Çin, neden Sıfır Kovid stratejisinde ısrar ediyor?

Siz bu satırları okurken, Şanghay’da karantinada olacağız. Dünyanın pek çok bölgesi, Kovid-19 salgınını umursamazken, Çin’de sıkı önlemler, şehirlerarası seyahat sınırlamaları ve enfekte olan bölgelerin kısa süreli karantinaya alınması gibi farklı düzeylerde devam ediyor. Virüsün Omikron BA2 çeşidi, diğer çeşitlerden çok hızlı yayılıyor. Çin’i, dış dünyadan izole ederek ve sıkı takip ile salgını durdurup, vatandaşlarının canını koruyan ve ekonomiyi ayakta tutan “sıfır Kovid” stratejisi, yeni bir sınamadan geçiyor. Çin yeniden şehir düzeyinde kısa süreli kapanmalara başvuruyor. Bu durum, Çin’in sıfır Kovid stratejisinin sorgulanmasına neden oluyor.

SOSYALİZMİN ÜSTÜNLÜĞÜ KANITLANDI

Sırf salgına karşı tutum bile Çin’de dünyanın çoğundan farklı bir sistem olduğunu gösteriyor. Çin dışındaki ülkelerin hemen hepsi, ekonomiyi sürdürmek için, sürü bağışıklığı politikasını benimsediler. Ancak bu politika derman olmadı. Hem çok sayıda vatandaşlarını kaybettiler hem de ekonomik çöküş yaşandı. Salgın önlemlerini bıraktılar ama ekonomik kriz devam ediyor. Özellikle yüksek enflasyon olarak kendini gösteren krizin faturasını da halk ödüyor.

Salgının en başında Çin’de 10 milyonun üzerindeki nüfusa sahip şehirler sıkı karantinaya alınırken, her çeşidinden neoliberaller “insan haklarını ihlal ediyor” diye Çin’e hücuma geçmişlerdi. Biz o zaman, “Virüs salgınına karşı en güvenli ülke Çin” dediğimiz için Hürriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök tarafından güya alay konusu yapılmıştık.(1)

Hayatın gerçeği, Özkök ve benzerlerinin gülünecek durumunu gösterdi.

Son üç yılın özeti, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre salgından ölenlerin sayısı dünyada 6 milyon 142 bin kişi iken Çin’de sadece 13 bin 62 kişi. Türkiye’deki vefat sayısının toplamda 97 bin 924 kişi olduğunu akılda tutarak, Türkiye’nin nüfusunun 17 katı kalabalık olan Çin’deki kayıp sayısının azlığı Çin’deki rejimin başarısı.

Yine, ekonomi alanında da Çin açık ara öne geçti. 2020 yılında dünyada büyümeyi sürdüren iki ekonomi Türkiye ile Çin oldu. 2021’de ise Çin yüzde 8,1 büyüme ile dünya rekoru kırdı. Sosyalizmin üstünlüğü hayatın içinde kanıtlandı.

XI JINPING: YAŞAM VE ÜRETİM ÖNCELİKLİ

CCTV'nin bildirdiğine göre 17 Mart Perşembe günü Çin'in üst düzey liderlerinin bir toplantısında konuşan Xi, “Çin’in insanları ve yaşamı ön plana koymaya devam etmesini, bilimsel olarak doğruluğu saptanmış dinamik “sıfır Kovid” stratejsine bağlı kalarak salgının yayılmasını mümkün olan en kısa sürede durdurması" gerektiğini söyledi.

Şanghay’daki karantina uygulamaları, Batı basını tarafından Çin’e hücum etmek için gerekçe yapılıyor.

Çin'in en büyük şehri, ana ekonomik, ticaret ve finans merkezi olan Şanghay, son derece bulaşıcı Omikron çeşidinin yayılmasını durdurmak için yeni bir yaklaşım benimsedi.

ŞANGHAY KARANTİNASI NEYİ GÖSTERİYOR

Şanghay’ın coğrafi yerleşimi bir yönüyle İstanbul’a benziyor. Çin’in en uzun nehri Yangze’nin büyük kollarından biri Huangpu şehri ikiye ayırıyor. Tıpkı Boğaz’ın Anadolu ve Rumeli bölgeleri diye İstanbul’u ikiyi bölmesi gibi.

Şanghay’da önce Huangpu’nun doğusundaki Pudong’ta (Pu nehrinin doğusundaki bölge) 28 Mart Pazartesi sabahı 5'ten 31 Mart Cuma sabahı 5'e kadar karantina uygulandı ve bütün sakinler testten geçiriliyor. Nehrin batısındaki Puxi (Pu nehrinin batısındaki bölge) ise 31 Mart’tan 5 Nisan Cuma sabah 3'e kadar kapanacak.

Bu yaklaşım, Çin’de şehir çapında kapanmalardan çok farklı. Örneğin, Hong Kong’un bitişiğindeki Shenzhen bir hafta tam kapandı ve 27 Mart Pazar günü normal çalışmaya döndü.

Oysa Şanghay'ın havaalanları, tren istasyonları ve uluslararası nakliye limanları normal şekilde çalışmayı sürdürecek, şehirdeki büyük üreticiler kısa bir aradan sonra üretime devam edebilecekler.

25 milyon nüfusuyla Şanghay sadece Çin'in en büyük şehri değil, aynı zamanda dünyanın önde gelen ekonomik, finans, nakliye ve ticaret merkezidir. Günlük bazda, Şanghay’da bir günlük ticaretin tutarı 11,1 milyar yuan, yani 1 milyar 750 milyon dolar veya Türkçesi ile 25 milyar 700 milyon TL!

Şanghay’ın bütünüyle kapanması hem Çin ekonomisine hem de uluslar arası ticarete ciddi zarar verebilir. Çünkü Şanghay Limanı'nın konteyner kapasitesi, 2021'de 47,03 milyon TEU'ya ulaştı ve art arda 12 yıldır dünyanın en büyük limanı oldu.

Çözüm arayışı, büyük ölçüde Çin ekonomisinin pratik ihtiyaçları ile uyumlu. Çin için şu anda en önemli olan şey, can kaybını ve hastalığı önlerken salgının ekonomiyi aşırı derecede etkilemesinin nasıl önüne geçileceği. Bu bağlamda, Şanghay deneyiminin başarısı, tüm Çin ekonomisi ve sıfır Kovid stratejisi açısından büyük önem taşıyor.

PROF. ZHANG WENHONG’UN ANALİZİ

Çin’in neden sıfır Covid politikasında ısrar ettiğine ilişkin en kapsamlı açıklama, Prof. Zhang Wenhong’dan geldi.  Çince haber sitesi thepaper.cn’de yayınlanan makaleyi özetle aktaracağız. Prof. Zhang, Çin’de en çok güven duyulan doktor unvanına sahip. Çin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'ne bağlı Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Merkezi'nin Genel Müdürü ve Şanghay'daki Huashan Hastanesi'nin Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü’nün Başkanı.

PROF. ZHANG’TAN AKTARIYORUZ: (2)

“Ülke, iki yıldan fazla bir süredir virüsü ülke dışında tutmak için birlikte çalışarak enfeksiyon salgınını ve ölüm oranını çok düşük tuttu. Ancak Çin Yeni Yılı'ndan sonra, ilk önce Hong Kong’da salgının beşinci dalgası hızla yayıldı. Sistemi Çin’e kıyasla yetersiz olan Hong Kong’un salgını denetim altına alması bir aydan fazla sürdü. Omicron BA.2 dalgası çok hızlı ve Anakara ve Hong Kong'daki hastalığın çoğu bu türden.

“Şubat ayında toplam vaka sayısının 200 olduğunu tespit ettik. 1 Mart'ta günde 119 vakadan 12 Mart'ta günde 3.122 vakaya çıktı. Şanghay'ın hastalığı kesin önlemeyi hedef alan stratejisi, Omicron BA.2 çeşidinin ani oluşum, taşıyıcıda kendini geç göstermesi ve çok hızlı yayılması nedeniyle zorlandı. Hava sıcaklığının Şanghay’ın ortalamasının altında olması da mücadeleyi zorlaştırdı.

Bu hızlı artış, denetimi gevşetmeme yönündeki milli kararı gerektirdi. Çünkü kısa sürede çok sayıda vaka nedeniyle ülke genelinde bir panik yaşanması kaçınılmazdı. Bu, denetim önlemlerinde en başarılı şehir olan Şanghay için de geçerli. 

“Şu anda, Şanghay’da tam olarak durmamasına rağmen, hızlı tarama ile salgının hızı yavaşlamaya başladı ve kilit alanların ince kontrolü yapılıyor.

Temas kesilince, virüs de duracak!

KOVİD ARTIK GRİPTEN DAHA AZ ÖLÜMCÜL

“Hong Kong'daki yurttaşlarımız yeni salgınının beşinci dalgasıyla şiddetli bir şekilde savaştı, ciddi kayıplar oldu ancak virüsle mücadelede de çok fazla deneyim kazandı:

“1. Virüsün yayılma hızı önemli ölçüde azaldı ve Hong Kong'daki salgının bu turunda ölen vakaların büyük çoğunluğunda, yüksek bir risk faktörü olan yaş dışında, ölüme neden olacak düzeyde başka bir hastalığı vardı. Başka bir deyişle, normal bağışıklık fonksiyonuna sahip olanlar ve aşılanmış olanlar, ne tür bir aşı olursa olsun, korundular. Bu sonuç, atmamız gereken ilk adımın virüsten korkuyu ortadan kaldırmak olduğunu gösterdi.

“2. Son altı ayda Şanghay'da saptanan 2266 vakanın çoğu yurtdışından ithal vakalardı. Virüs taşıyanların yüzde 94'ü aşılıydı. Bu 2266 hastanın sadece bin de biri ciddi şekilde hastaydı ve hiçbiri entübasyon gerektirmiyordu. Hiçbiri ölmedi. Bazıları, yüzde 94'ü aşılanmış olmasına karşını ve hala enfekte olmasının aşının işe yaramadığı anlamına geldiğini söylüyor. Bu doğru değil. Artık uluslararası yolcular yüzde 90'ın üzerinde yüksek aşılama oranlarına sahipler. Ancak bunların yüzde 5'inden daha azı Çin’e girdiklerinde nükleik asit testinden geçirildiğinde pozitif çıkıyor. Fakat ciddi hastalık ve ölüm oranı gripten daha düşük.

“3. Hong Kong, Singapur ve İngiltere’den elde edilen verilerin tümü, virüsün nispeten zayıfladığı için aşı olmamanın mutlaka bir sorun olmadığını gösteriyor. Ancak virüsü kapanların büyük çoğunluğunun aşısız olduğu saptanıyor. Hong Kong salgınında, ölümlerin yüzden 89,4'ü aşısızdı veya sadece bir doz aşı almıştı. Aşı, ölüm riskini önemli ölçüde önlüyor.

“4. İngiltere’de yayınlanan Daily Mail, 10 Mart’ta İngiltere’de Kovid-19’un gripten daha az ölümcül hale geldiğini söyledi. Ölüm oranı yedi kat azalarak sadece yüzde 0,03'e düşmüştü. Çünkü Omikron çeşidi çok hafif, eğer o ülkede yaygın aşılama varsa veya sürü bağışıklığı ile doğal koruma sağlanmışsa, Kovid-19 artık gripten bile daha az ölümcül olabilir.”

“Evet Omicron’un yeni çeşidinin ağır hastalık ve ölüm oranı gripten daha düşük. Her ne kadar daha düşük bir hastalık ve ölüm oranı bile olsa, kısa bir süre için bile geniş yaygınlık, tıbbi kaynakların tükenmesine neden olur. Bu toplumsal yaşamı sarsar ve ailelere onarılamaz zararlar verebilir.

“Bu koşullarda bir tam açılma, kesinlikle tıbbi kaynakların tükenmesine ve öngörülemeyen aşırı ölümlere neden olacaktır.

“Bu nedenle, Omikron salgınının son derece hızlı yayılan beşinci dalgasını tamamen yönetilebilir bir düzeye indirmek milli strateji açısından çok önemlidir.”

BAHAR GELECEKSE KORKMAYA GEREK YOK

Prof. Zhang Wenhong, makalesini şu özlü cümleyle bağlıyor: “Beşinci dalga o kadar ansızın geldi ki, erken bahar sanısına kapılanlara kışın henüz bitmediğini hatırlattı. Ama geleceği kesin olan baharı gördüğümüzde, korkacak ne var? Çin’de yaşayarak edinilen bir tecrübe var. Serbestleşmeden önce hesaplı, planlı bir sertlik dönemi olur. Nüfusunun yüzde 90’dan fazlasını iki doz ve fazlası ile aşılayan Çin, denetimli bir şekilde dış dünyaya kapanma politikasını değiştirecek. Nitekim Kovid-19’a karşı sert önlemler Çin’in dışla teması en çok olan Hong Kong ve Shenzhen’dan başladı. Şimdi Şanghay, beş gün kapanarak, Omikron BA2’nin hızını kesiyor. Çin’e hem gerçek anlamıyla bahar hem de Kovid-19’dan kurtulma baharı geliyor.

1.

2. https://m.thepaper.cn/newsDetail_forward_17104934