Masa altında tekmeler uçuşuyor... Avrupa misyonlarından Türkiye'ye Kiev'in istihbarat marifetleri – 4

Ulaştığımız gizli Ukrayna belgelerinin sonuncusunu bugün açıklıyoruz. İlk üç belgede, Kiev'in Türkiye'deki diaspora takibi, Kırım Tatar toplumuna sızma operasyonu ve nükleer güvenlikteki örtbas faaliyetleri ortaya çıkmıştı. Tüm bu iç yazışmalar Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU)'nin etki alanı ve faaliyetleri hakkında önemli veriler sundu.

BELGE 4: MASA ALTINDA TEKMELER UÇUŞUYOR

Dördüncü ve son belge ise Ukrayna'nın Mikolaiv kentindeki Avrupa diplomatik misyonlarından birine teknik sızma operasyonu düzenlediğini ifşa ediyor. Söz konusu temsilcilikte SBU ile diğer istihbarat teşkilatları arasında bir mücadele olduğu anlaşılıyor.

Diğer tüm yazışmalar gibi bu da SBU'nun Mikolaiv Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanmış.

SUBAYIN NİTELİKLERİ

2024 Mart tarihli belgede adı geçen isim, Yarbay Volodimir Anatoliyoviç Bezruk. SBU'nun Mikolaiv bölgesindeki operasyonel-teknik tedbirlerden sorumlu 1. Sektör'ünde Başuzman olarak görev yapıyor.

Bezruk, 1974 doğumlu. 1996 yılında Odessa Devlet Politeknik Üniversitesi'nden mezun olmuş. 1998 yılında SBU'ya bağlı eğitim programını tamamlamış. 1996'dan bu yana SBU saflarında görev yapıyor, 2011'den beri mevcut pozisyonunda bulunuyor.

Her zamanki gibi belgenin altında SBU Mikolaiv Bölge Yöneticisi Tuğgeneral Dmitro Nevedrov'un imzası yer alıyor. Bezruk'un özellikleri şöyle sıralanıyor:

“Görevlerini başarıyla yerine getirebilen, teknik uzmanlığı yüksek, ekibini yönlendirme kabiliyeti gelişmiş, kriz durumlarını bertaraf etme becerisine sahip, risk almaktan çekinmeyen, Ukrayna halkına sadık, disiplinli ve saygın bir subay.”

Yarbay Bezruk'un bu operasyon kapsamında, SBU'nun “Cesaret İçin” (Za Vidvagu) madalyasına layık görülmesi talep ediliyor.

AVRUPA MİSYONUNA TEKNİK SIZMA

Yazışmanın en dikkat çekici bölümü, Bezruk'un şahsen geliştirdiği ve “yüksek profesyonel düzeyde” uyguladığı sızma operasyonu. Belgede Yarbay'ın, “Mikolaiv kentindeki Avrupa diplomatik misyonlarından birinin binalarına teknik erişim” sağladığı belirtiliyor.

“Teknik erişim” veya istihbarat jargonundaki adıyla “teknik sızma”, bir hedefe fiziksel veya elektronik yöntemlerle gizlice müdahale edilmesi anlamına geliyor. Bu kapsama, bina içerisine dinleme cihazlarının yerleştirilmesi, bilişim altyapısına müdahale, ağ bağlantılarının izlenmesi veya çeşitli sensörlerin kurulması gibi faaliyetler giriyor. Resmi ifadenin belirsiz bırakılması, söz konusu operasyonun detaylarının yüksek gizlilik derecesinde tutulduğunu gösteriyor.

BÖLGEDE YAPAY KRİZLER

Yazışmada söz konusu Avrupa temsilciliğinin, “yabancı özel servisler tarafından bölgedeki krizleri yapay biçimde körüklemek için kullanıldığı” vurgulanıyor. Bezruk'un teknik becerileri sayesinde, temsilciliğin faaliyetleri hakkında bilgi edinildiği ve bölgesel otoriteler üzerinde yürütülen provokasyonların sayısının “kayda değer ölçüde azaltıldığı” aktarılıyor.

Belgedeki “yabancı özel servisler” ifadesi, doğal olarak ilk olarak Rus istihbaratını akla getiriyor. Ancak Kiev ile Moskova savaş halindeyken bir iç istihbarat yazışmasında Rusya'nın adının açıkça anılmaması dikkat çekici. Bu durum, operasyonun doğrudan bir Rus sızması olması ihtimalini ortadan kaldırıyor.

OLASI SENARYOLAR

Arka planda birkaç kritik senaryo öne çıkıyor:

Avrupa içinden sızma: Temsilciliğin, Rusya adına veya Rusya’yla örtüşen politik çıkarlar doğrultusunda hareket eden Avrupalı unsurlar tarafından araçsallaştırılmış olması ihtimali. Böyle bir durumda doğrudan talimat Moskova’dan değil, kimi Avrupa ülkelerinin kendi ulusal veya ekonomik hesaplarından kaynaklanıyor olabilir. Bu da bazı ülkelerin, Ukrayna politikalarıyla veya Batı'nın genel duruşuyla örtüşmeyen bir çizgide hareket ettiği anlamına gelebilir.

AB içi çatlaklar: Ukrayna'nın bazı Avrupa ülkeleriyle yaşadığı azınlık hakları, bölgesel anlaşmazlıklar veya Avrupa Birliği (AB)/NATO politikalarındaki fikir ayrılıkları, üçüncü ülkelerin veya bağımsız Avrupalı aktörlerin Ukrayna topraklarında “kriz kışkırtıcı” faaliyet yürütmesine zemin hazırlamış olabilir. Bu senaryoda Karadeniz'e kıyısı olan veya Ukrayna'nın batısında yer alan ülkeler, doğal şüpheli konumunda.

Müttefik ihaneti veya çifte oyun: Ukrayna, temsilciliğin sahada çifte ajanda yürüttüğünden, aynı anda hem Kiev’e hem de başka aktörlere bilgi aktardığından şüpheleniyor olabilir. Bu, diplomatik yolların devre dışı bırakılarak doğrudan istihbarat müdahalesine yönelmenin gerekçesi olabilir.

Operasyonun, Washington veya Brüksel’in bilgisi dahilinde, AB içindeki bazı unsurlara karşı yürütülmüş olması veya sahadaki temsilciliğin merkezin bilgisi dışında hareket etmesi ihtimali de göz ardı edilemez.

TEK KESİNLİK

Tüm bu olasılıkların ortak noktası ise şu: Ukrayna, müttefik veya dost kabul edilen bir Avrupa temsilciliğine karşı diplomatik çözüm yollarını tamamen devre dışı bırakıp, doğrudan sızma operasyonuna yönelmiş durumda. Bu da sahada müttefikler arası görünmeyen savaş yürültüdüğünü çok yüksek bir olasılık haline getiriyor.

SIZMA OPERASYONUNUN HEDEFİ KİM?

Belgede hedef açıkça belirtilmiyor ancak Mikolaiv’deki diplomatik ve askeri varlıklar dikkate alındığında birkaç olasılık öne çıkıyor:

AB Ukrayna Delegasyonu ve AB Danışma Misyonu (EUAM), saha faaliyetleriyle Mikolaiv’de aktif durumda. Ayrıca çeşitli AB ülkelerinin fahri temsilcilikleri, mobil ekipleri ve siyasi istişare heyetleri sahada görev yapıyor.

Özellikle Polonya, Romanya ve Baltık ülkelerine ait askeri danışman ve uzman ekiplerinin bölgede eğitim ve lojistik destek faaliyetleri yürüttüğü, Mikolaiv’in Karadeniz’e açılan stratejik konumu nedeniyle geçici üslenme alanı olarak kullanıldığı biliniyor.

KARAR SİZDE

Öte yandan Mikolaiv'de ayrıca kalkınma projeleri, insani yardım kuruluşları ve AB destekli stratejik altyapı yatırımları da sahada etkinlik gösteriyor. Bu da bölgeye çok sayıda fonun akmasına neden oluyor.

Görüldüğü gibi teknik sızma faaliyetinin nerede yürütüldüğüne dair çok fazla olasılık var. Bu ipuçlarına ortaya koyarak kararı siz değerli okuyucularımıza bırakıyoruz.

Son: Gölgelerin ardındaki Ukrayna

Ulaştığımız dört gizli Ukrayna belgesi, Kiev yönetiminin son dönemde yürüttüğü istihbarat faaliyetlerine dair karanlık tabloyu gün yüzüne çıkardı. Türkiye’de diaspora takibinden Ukrayna’daki Kırım Tatar toplumuna sızmaya, nükleer güvenlikte uluslararası mekanizmaların manipülasyonundan Avrupa diplomatik yapılarında düzenlenen teknik sızma operasyonlarına kadar uzanan geniş yelpaze, Batı'nın Kiev hakkında kamuoyuna yansıtmaya çalıştığı imaj ile sahadaki gerçekliğin birbirinden ne kadar uzaklaştığını gösteriyor.

Kiev yönetimi, savaş koşullarını gerekçe göstererek yalnızca Rusya’ya değil, müttefik saydığı Avrupa ülkeleri ve Türkiye’ye karşı da geniş çaplı istihbarat faaliyetleri yürütüyor.

Belgelerde sıkça vurgulanan “ulusal güvenlik” ve “kriz önleme” gerekçeleri, özellikle Türkiye bağlantılı sivil yapılar ve Avrupalı misyonlara yönelik operasyonların arkasındaki derin güvensizlik ortamını gizlemeye yetmiyor. Birlik görüntüsünün sahada ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor.

Ukrayna ajanını ifşa ediyoruz... 4 günde 4 gizli belge: Kiev'in Türkiye'den Avrupa misyonlarına istihbarat marifetleri – 1Dünya

Ukrayna'daki Tatarlar Kiev'in hedefinde... 4 günde 4 gizli belge: Kiev'in Türkiye'den Avrupa misyonlarına istihbarat marifetleri – 2Dünya

Kiev'in nükleer örtbas skandalı... 4 günde 4 gizli belge: Avrupa misyonlarından Türkiye'ye Kiev'in istihbarat marifetleri – 3Dünya