Davutoğlu, Türkmenleri El Kaide’ye teslim etti

İddiaları neydi: Yeni Osmanlılık.

Bütün Osmanlı coğrafyasında ağabeylik.

Ölçüyü kaçırdıkları da oluyordu.

“Dünya gücü olduk” diye.

Ama temel iddiaları belliydi.

Türkiye: Bölgenin lider ülkesi.

Erdoğan: Bölgenin lideri.

Projenin sahibi: ABD.

İhaleyi alanlar: Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül.

Uygulayıcı (taşeron demek istemiyorum): Ahmet Davutoğlu.

***

2014 başında manzara:

Balkanlar: Bosna köprübaşıydı.

Kendi halkı sokağa indi. Çöküyor.

Gürcistan: Artık ABD’nin ileri karakolu değil.

Azerbaycan: Erdoğan’a güvenmiyor.

Yeni Ermeni açılımından kuşkulu.

İran: AKP en fazla “ehven-i şer”.

Irak: Bağdat’a karşı Barzani destekleniyor.

Suriye-Mısır: Köprüler imha edildi.

***

PKK: Suriye’de 3 kanton kurdu.

Güneydoğu’da özerkliğe hazırlanıyor.

“Bölge lideri”nden itiraz bile yok.

KKTC: Rumlara teslim etmek istiyorlar.

Obama telefonla Erdoğan’ı kutladı.

***

Bunlar kamuoyunun az çok bildikleri.

Bir dram daha var.

Sınırımızın hemen dibinde.

Pek konuşulmuyor.

Suriye Türkmenlerinden söz ediyorum.

Ne haldeler biliyor musunuz?

***

Anlatalım.

Halep’le Türkiye arasındaki bölgede.

Uzunluk: 120 km.

Derinlik: 30 km.

243 kadar Türkmen köyü var.

Buralar artık IŞİD’in kontrolünde.

Yani El Kaide’nin.

Tarih: 2 Şubat 2014’ten beri.

***

Nedir bu IŞİD?

El Kaide’nin Irak ve Suriye kolu.

ABD ve Suud istihbaratı birlikte kurdu.

Tekfirci: Kendisi dışında kimseyi Müslüman saymaz.

İtiraz edenleri bile kafirlikle suçlar.

Görünüşte: En keskin ABD düşmanı.

Fakat: ABD nereye müdahale etmek istiyorsa.

Orada kaos çıkartır.

Eylem alanları: Irak, Suriye ve Lübnan.

(Sıkı durun: Türkiye de listeye eklenmek üzere.)

Batıdan baskı artınca:

Suud ve El Kaide merkezi reddetti.

Bizden değil diye.

***

Dehşet salmak, en bilinen özellikleri:

Diri diri insanları keserler.

Esirlerin kalbini çıkarıp yerler.

Cahil ve gözleri dönmüştür:

Marifet gibi internette yayarlar.

Yaygın iddia:

Kadınları “cihad nikahı”na zorluyorlar.

***

Şimdi:

Onbinlerce Türkmen bunların insafına terkedildi.

20 gündür ne haldeler biliyor musunuz?

***

Türkmen kaynaklarıyla konuştum.

Türkmen milisler dağılmış.

Bazıları Türkiye’ye sığınmış.

Aileleriyle birlikte.

Bir kısmı da Halep’e çekilmiş.

***

Yandaş medya şişiriyordu.

Binlerce Türkmen milis var diyorlardı.

Halep’ten bir Türkmen sözcü anlattı.

“En fazla 400 milis varmış.”

Bugün: Hemen herkes silahını bırakmış.

Bırakmayanlar: Küçük bir grup. Halep’e sığınmış.

Türkmenlerin denetiminde bölge kaldımı?

“Kırsalda artık yok. Halep’te bir-iki sokak.”

Rakamlar niye şişirildi?

“Fazla para ve malzeme almak için.”

Soru: Menfaat peşindeki adamın “dava”sı olabilir mi?

***

Türkmen kaynaklarına sordum: Niye böyle oldu?

Hâlâ yanlışı yanlış yerde arıyorlar.

“Ankara çok müdahaleci.”

“Bizi bize bırakmadı.”

“Örgütlenmeyi, liderleri yukarıdan dayattı.”

“Seçtiğimiz isimleri değiştirdi.”

Sonuç: “Direnemedik.”

***

Aynı kaynaklara genel durumu sordum.

Askeri durum:

“Artık Esad’ın lehine. Fakat iki adım attı durdu.”

Niye ilerlemiyor:

“İhtiyaç kalmadı. Sahada gruplar birbirini yiyor.”

“İnisiyatif artık Esad’ta.”

Sonuç:

Muhaliflerin genel durumu da gösteriyor ki.

Mesele lideri kimin seçtiği değilmiş.

Yanlış safta olmakmış.

***

Erdoğan/Davutoğlu’nun Suriye faturası:

İlk yanlışı yaptılar:

Suriye’de kaosa oynadılar.

İkinci yanlışı yaptılar:

Türkmenleri sahaya zorladılar.

Üçüncü yanlış konuşuluyor:

TSK’yı Suriye’nin kuzeyine sürmek.

El Kaide ve Türkmen bahanesiyle.

***

Bir soru:

Türkmenler El Kaide’nin elinde.

AKP: Kendi marifeti, elbette konuşmaz.

CHP ve MHP: Onlar niye susuyor?