Hüsnü Uçar

Kızlık zarı üzerine 1

Genç bayanlarda ilk cinsel birleşme oluncaya kadar varlığını sürdüren vajen girişindeki ince zara “kızlık zarı” denir.

Bu konuda beyin jimnastiği yapmadan önce, çok geçmişte yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum. Sadece genç kızların eğitim gördüğü sağlık meslek lisesinde cinsel eğitim semineri veriyordum. Küçük kağıtlara yazılarak gelen sorulardan bazıları oldukça ilginçti. “ Abim veya babamdan sonra banyoya girmemin bir tehlikesi var mıdır?.. Bisiklete binmemizin bir sakıncası var mıdır? ” Bu soruların altında yatan korkuyu kolayca tahmin edebilirsiniz. Ya bisiklete binerken kızlık zarı yırtılıverirse.

19 Nisan 2017 02:40 Yazının Devamı

Cinsel organ büyütülür mü?

Spor yaparken gördüğüm bazı bayağı TV kanalları var. Bu TV kanallarında farklı farklı konularda bol miktarda ilaç reklamı var. Örneğin depresyon için psikiyatritlere gitmeye ve antidepresif kullanmaya hiç gerek yokmuş. Çınar yaprağı veya maydanoz yağı ile hemencecik iyileşmek mümkünmüş. Beni en çok güldüren ise erken boşalma sorunu ile ilgili güya yüzde yüz bitkisel ve üniversiteden onaylı raporu olan bir ilaç reklamıydı.

Oysa ,gerçekte erken boşalma rahatsızlığı ciddi bir sorundur. Böylesi rahatsızlığı olanların %15 - 20 sinde organik bir neden vardır. Örneğin; damarlardan ileri gelen bir rahatsızlık olabilir ki tedavisi için operasyon veya protez uygulaması bile gerekli olabilir.Ancak erken boşalma vakalarının büyük bir çoğunluğu psikoloji ile ilgilidir. Gerçekten de bir kişinin kafasının içi rahat değilse penisinin fonksiyonunda çok çeşitli arızalar olabilir.Sonuç olarak böylesi bir rahatsızlıkta ilkönce bir üroloji uzmanına gidilir ve nedeninin anlaşılması için çok çeşitli tetkikler yapılabilir.Ancak organik bir rahatsızlık yoksa kişinin psikiyatriste gitmesi gerekir.

14 Mart 2017 01:20 Yazının Devamı

Aşağılık kompleksi

Karım ile beraber deniz kıyısına doğru gidiyorduk. Sağımızda solumuzda sayfiye evleri vardı. Gerçi ev kelimesi pek uygun olmuyor. Saray yavrusu köşkler demek daha doğru olur. Bir süre bu sarayımsı evleri seyrettikten sonra eşim bana çok hoş bir soru sordu.

- "Hüsnü, insanlar neden böylesine büyük evleri alırlar ki ?"

14 Şubat 2017 01:46 Yazının Devamı

Tek eşlilik mi?

Benim küçük bir köpeğim var.2 aylık iken almıştım. Bu köpeğe iki kemik verirsem birini yer diğerini de minderlerin altına saklar. Köpeğin bu davranışı başka bir köpekten görerek öğrenmesi mümkün değil. Onu aldığımda henüz çok küçüktü. Öyleyse köpeğimin bu davranışı nereden kaynaklanıyor? Bence genlerinden kaynaklanıyor. Demek ki köpeğimde genler ile aktarılan çeşitli davranışlar olabiliyormuş. O zaman insanlarda da birçok davranışın genler ile aktarılması olabilmelidir. Eğer ki insanların genetiğinde çok eşlilik var ise kaçınılmaz olarak tek eşli evlilikler yürümeyecektir. Veya yürüyecektir ama bol miktarda da evlilik dışı ilişkiler olacaktır.

Nitekim günümüzdeki insanlarda da poligami veya poliandri hiçde az değildir. Zaten tek eşlilik insanların doğasına en uygun olan yol olsaydı bu uygulama için kanunlar yapmaya ve kurallar koymaya gerek olmazdı. Örneğin yunusların yüzmesi için kanun koymaya gerek yoktur. Çünkü yunuslar için normal olanı zaten yüzmektir. Varsayalım ki yunuslar için bir kanun çıkardınız. Tüm yunuslara bundan sonra yüzmenin yanlış olduğunu ve yürümenin en doğru olduğunu duyurdunuz. Hatta bu konuda kanunlar çıkarılmış olsun, tüm dinler ve devlet yetkilileri de yürümeyi savunsun böyle bir durumda ne olur? Bazı yunuslar bütün bu söylenenlere inanarak yürümeğe çalışır. Ama yunusların çoğunluğu gizli saklı da olsa yüzerler. Çünkü onların genetik yapısı yüzmeğe uygundur.

10 Ocak 2017 03:00 Yazının Devamı

Seks ve suçluluk duygusu

20 yaşlarında lise veya üniversite mezunu 700 genç erkek ile cinsel eğitim toplantısındaydım.Gençler küçük kağıtlara yazarak çeşitli sorular iletiyorlardı.Şu iki soru bana çok ilginç geldi.

İnsan sevdiği kızla seks yapmayı düşünemiyor.Neden acaba?

16 Aralık 2016 09:40 Yazının Devamı

Depresyonun nedeni sensin?

"Ah ah, siz benim geçmişte yaşadıklarımı bilemezsiniz. Öyle büyük sıkıntılar yaşadım ki tahmin edemezsiniz. Çocukluğum anne baba kavgaları ile bir kabus gibiydi. Kurtulurum diyerek bir kaçış gibi evlendim. Ama evliliğim tam bir hayal kırıklığı... Kocam alkolikti... Anlatmaya nereden başlayayım.''

Binlerce insanın derdini dinlemiş bir psikiyatrist olarak bu şekilde başlayan görüşmeler ile sık sık muhatap olmuşumdur. Yani teşhisi ne olursa olsun yukarıdaki sözcükler ile esas anlatılmak istenen amaç, geçmiş yaşamdaki olumsuzluklardır. Onun yaşamış olduğu sıkıntıları kimsenin anlayamayacağına inanır.

03 Aralık 2016 10:05 Yazının Devamı

İbrikçi kompleksi

Varsayalım ki bundan 200 sene önce Osmanlı İmparatorluğu zamanında çarşı içinde bir umumi tuvaletteyiz.O zamanlar çeşme sistemi olmadığı için ibrikler kullanılmaktadır.Tabii ki umumi tuvaletin sorumlusu ve ibriklere bakan bir de görevli adam varmış.Çarşıda vatandaşın biri fena halde sıkışmış.Neredeyse altına kaçıracak.O telaş içinde acele ile son anda umumi tuvalete geliyor.Tuvalete girmeden önce ibriklerden birini kapıyor.Tam o sırada ibriklerin sorumlusu olan adam sert bir şekilde müdahale ediyor. "Hop,hoop o ibriği değil öbürünü alacaksın" diyor.Aslında, ha o ibrik ha diğeri tabii ki birşey farketmez.Ama adamımıztartışacak halde değil.Altına kaçırmak üzere.

Görevlinin işaret ettiği ibriği alıp içeri giriyor.İhtiyacını giderip rahatlıyor.Malum bir deyiş vardır; "Türkün aklı ya kaçarken, ya da ................ken gelir" derler.Adam da rahatladıktan sonra içerden çıkarken ibrik talimatının saçmalığından dolayı görevliyi fırçalamaya niyetli. "Ulan bana bak ,ha bu ha diğeri.Sanki ne farkedecek ki? " diye soruyor.Görevli adam da, tam bir ağır abi pozlarında "eee o kadar da forsumuz olsun artık " diyor.

16 Kasım 2016 10:25 Yazının Devamı