Gençliğe milli bilinç aşısı: Halk oyunları!

Ulusal Kanal Haber Merkezi’nin tecrübeli yöneticilerinden Devrim Aşkın Karasoy sabah toplantısında gündeme getirdi:

“Milli halk oyunları yarışmaları sahipsiz. Heyecan yok, istek yok. Köşelere itilmiş.”

Müziğin ritmiyle öze ulaşma…

Türk milleti her evladını halk oyunlarıyla buluşturmalı. Çocuklarımız müziğin ritmiyle o heyecanını yaşamalı, özüne ulaşmalı. Birlikte, hep beraber, aynı anda yere vurulan ayakların daha çok ses çıkardığını görmeli.

Halk oyunlarımız, bireysel öz disiplinle başlar, birlik ve dayanışma içinde, kenetlenen topluma dönüşümün kodlarını taşır.

Özgüvenli kuşaklar için halk oyunları

Binlerce yıllık kültürümüzün ritimleriyle dans eden çocuklarımız özgüven kuşanır. Hayata daha güçlü hazırlanır. İçe kapanmaz, sosyalleşmeye hazır olur. Anlamaya, öğrenmeye, keşfetmeye meraklı nesiller böyle yetiştirilir. Evlatlarımız halk danslarıyla bedenini keşfeder. Zihni yeni sololarla gelişir. Halk oyunlarının parçası olan çocuklarımızın öz disiplini kuvvetlenir. Uyumla oynayan çocuklarımız bütünleşmenin coşkusunu deneyimler. Müzikle uyumlu olur, ritimle uyumlu olur, arkadaşıyla uyumlu olur, sesler uyumlu olur. Ne zaman dönüleceğini, hangi anda ne yapılacağını öğrenmek için zihinsel kapasitesini zorlar. Öğrenme sürecinin sabırla olduğunu fark eder.

Halk oyunlarıyla inşa edilen milletleşme bilinci

Halk oyunları iyimser ve zeki nesiller yetiştirir. Halk oyunları oynayan evlatlarımız kültürünü içselleştirir. Ulusal halk oyunları yarışmalarında Edirne’den gelenler Hakkari ekibini hayranlıkla izler, Efeler, Kafkas oynayanlarla buluşur. Halk oyunları çocuklarımıza milletleşme bilincini küçük yaşta aşılamanın en etkili yoludur. Halk oyunları öğrenen evlatlarımız uyuşturucu başta olmak üzere her türlü bağımlılığı ayaklarının altına alır. LGBT dayatması halk oyunları duvarına çarpar dağılır.

Bomboş tribünler, kötü ses sistemi, darmadağınık alan…

Bu gerçekleri şundan hatırlattık: Afyonkarahisar'da yapılan Ulusal Halk Oyunları Yarışması içimizi acıttı. Organizasyon eksiklikleri, bomboş tribünler, kötü ses sistemi, program sorunları ve kıyafetlerini orda burada değiştirmek zorunda kalan çocuklarımız…

Gençlik ve Spor Bakanlığı’na sesleniyoruz: Bu yarışmaları üstünkörü bir şekilde, formalite icabı yapamazsınız. Özenmek, özendirmek zorundasınız. Göreviniz tribünleri doldurmak, yarışmanın coşkusunu yurt geneline yaymak, çocuklarımızı salonlarda en güzel şekilde ağırlamak, en güzel ses sistemlerini kurmaktır! Bu yarışmalarda birinci değil yarışmanın yaratacağı kültürel iklim önemli. Evlatlarımız orada yarışmıyor; Gelişiyor, büyüyor, dönüşüyor, olgunlaşıyor.

Ulusal Kanal muhabirleri dünkü soruşturmasında Ulusal Halk Oyunları’na yeterli bütçe ayrılmadığını da öğrendi. Bundan sonra gözümüz bu yarışmalarda olacak. Bakalım evlatlarımızdan kıstıkları bütçe nereye gidiyor…