Yüksek faiz enflasyonu körüklüyor

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 01/12/2021 tarihinde ekonomi ile ilgili önemli açıklamalarda bulunmuştu. Söz konusu açıklamada söylediği ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ ifadesi ortodoks/ana akım/neoliberal ekonomistlerin büyük tepkisiyle karşılanmıştı. Neoliberallerin çok arzuladığı politikalar 2,5 yıl önce uygulanmaya başladı. Programın başarısızlığı bir yana yüksek faizlerin ekonomiye olumsuz etkileri tüm çıplaklığıyla bir kez daha tecrübe edildi. 2,5 yıllık süreçte enflasyonu körükleyen etkenlere yüksek faizler de eklendi.

FAİZ OLİGOPOL ŞİRKETLERİ BESLİYOR

Ortodoks/neoliberal/ana akım ekonomi anlayışına göre yüksek faiz, talep daraltıcı etkisi nedeniyle enflasyonu düşürür. Bu görüş, enflasyonun temel kaynaklarından birinin aşırı talep olduğu varsayımına dayanır. Ayrıca faiz artışının enflasyon beklentilerini düşürerek fiyat istikrarı sağladığı öne sürülür. Avrupa Merkez Bankası’nın yayınladığı bir rapor bize bir kez daha yüksek faizlerin enflasyonu körükleyen etkisini gösteriyor. Rapor, şirket düzeyinde verilerle, Avrupa Birliği’ndeki faiz artışlarının kredi maliyetlerini ve şirketlerin uyguladığı satış fiyatlarını nasıl etkilediğine bakıyor. Çıkan bulgulara göre özellikle rekabetin düşük olduğu sektörlerde (oligopolleşmenin yüksek olduğu sektörler), faiz artışları şirketlerin fiyat yükseltmesiyle sonuçlanıyor; bu da maliyet kanalının enflasyonist olabileceğini gösteriyor. Hem dünya hem de Türkiye piyasalarında oligopolleşme çok yaygın olduğu için kar güdümlü enflasyonun önü açılmış oluyor.

EKONOMİYİ SABOTE EDER

Ekonomide fiyatlar temel olarak maliyet unsurlarına dayanır. Emek maliyetleri, enerji fiyatları, kur geçişkenliği, firmaların piyasa gücü (oligopol veya tekel olması gibi) ve borçlanma maliyetleri fiyatlama davranışlarını belirler. Yüksek faiz—düşük enflasyon ilişkisi otomatik değildir. Tam tersine, faiz artışı:

- İşletmelerin borçlanma maliyetlerini artırır,

- Kredi maliyetlerini nihai ürün fiyatlarına yansıtmalarına neden olur,

- Sabit sermaye yatırımlarını erteler ve üretim kapasitesini sınırlar,

- Ölçek küçülmesi ve arz daralması yoluyla maliyet bazlı enflasyon yaratır.

MALİYETLERİ KÖRÜKLER

İşletmelerin finansal yapıları dikkate alındığında yüksek faiz oranlarının maliyetlere etkisi çok boyutludur:

a) Borçlanma Maliyeti:

Firmalar işletme sermayesi, yatırım finansmanı ve nakit akışı yönetimi için dış kaynak kullanır. Yüksek faizler:

- Kredi faiz giderlerini artırır,

- Yeni yatırımların geri dönüş süresini uzatır,

- Firmaları fiyat artırmaya yönlendirir.

b) Stok ve Lojistik Finansmanı:

İthalata bağımlı sektörlerde işletmeler stok maliyetlerini finanse etmek için kredi kullanır. Faiz artışı stok tutma maliyetini yükselterek nihai fiyatlara yansır.

c) Kur Geçişkenliği ile Birleşen Etkiler:

Faiz artışı kısa vadede kuru dengeleyebilir, ancak uzun vadeli sermaye akımlarının dalgalı yapısı nedeniyle beklenti kanalı bozulabilir. Kur oynaklığı arttığında firmaların döviz bazlı maliyetleri yükselir.

d) Sabit Yatırım Maliyetleri:

Makine ve ekipman yatırımlarının ertelenmesi kapasite sorunlarına ve üretim maliyetlerinin artmasına yol açar. Bu durum arz yönlü enflasyon yaratır.

FİYATLAMA DAVRANIŞLARINI BOZAR

Fiyatlama davranışlarını bozan etkenler:

- Maliyet Artı Kâr (Markup) Modeli: Firmalar maliyet üzerine hedefledikleri kâr oranını ekleyerek fiyat belirler,

- Piyasa Gücü: Oligopol sektörlerde fiyatların maliyet artışlarına aşırı duyarlı olması daha olasıdır.

Bu çerçevede yüksek faiz sadece maliyetleri artırmaz, aynı zamanda belirsizlik kaynağı olduğu için fiyatlama davranışlarını daha agresif hâle getirebilir.

ARZ YÖNLÜ ENFLASYONUN KAYNAĞI

Son yıllarda hazırlanan akademik çalışmalarda parasal sıkılaşmanın kredi koşullarını daralttığı, finansman maliyetlerini artırdığı ve ekonomik faaliyeti yavaşlattığı vurgulanıyor.

- Finansman maliyetlerinin artması arz yönlü enflasyon yaratır,

- Ekonomik yavaşlama yatırım iştahını zayıflatarak üretim kapasitesini düşürür,

- Artan borç servis yükü firmaları fiyat artırmaya zorlayabilir.

YAPISAL ZAAFLARI DERİNLEŞTİRİR

İthal girdiye bağımlılık, enerji bağımlılığı, krediyle dönen işletme modeli ve yüksek kur geçişkenliği gibi yapısal özellikler yüksek faizin enflasyon üzerindeki maliyet etkilerini güçlendirir.

Türkiye gibi gelişen ülke ekonomilerinde:

- Faiz artışı işletme sermayesini pahalılaştırır,

- Üretici fiyatlarını artırır,

- Döviz kurundaki oynaklık maliyet baskısı yaratır,

- Yüksek borçluluk oranlarına sahip firmalar fiyat güncellemelerini hızlandırır.

Bu nedenle politika etkileri neoliberal/ortodoks/ana akım teorinin öngördüğünden önemli ölçüde sapar.

FAİZLERİ İNDİRELİM, EKONOMİYİ GÜÇLENDİRELİM

Sonuç olarak yüksek faiz–enflasyon ilişkisi tek boyutlu değildir ve maliyet kanalı üzerinden daha bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Akademi dünyası ve pratik hayat bize faizlerin enflasyona etkisi konusunda her geçen gün daha çok kanıt sunmaktadır. Bu bağlamda TCMB’nin önceki yıllarda yayınladığı enflasyona etki eden faktörlerle ilgili istatistiklerin güncellenmesi ve yayınlanması enflasyon tartışmalarına ışık tutacaktır.

Buna ek olarak ‘anlı şanlı’ üniversitelerin bazıları basit ve gereksiz istatistik çalışmalar değil ‘enflasyonun nedenleri’ üzerine güncel ve tarihsel çalışmalar yapmalıdır. Batı ekonomilerini körelten ve çökerten, yanlışlığı defalarca ortaya çıkan neoliberal ekonomi politikalarını uygulamaya son vermeliyiz. Faizleri mümkün olan en düşük seviyeye indirip üretimi desteklemeliyiz.

Kaynakça;

Barth, M. J., & Ramey, V. A. (2002). The cost channel of monetary transmission. In B. S. Bernanke & K. Rogoff (Eds.), NBER Macroeconomics Annual 2001 (Vol. 16, pp. 199–240). MIT Press.

Chowdhury, I., Hoffmann, M., & Schabert, A. (2006). Inflation dynamics and the cost channel of monetary transmission. European Economic Review, 50(4), 995–1016.

International evidence on the cost channel of monetary policy. Economic Inquiry, 63(1), 2025.

Rariga, J. (2025). The cost channel of monetary policy: Evidence from euro area firms. ECB Working Paper Series, No. 3097.