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Ekonomik kriz iyice kendini gösterirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ilginç çıkışlar geldi. Suriye ve Rusya'nın İdlib operasyonu bahanesiyle ABD'nin hoşuna giden açıklamalar yapmaya başladı.
Sadece Erdoğan değil, Hükümet üyeleri, AKP yöneticileri, AKP sözcüsü gibi hareket eden gazeteciler de aynı yola girdi.
ESAD DÜŞMANLIĞI
Bir süredir unutulan "Esad düşmanlığı" yeniden hortladı. Erdoğan'ın çıkışları yandaşlara işaret fişeği gibi oldu. Gazetelerde, televizyonlarda saçma sapan, gerçekle hiçbir ilişkisi olmayan görüşler ortaya atılıyor.
15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi sonrası ortalıktan kaybolanlara cesaret geldi. Esad düşmanlığı ile yeniden devreye girmeye çalışıyorlar.
ERDOĞAN'IN MAKALESİ
Erdoğan'ın Tahran Zirvesi sonrası verdiği mesajlar kafa karıştırdı. Özellikle ABD'ye "Seyretme, müdahale et" mesajı dikkat çekti.
Erdoğan'ın bu tutumuna devam edeceği görülüyor. Nitekim dün de Wall Street Journal'e Suriye krizi ve İdlib konusunda bir makale yazdı. Makale'de dikkat çeken bazı bölümler şunlar:
DEAŞ'IN ORTAYA ÇIKIŞI
"Esad rejimi, yaklaşan saldırısını terörle mücadele zemininde meşrulaştırmaya gayret etmektedir... Beşar Esad'in çözümü sahte bir çözümdür."
"DEAŞ'ın ortaya çıkışı, Suriye'de yaşananların sebebi değil, sonucu niteliğindedir."
"Teröristleri ve aşırı unsurları etkisiz hâle getirmek ve yabancı savaşçıları adalete teslim etmek için gereken, kapsamlı bir uluslararası terörle mücadele operasyonudur."
SURİYE ESAD'A BIRAKILAMAZ
"İdlib'e yapılacak saldırıyı engellemek, terörle mücadele adımlarını sekteye uğratmayacaktır."
"İdlib saldırısı yaklaşırken uluslararası toplumun tüm üyeleri sorumluluklarının farkına varmalıdır. Gerekli adımları atmamanın bedeli çok ağır olacaktır. Suriye halkını, Beşşar Esad'ın insafına terk edemeyiz."
ABD'YE ÇAĞRI
"Bugüne kadar kimyasal saldırılara odaklanan ABD, bu keyfî ölüm hiyerarşisini reddetmesi gerekmektedir. Zira konvansiyonel silahlar, çok daha fazla ölüme sebebiyet vermiştir."
"İdlib, köprüden önceki son çıkıştır. Eğer Avrupa ve ABD dâhil uluslararası toplum bugün gerekli adımları atmazsa, bunun bedelini yalnızca Suriyeli masumlar değil tüm dünya ödeyecektir."
TEHLİKELİ FİKİRLER
Makalede tehlikeli fikirler var.
Erdoğan'ın Tahran zirvesindeki ve sonrasındaki açıklamaları ile paralel. Makaleyi asıl yazan kim bilemiyorum. Ama okuyunca ilk aklıma gelen, "Makale mi, ABD'ye sıcak para dilekçesi mi?" sorusu oldu.
Arkasından son dönemdeki gelişmeleri düşündüm.
Hazine ve Maliye Bakanı Damat Berat Albayrak'ın Londra'da uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşları ile toplantısını anımsadım.
"Amerika'nın Halkbank'a ceza vermeyeceğine" ilişkin güveni gözümün önüne geldi.
Londra kritik merkez. Ortadoğu yemeği İngiltere'de pişiyor.
AMERİKA
Amerika'ya taviz vererek Türkiye krizi aşabilir mi?
Kesinlikle hayır!
Türkiye Amerika'nın hedefinde. Niye rahatlatsın ki? PKK/PYD'ye verilen binlerce TIR'lık silah her şeyi anlatmıyor mu?
Amerika'yı en iyi analiz edenlerden biri Saddam'dı. ABD'nin Irak'ı işgalinden önce yabancı devlet adamlarıyla son görüşmeyi dönemin Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'le yapmıştı. O görüşmede neler olduğunu basına da ben aktarmıştım.
Tüzmen işgali önlemek için Türkiye'nin önerilerini götürmüştü. Saddam, daha önce ABD ile iyi ilişkilerinden örnekler vermiş, yaptığı anlaşmaları anlatmıştı. Eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'le birlikte çekilmiş samimi fotoğraflarını göstermişti.
Sonra da, "İyi niyetinizi anlıyorum. Teşekkür ederim. Ama ABD kararını vermiş, ben ne yaparsam yapayım Amerika Irak'ı vuracak" demişti.
Saddam gerçekçiydi. Dediği gibi de oldu.
Umarım Türkiye gerekli dersi almıştır.
Dediğini yapmak, ondan yardım ummak, ABD'yi daha da küstahlaştırır.
Krizi aşmanın da, ülkeyi korumanın da yolu belli.
İçerde birlik, dışarıda ABD'nin hedefindeki Rusya, Çin, İran, Suriye, Avrupa, ... ile dayanışma.
ABD'yi geriletmenin yolu da bu.
Erdoğan yakın çevresine dikkat etmeli. Artık bu konuda yapılacak yanlışın telafisi yok.