Yandex
05 Aralık 2025 Cuma
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İsrail'i üzmediler: Sisi'nin 'Arap Gücü' önerisine en çok karşı çıkan Katar ve BAE oldu

İsrail'in Doha saldırısı hiçbir Körfez ülkesinin güvende olmadığını somutlaştırmıştı. ABD'nin Katar'ı İsrail'e karşı adım atmaması yönünde tembihlediği belirtiliyor. Körfez'in çözümü aynı politikaları sürdürmek. Daha farklı bir yol deneyense Suudi Arabistan.

Katar ve BAE, Mısır'ın Arap NATO'su (Arap Gücü) önerisini reddetti... Öneri İsrail'in Katar'a saldırısından sonra Sisi tarafından gündeme getirilmişti
ABD Dışişleri Bakanı Rubio ile Katar Başbakanı Sani, 16 Eylül.

Mısır'ın İsrail gibi dış tehditlere karşı bir "Arap Gücü" oluşturma planı, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından reddedildi. Kahire'nin tasarısı, İsrail'in Katar'ın başkenti Doha'ya düzenlediği saldırıdan sonra gündeme gelmiş, Tel Aviv'e karşı ortak bir askeri güç oluşturma ihtiyacı çerçevesinde şekillenmişti.

Middle East Eye (MEE) sitesine konuşan Mısırlı bir diplomat, "Kahire, üye devletleri dış tehditlerden korumak için özellikle de İsrail'e karşı, 1950 Ortak Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması kapsamında bölgesel bir savunma gücü oluşturmayı teklif etti" dedi. Ancak plana en çok İsrail saldırganlığının doğrudan kurbanı olan Katar ve BAE karşı çıktı.

YENİ ARAYIŞLAR DUVARA TOSLADI

Arap dünyasında Doha saldırısından sonra Körfez'in İsrail'e karşı koruma sağlayamayan Amerikan korumasına karşı harekete geçerek Çin gibi yeni ve güvenilir ortaklar arayışına girebileceği savunuluyordu.

Mısır, “Arap NATO'su” olarak da adlandırılan planı geçen hafta Doha'da düzenlenen ve Arap Birliği ile İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) liderlerini bir araya getiren zirvede sundu. Zirve, İsrail'in Katar'a düzenlediği saldırıdan bir hafta sonra yapıldı.

SİSİ İLK KEZ 'DÜŞMAN' OLARAK NİTELEDİ

Mısırlı diplomatın aktardığına göre Dışişleri Bakanı Bedir Abdülati, Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'nin önerisinin reddedilmesi üzerine "derin bir hayal kırıklığına uğradı." Sisi, aynı zirvede yaptığı konuşmada, ilk kez İsrail'i "düşman" olarak adlandırdı. Tel Aviv'in eylemlerinin, Filistinlileri Gazze'den çıkarmak da dahil olmak üzere, Mısır'ın güvenliğini ve gelecekteki barış anlaşmalarını tehdit ettiğini kaydetti.

İsrail'i üzmediler: Sisi'nin 'Arap Gücü' önerisine en çok karşı çıkan Katar ve BAE oldu - Resim : 1
Sisi'nin konferansta yaptığı konuşmadan bir kesit, 15 Eylül

Mısır, 1978’de Camp David Anlaşmaları ile İsrail ile ilişkileri normalleştiren ilk Arap devleti olmuştu.1979’da İsrail ile imzalanan barış anlaşması ise Mısır'daki kamplaşmayı körüklemiş, toplumsal ve siyasi karışıklıklar 1981’de Cumhurbaşkanı Enver Sedat’a düzenlenen suikastla zirveye çıkmıştı.

MESAJ WASHINGTON'DA VERİLDİ

Katar ve BAE'nin Mısır'ın önerisini reddinde ABD'nin etkisinin olduğu belirtiliyor. Mısırlı başka bir diplomat, "Katar heyeti Washington'dan, Arap devletlerine İsrail'e karşı hiçbir kararın alınmaması gerektiğini vurgulayan mesajlarla döndü" dedi. Diplomat sözlerine şöyle devam etti:
"Amerikalılar, Başkan Donald Trump'ın krizi yöneteceğini ve İsrail Başbakanı Netanyahu'yu başka bir Körfez ülkesine benzer saldırılar düzenlemekten alıkoyacağını vadetti."

ÖNERİYE SERT MUHALEFET

BAE'nin de İsrail ile uzlaşma arayan bu duruşu güçlü bir şekilde desteklediği belirtildi. Mısırlı diplomatik kaynağa göre bu durum karşısında diğer Arap devletleri, "Katar'ın BAE tarafından desteklenen tutumu toplantıya hâkim olunca kendilerini köşeye sıkışmış hissetti."

Diplomat toplantıya dair şu çarpıcı gözlemde bulundu:
"İsrail'e karşı atılacak herhangi bir adımın artık faydasız olduğuna ve en iyi seçeneğin, ABD'yi Gazze'de ateşkes için İsrail'e baskı yapmaya itmek olduğuna karar verdiler."

YARIM ÖZÜR BEKLENTİSİ

Bir başka ilginç gelişme de Katar'ın Gazze ateşkes görüşmelerinde arabuluculuk rolünü sürdürmek şartını açıklaması oldu: “Tel Aviv Doha'ya saldırdığı için kamuoyundan özür dilemeli.”

Axios sitesine göre Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Sani'nin bu şartı, geçen hafta Amerikalı ve İsrailli üst düzey yetkililer arasında görüşüldü. Bir İsrailli yetkili, Axios'a verdiği demeçte, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun hesap hatası yaptığını ve saldırının yol açacağı sonuçları hafife aldığını fark ettiğini söyledi.

Ancak Axios, meselenin Netanyahu açısından “çok hassas” olması dolayısıyla özür beklentisinin düşük seviyede tutulduğunu, Doha'nın HAMAS liderlerinden ziyade “yanlışlıkla” şehit edilen Katarlı güvenlik görevlisi için özrü yeterli bulabileceğini yazdı.

SELMAN İSE ŞEMSİYEYİ AÇTI

Doha saldırısından sonra güvenlik anlamında farklı bir adım atan tek ülke Suudi Arabistan oldu. Nükleer bir güç olan Pakistan ile imzalanan stratejik savunma anlaşması, herhangi bir çatışmada iki ülkeden birine yapılan saldırının diğerine de yapılmış sayılacağını öngörüyor. Bu hamle, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için “nükleer şemsiyeyi açtı” yorumlarına neden oldu.

Katar Birleşik Arap Emirlikleri İsrail Suudi Arabistan Mısır ABD