‘Öteki mahalle’nin penceresinden görünenler

Dünkü konuya devam edelim.

Milliyetçi -muhafazakâr sinir merkezlerine.

“Öteki mahalle”nin penceresinden neler görünüyor?

***

Bilançolarını baştan aktarayım:

“Tayyip Erdoğan iktidarı yıkım dönemi oldu.” Geldiğimiz yer: “Fetret dönemindeyiz.”

Uyarıyorlar: “Ciddi bir olayda test edilirsek kaosa gireriz.”

***

Batı-AKP ilişkileri?

Net konuşuyorlar: “Batı, Erdoğan’ın üzerini çizdi.”

Bir parantezleri var: “Ama millet çizmiş değil.” Bu yüzden: “Milletin de üzeri çizildi.”

Çıkardıkları sonuç: “Batı, Türkiye’ye bedel ödetmek istiyor.”

İtirazımı kaydediyorum: Batının Türkiye politikası Erdoğan’dan önce de hasmaneydi.

***

Batı-İslam ilişkilerine toplu bakışları:

“ABD artık İslamın ılımlısını bile istemiyor.”

Benden bir not: Evet: İslamcıların öncelikli tercih olma dönemi kapanıyor. Fakat: Batı, “uyumlu İslam” üretiminden vazgeçmez.

***

İttihadı İslam (İslam birliği) ve Türkçülük.

Milliyetçi-muhafazakârların iki anahtar kavramı.

“Türkiye’nin iki büyük stratejik olanağı.”

Dedikleri: “İkisinde de kaybettik.”

***

Bir: Türkçülükdeki durum.

“Azerbaycan’daki darbeyle Türkçülüğün önü kuzeyde kesildi.”

(Not: 1993’te Ebulfez Elçibey devrildi. Sonuçta Haydar Aliyev açıldı.)

***

İki: “İslam birliği olanağımız da Suriye politikasıyla çöktü.” Oysa: “Suriye, bizim için 100 ülkeden daha önemlidir.”

“Böylece güneyde de önümüz kapandı.”

“İslam dünyasına açılan kapımız kalmadı.”

***

Erdoğan-Davutoğlu durumun farkında mı?

Anlatılanlara göre: Evet.

Dışişleri bürokrasisi dengeleme arayışındaymış.

Fakat: AKP hâlâ zevahiri kurtarma derdinde.

“Hatta ettik” görüntüsü vermeyecek iki ülke seçilmiş: Libya ve Özbekistan.

Özbekistan’la üst düzey ziyaretler gündemde.

***

Soruyorum: AKP, Mısır ve Suriye’de değişiklik yapabilir mi?

Milliyetçi-muhafazakârlara göre: “Dönemiyorlar.” Yüksek sesle düşünüyorlar: “Onurlu bir çıkış formülü bulmak lazım.”

***

Devam edelim.

Onlara göre: AKP Batıyı yatıştırma derdinde. İki olgu hatırlatıyorlar.

Bir: Erdoğan’ın Japonya seyahatindeki sözleri. “Bölgede liderlik iddiamız yok” demişti

İki: Davutoğlu hükümet programında altını çizdi. “AB’yle ilişkileri canlandıracağız. Yüzümüzü Batıya döneceğiz...”

***

İki de bilgi:

İlki: Ermeni meselesi. Türkiye ve Azerbaycan... “İkisi de 2015’te bir biçimde özür dileyecek. Niyet ve hazırlık var.”

Diğeri: Mısır, Ankara’daki Arap Birliği temsilciliğini kapattırmak istiyor.

***

Özetleyelim.

Tartışma ve arayış: Millici dediğimiz çevrelerle sınırlı değil.

Birçok sinir merkezi çözüm arayışında.

Milletin dinamikleri hareketlenmiş.

Belli: Irmaklar denize akacak.

Yani: Umutsuzluk yersizdir.