YÖK’te FETÖ’yü koruyan kuvvet

Şırnak Üniversitesinde FETÖ üyeliğinden ceza alan Bedirhan Önem’i, Üniversite Rektörü korudu. Aydınlık üzerine gidip FETÖ üyesine maaş yatırıldığına dair belgeyi yayımlayınca Rektör ne diyeceğini şaşırdı. Peki bu rahatlığın sebebi nedir? Yanıt belli: YÖK’ün sessizliği!

YÖK’e uzanan FETÖ operasyonları bir şekilde engelleniyor.

İşte birkaç örnek:

MİT 2020’de FETÖ’cülerin İstanbul’a üniversite okumak için gelen öğrencileri, otogar ve havalimanlarında karşıladığını tespit etti. 40 kişi gözaltına alındı. Bu operasyonda örgütün, akademideki kadroları aracılığıyla bazı öğrencilere yoğunlaştığı anlaşıldı.

Ankara Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri de Haziran 2022’de FETÖ'cülerin YÖK’e uzanan bir ilişki ağına sahip olduğunu ortaya çıkardı. Akademisyen yapılanmasının 2011-2013 yıllarında KPDS, ALES, YDS ve ÜDS sorularının yanıtlarını örgüt mensuplarına ulaştırdığı öğrenildi. Akademisyenler grubunun 16 ilde birbirleriyle irtibatlı bir şekilde örgütsel faaliyetlerini yürüttükleri anlaşıldı. İlk operasyonda 74, ikincisinde 13 kişi gözaltına alındı. İfadelerdeki yeni bilgilerle akademisyenlerin ilişki ağının 32 ile çıktığı belirlendi.

Bütün bu operasyonlarda, şüphelilerin örgüt evlerinde kaldıkları, sınav sorularının kendilerine verildiğine ilişkin beyanlarda bulunduğu, mahrem imamlarla irtibatta oldukları ayrıca ByLock uygulaması ve ardışık arama gibi yöntemleri kullanıldığı belirlendi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü başka bir soruşturmada 1 Kasım 2022 tarihinde çeşitli üniversitelerde akademisyen olarak çalışan 25 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.

Bu bilgiler ışığında soralım:

FETÖ’nün akademisyen yapılanmasıyla ilgili böylesine önemli ipuçlarına ulaşılmışken neden soruşturmalara devam edilmedi? YÖK’te birileri siyasiler aracılığıyla Emniyet’e ‘durun’ mu dedi? 2011-2013 arasında çalınan sorularla üniversitelere yerleşen akademisyenler tespit edildi mi? Bütün bunları takip etmek YÖK’ün görevi değil mi?