05 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

’AKP Türkiye’yi yönetme değil, iktidarda kalma peşinde’

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

AKP’nin ne yapmak istediğini kimse anlamıyor. Sadece bizler değil, AKP’liler de anlamıyor. Alınan kararlar, kürsülerde söylenenler kafa karıştırıyor.
Ekonomik kriz can yakıyor.
Fabrikalar kapılarına kilit vuruyor.
İşçi çıkarmalar sürüyor.
Döviz tutulamıyor.
Zamların arkası kesilmiyor.
Çiftçi üretim yapamaz halde.
İşçinin, memurun, emeklinin sofrası küçüldü.
Bakkalda artık kilo değil, gram geçerli.
Ama Erdoğan başta olmak üzere AKP yöneticileri “Kriz yok, hepsi spekülasyon” diye nutuk atıyor.
BİZE BAŞKA, YABANCIYA BAŞKA
Kürsülerde, televizyonlarda halka anlatılanlarla, kapalı kapılar arkasında uluslararası finans kuruluşlarına söylenenler farklı.
Halka “kriz yok” dense de yabancılara aynı şeyler aktarılmıyor.
Onlar her şeyin farkında olduğu için gerçek gizlenmiyor. “Para verin ne isterseniz yapalım” mesajı veriliyor.
SEÇİM TELAŞI
Erdoğan ve AKP’nin tavrı için “yerel seçim telaşı” değerlendirmesi yapanlar var. “Yine sorunlar halının altına süpürülerek, seçime kadar idare edilmeye çalışılacak” deniliyor.
24 Haziran öncesinde yapılan yanlışların bedeli ağır oldu. Ekonomi dış operasyonlara açık hale geldi. Zarar tahminlerden çok büyük.
Sanayide yaprak dökümü yaşanıyor. Gelecek için risk daha da arttı. Benzer hataların yerel seçim öncesinde de tekrarlanması durumunda sonucu tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok!
SÜPER LÜKS UÇAK
Bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi bir de nur topu gibi “süper lüks uçak sorunumuz” oldu. Dünyanın en zengin ülkelerinin devlet başkanlarında bile olmayan “makam uçağı” bizde.
Uçağın alım öyküsü de karışık.
Erdoğan özetle, “Biz uçakla ilgileniyorduk, Katar Emiri hediye etti” dedi. Muhalefet ise buna pek inanmıyor. “Neyin karşılığı?” sorusu gündemde. “Türkiye Cumhurbaşkanı başkasının hediye ettiği uçağa mı biner?” itirazı da ayrı.
Halktan tasarruf istenen bir dönemdeyiz. Beştepe’de ejder meyveli sunumlar, onca uçak varken dünyanın en lüks uçaklarından birini daha havuza dahil etmek, ... akıl alacak iş değil.
AKP’DE SIKINTI
Yaşananlar AKP’de de sıkıntı yaratmış durumda. Kimse açıktan dillendirmese de Meclis’teki, Çankaya’daki, Çukurambar’daki bürolarda, ... hep bunlar konuşuluyor.
Saadet Partisi kökenli eski bir AKP milletvekili ile sohbet ederken şöyle bir tespitte bulundu:
“AK Parti Türkiye’yi yönetmeyi değil, iktidarda kalmayı hedefliyor.”
İlginç bir tespit.
KOLTUKTAN KALKINCA
Herkes AKP’nin koltuktan kalkınca altından neler çıkacağının farkında...Özellikle de tecrübeli AKP’liler..!
Canlı hayvan ithalatından tutun da, bütün ihalelerden pis kokular geliyor. İşler kötüye gidince birileri kendini savunmak için başkalarını suçlamaya başladı. Anlatılanlar yenilir yutulur değil.
AKP’lilerde “lağım patlar mı?” korkusu var.
TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEK İSTEYEN
Türkiye’yi yönetmek isteyen bir iktidar gereğini yapar.
Ekonomide krizi kabul eder.
İçerde birliği sağlamaya özen gösterir.
Dış politikada dikkatli olur.
Türkiye’nin çıkarı için hemen Esad yönetimiyle temasa geçer.
Kamu kaynaklarını kullanırken tasarruf eder.
Lüks harcamaları keser.
Harcamalara denetim getirir.
Ülkede hukuk tartışmalarını bitirir.
“Şipşak karar” alımına son verir.
“Ortak aklı” esas alır.
Tek başına çözemeyeceği işler için milli formüllere “evet” der.
-...
Başka çaresi de yok.