Ünlü yıkıcılar

Tarihimizin en büyük felaketiyle karşı karşıya kaldık.
20 bin bina yıkılmış olabilir.

Sosyal medyada beş dakika geçiren bir kişi, çok takipçili faydasızların yazdıklarına bakınca; devletin çöktüğünü, milletin dağıldığını, kaos ve kargaşa içinde olduğumuzu bu yüzden de herkesin birbirini boğazladığını düşünür.

Gerçek böyle mi?

Bir yanda hemen çözüme odaklananlar.
Diğer yanda yıkımın yaygarasını yapanlar.

Bir yanda dayanışmayı yükseltenler.
Diğer yanda karamsarlığa sürükleyenler.

Bir yanda güç verenler.
Diğer yanda moral bozanlar.

Bir yanda elini uzatanlar.
Diğer yanda güvensizlik yaratanlar.

Bir yanda yara saranlar.
Diğer yanda alkış peşinde olanlar.

Bir yanda heyecan verenler, ayağa kaldıranlar…
Diğer yanda diz çöktürüp, çaresizlik çukurlarına yuvarlayanlar.

Bir yanda yardıma koşanlar.
Diğer yanda, koşanlara çelme takanlar.

Bir yanda sahada ter dökenler.
Diğer yanda ‘tivitle duyar kasanlar.’

Bir yanda ezici çoğunluğun olgunluğu.
Diğer yanda sosyal medya gürültüsü.

Bir yanda vicdanlı, cesur ve yardımsever Türk milleti.
Diğer yanda, her zor dönemde öne atılan ünlü bozguncular. Hangi milletten oldukları belirsiz. Bizden olmadıkları kesin.

Acemi katır kapı önüne yük indirirmiş.

Türk milleti, işin bir ucundan tutmak yerine felaket tellallığı yapanları, kapı önüne yük indirip işimizi zorlaştıranları, böyle acılı günlerde sessizce izler ama yarın mutlaka hatırlar.