Sandıktan etnik ve mezhepçi bölünme çıktı

Seçim sonucuyla ilgili bir soru: Sevinelim mi, üzülelim mi? 

Haydi biraz daha netleştirelim: AKP'nin azınlığa düşmesi kötü mü oldu? 

Cevap karmaşık değil. Tereddütsüz: Olumludur. 

Tayyip Erdoğan ve AKP Türkiye'nin önünü tıkamıştı. 

Geniş yurtsever kitlelerin bilincini bulandırıyordu. 

(Not: Bilelim: Hâlâ o rolleri bitmiş değil.) 

*** 

Fakat "öteki" sonuçlara gözlerimizi kapamayalım. 

Maalesef: Türkiye "kimlik"lere bölündü. 

Şimdilik işin "etnik" yönü görülüyor. HDP'yle ilgili kısmı. 

Bu, elde var bir. Üzerinde çok konuşacağız. 

*** 

Ancak: AKP seçmenindeki Sünni refleksi ihmal edebilir miyiz? 

Erdoğan'ın seçimdeki istismar listesine hatırlayalım. 

Kürtçe Kur'an. 

"Diyanet'i lağvedecekler." 

"İmam Hatipleri kapatacaklar." 

"Taksim'e Kabe dediler." 

Tesadüf mü: Hepsi Sünni hassasiyetlerin kapsama alanında. 

Erdoğan'ı herkes bilir: Kaz gelmeyecek yere tavuk göndermez. 

(Not: Yüzde 40 AKP oyunda Sünni refleksin payı incelenmeli.) 

*** 

CHP'deki mezhepçi refleksler ayrı bir yazı konusu. 

*** 

Asıl yakın riskler etnik tuzakta. 

2015 seçimiyle ilgili bazı rakamlar vereceğim. 

Doğu ve Güneydoğuda 10 ili seçtim. Kürt yurttaşlarımızın ağırlıkta olduğu iller. 

Önce tabloya bakalım. 


Tablonun bize söylediği: Türkiye bölünmüştür. 

Hem de bedelsiz: "Siyaset" ve "demokrasi" yoluyla. 

Seçmen bir biçimde blok oy kullanmış. 

Tam bir PKK/HDP tekeli. 

Sınıf farklılığı: Yok. 

İdeolojik tercih: Yok. 

Cinsiyet farkı: Yok. 

Kuşaklar arası görüş farkı: Yok. 

Hiçbiri sandığa yansımamış. 

Tek geçerli bayrak: Etnik milliyetçilik. 

*** 

Bir tespit, iki de soru: 

Tespit: Modern toplum farklılaşmıştır. Sınıflara ayrılmıştır. 

Sınıfların ideolojileri vardır. 

Soru 1: Modern bir toplumda yukarıdaki tablo mümkün mü? 

Soru 2: Çoğulcu olmayan toplumdan demokrasi çıkar mı? 

*** 

Tabloya CHP oylarını niye aldım? 

Sebepleri var. 

Bir: Türkiye'nin ana muhalefet partisi. 

İki: Açılımın açık destekçisi. 

Üç: HDP'ye seçmen ikram edecek kadar dost. 

*** 

Bir parantez. 

Biliyoruz: İnsanımız hatır-gönül bilir. 

Acı bir kahveye bile 40 yıllık hatır kredisi açar. 

Fakat CHP Güneydoğu'ya bir türlü yaranamıyor. 

Deniz Baykal'a "aşırı milliyetçi" diyorlardı. 

Kemal Kılıçdaroğlu geldi. O "sorun" da çözüldü. 

Fakat: Kemal Bey'in CHP'si bütünüyle "sıfır" çekiyor. 

Baykal döneminin yarısı kadar bile oy alamıyor. 

Tuhaftır: CHP yönetimi hiç rahatsız görünmüyor. 

*** 

PKK cenahından açıklamalar öğretici. Anlamak isteyene de uyarıcı. 

KCK dün sonuçları değerlendirdi (9 Haziran 2015). 

İki vurgu yapıyorlar. 

Birincisi: "Artık Bakurê Kurdîstan’da ulusal birlik sağlanmıştır." 

Bakurê Kurdîstan" dedikleri: "Kuzey Kurdistan". 

Kastettikleri: Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusu. 

Burada "ulusal birlik" sağlanmış. 

Yani: Kürt milletinin birliği. 

*** 

Sadece tespit yapıp bırakalım. 

Bir devlet sınırları içinde iki millet olmaz. Eşyanın tabiatı gereği. 

Başka bir ulusal birlik teşekkül etmişse, zorunlu sonuç bellidir: Bölünmek. 

*** 

İkinci vurguları, kendilerine biçtikleri rol hakkında. 

İddiaları büyük: Türkiye'ye önderlik. 

Dedikleri: "Kürt halkı Türkiye'de gerçekleşecek demokratik devrimin en temel gücü." 

Bizlere verdikleri görev: PKK'ya yardım etmek! 

*** 

Son söz: 

Sandık, "mezhep" siyasetinin kontrolünde.. 

Sandık, "etnik" siyasetin kontrolünde.