Polis için ‘Vakai Hayriye’ bile konuşuluyor

Milliyetçi-muhafazakârlara devam.

Bir tespitlerini aktarmak istiyorum:

“Polis lağvedilmeli. Yeniden kurulmalı.”

Tarihimize gönderme yapıyorlar:

“Tıpkı Vakai Hayriye’de olduğu gibi.”

Daha radikalini duydunuz mu?

***

Nedir “Vaka-i Hayriye”?

Önce ansiklopedik bilgi. Tarih der ki: Yeniçerilik kontrol edilemez hale gelmişti.

II. Mahmut: Osmanlının reformcu padişahı. Sonunda yeniçeriliği zorla tasfiye etti (16 Haziran 1826).

“Hayırlı olay” diye anlatılır.

***

Tekrar günümüze dönelim. Vakai Hayriye fikrini nereye oturtuyorlar?

PKK’nın kaos eylemlerine gönderme yapıyorlar: “6-8 Ekimde polis çökmüş görüntü verdi.”

Vardıkları sonuç: “Türkiye bu polisle yürüyemez.”

***

Polisteki başkalaşımı başlattıkları tarih önemli.

1980’lerin sonlarını işaret ediyorlar: “Turgut Özal, polise özel misyon yükledi.”

Misyonun tanımı: “Askeri müdahaleleri önleme.”

İşi üstlenenler: “Abdülkadir Aksu gibi isimler.”

* * *

Gözümün önüne 2000’e Doğru dergisinin kapağı geliyor (21 Şubat 1988).

Başlık: “Gizli Kırıkkale toplantısı”.

Katılan isimler: Abdülkadir Aksu, Vecdi Gönül, Cahit Bayar, Saffet Arıkan Bedük, Galip Demirel.

Konu: Polisin yeniden yapılandırılması.

Şimdi: Milliyetçi-muhafazakârlar çeyrek yüzyılın bilançosunu çıkarıyor.

“Polis darbeyi önleme misyonunu tamamladı.”

“Fakat bu polisle devam edilemez.”

***

AKP merkezinin tavrı? Düşündüklerinden önce yaptıklarına bakalım.

Poliste kritik bütün isimleri değiştirdiler.

Olmadı: Kendi getirdiklerini tekrar götürdüler.

Sonra panikle farkettiler: Poliste “kendi adamları” yok.

Suyun başını Cemaat tutmuş. Polis kolejleri ve polis akademisi ellerinde.

Çaresizliğin çaresi: Kapatmaya karar verdiler.

Artık: Yenileri “dışarı”dan alacaklar.

***

Asıl sorun başka: 260 binden fazla polis var. AKP onlarla ne yapacak?

AKP merkezi de görüyor. Etrafındaki kuvvetler de.

Tespitleri: “Polisin hepsi Cemaatçi değil. Fakat ayıklama yapılamıyor.”

AKP milletvekili Mehmet Metiner çıkmazı özetliyor:

“Keşke mümkün olsa. Ama polisi lağvetmiyoruz. Yeniden yapılandırıyoruz.” (CNN Türk, 360 Derece, 14 Kasım 2014).

Anlaşılan: Yeni krize kadar böyle gidecek.

***

Milliyetçi-muhafazakârların iki de uyarısı var.

Birincisi: “Şimdi Jandarma risk altında. Polis haline getirilmek isteniyor.”

Not: Başka İslamcı mahfiller de aynı görüşte.

***

İkincisi: Yakın dönem için endişeliler.

Tayyip Erdoğan’ın siyaset tarzı yüzünden.

Onlara göre: Erdoğan iktidar alanını ikiye parselledi.

Birincisi: “Siyasi ve iktisadi iktidar. Bunları kimseyle paylaşmıyor. Partisiyle bile.”

İkincisi: “İdeolojik iktidar. Paylaşmada cömert.”

“Tayyip Bey ideoloji meselelerini, İslamizasyonu etrafına bıraktı.”

“Telkinlere, tavsiyelere fazlasıyla açık. Öngörülmeyen yeni adımlar atılabilir.”

“Beklenmedik bir anda, İslamizasyonun dozunu artırma riski var.”

Risk: “Bu, lastiği patlatabilir.”