Hyundai hidrojen teknolojilerinde uygulamalı geleceği şekillendiriyor
Hyundai Motor Grubu, binek otomobillerden ağır ticari araçlara uzanan hidrojen çözümleriyle, 30 yıla yaklaşan Ar-Ge deneyimini küresel hidrojen ekosistemine dönüştürüyor. Yeni nesil modeller, yüksek menzil ve kısa yakıt ikmali süresiyle dikkat çekiyor.
Hyundai Motor Grubu, hidrojen yakıt hücreli teknolojilere yönelik yatırımlarına yaklaşık otuz yıl önce başladı. Bu uzun soluklu Ar-Ge süreci, şirketin hidrojenli mobiliteyi yalnızca bir gelecek vizyonu değil, günümüzde uygulanabilir bir çözüm olarak değerlendirmesini sağladı. Bugün hem binek hem de ticari araç segmentlerinde hidrojen çözümleri sunan Hyundai, bu alandaki çalışmalarını HTWO markası altında sürdürüyor.
İLK SERİ ÜRETİMDEN YENİ NESİL MODELLERE
Hyundai’nin hidrojen teknolojilerindeki bilinirliği, 2013 yılında tanıttığı dünyanın ilk seri üretim hidrojen yakıt hücreli binek aracı olan ix35 Fuel Cell ile arttı. Bu araç, 594 kilometrelik menziliyle dikkat çekti ve şirketin hidrojenli ulaşım vizyonunun ilk somut adımı oldu. Ardından gelen NEXO modeli, 666 kilometreye ulaşan menzili, gelişmiş sürüş destek sistemleri ve akıllı park teknolojileriyle segmentte öne çıktı. Bugün hâlâ dünyanın en çok satılan hidrojen yakıt hücreli binek aracı konumunda yer alıyor.
2025 yılında tanıtılan yeni NEXO ise 700 kilometreyi aşan hedef menzili, beş dakikada tamamlanan yakıt ikmali, yeniden tasarlanan iç mekânı ve çekme kapasitesi gibi özelliklerle dikkat çekiyor. Yeni model, sıfır emisyonlu mobiliteyle birlikte kullanıcı fonksiyonelliğini de ön planda tutuyor.
KONSEPT MODELLERLE GENİŞLEYEN PERSPEKTİF
Hyundai, hidrojenli mobilitenin sınırlarını yalnızca binek araçlarla değil, konsept tasarımlarla da zorluyor. 2022’de tanıtılan yüksek performanslı hidrojen konsepti N Vision 74, markanın mühendislik potansiyelini gösteren önemli bir örnek. 1974 Hyundai Pony Coupe’ye gönderme yapan retro-fütüristik tasarımına rağmen, bu araç geleceğin spor otomobillerinin sürdürülebilirlik kriterlerine uygun olabileceğini gösteriyor. Hidrojen yakıt hücresi ile yüksek güçlü bataryayı bir araya getiren sistem, alternatif performans yaklaşımlarına kapı aralıyor.
2024’te tanıtılan INITIUM konsepti ise aile tipi hidrojenli araç segmentine odaklanıyor. Latince "başlangıç" anlamına gelen adını taşıyan INITIUM, uzun menzili, geniş iç hacmi ve güçlü motoruyla dikkat çekiyor. HTWO’nun “Art of Steel” tasarım diliyle geliştirilen bu modelin seri üretim versiyonunun 2025’in ilk yarısında tanıtılması planlanıyor.
TİCARİ ULAŞIM ve TOPLU TAŞIMADA HİDROJEN HAMLESİ

Hyundai’nin hidrojen stratejisi yalnızca binek otomobillerle sınırlı kalmıyor. 2020 yılında pazara sunulan XCIENT Fuel Cell, dünyanın ilk seri üretim hidrojenli ağır ticari kamyonu olarak öne çıkıyor. Avrupa’da 16 milyon kilometreyi aşan operasyonel deneyimiyle model, hidrojenli taşımacılıkta uzun yol dayanıklılığını ve uygulama pratiğini gösteriyor.
Ayrıca, 2025’te Viyana’da hizmete başlayan ELEC CITY yakıt hücreli otobüs modeli de şehir içi toplu taşıma çözümlerine katkı sunuyor. 350 ve 700 bar dolum sistemlerine sahip olan model, yüksek dolum hızı ve çevreci sürüş özellikleriyle dikkat çekiyor.
HTWO İLE HİDROJENİN TÜM DEĞER ZİNCİRİ HEDEFTE
Hyundai’nin hidrojen vizyonu, HTWO markası aracılığıyla mobilitenin de ötesine geçiyor. Şirket, hidrojenin üretiminden depolanmasına, dağıtımından uygulamasına kadar tüm değer zincirini kapsayan bir yaklaşım benimsiyor. Bu ekosistemin bir parçası olarak “Atıktan Hidrojene” (W2H) gibi düşük karbonlu üretim teknolojilerine yatırım yapılıyor. Böylece yalnızca otomotiv sektörüne değil, enerji dönüşüm süreçlerine de katkı sağlanıyor. Hyundai Motor Grubu, "Progress for Humanity" vizyonu doğrultusunda, hidrojen teknolojilerindeki gelişimini sadece bugünü değil yarını da kapsayan bir sürdürülebilirlik planının temeline yerleştiriyor.
Hyundai 2030 yılına kadar 2 Milyon elektrikli otomobil satmayı hedefliyor: 21 Yeni Model GelecekOtomobil